Pervin Göksel

Tarih: 04.10.2024 21:06

TÜRK AİLE YAPISININ KAYNAKLARI

Facebook Twitter Linked-in

Teknolojik gelişmeler, dünyayı küçülttü. İnsana ait sorunların ortak olduğu görüldü. Düşündüğünü söyleme özgürlüğü, demokrasi gibi bireysel hak ve özgürlüklerin yaygınlaşmasıyla insan, giderek yalnızlaştı, bireyselleşti. 
   Bu bağlamda bireysel ve toplumsal sorunlar çoğaldı.
   Anne-baba, kadın katilleri ve akıl almaz adlî suçlar çoğaldı. 
   Aile kavramının yok olduğu birçok coğrafyada duyguların, düşüncelerin giderek çamurlaştığı görülmektedir.
    Kontrolsüz moda akımları, filimler, sosyal basın insan varlığını tabiatından uzaklaştırmaya başlamıştır.
    Utanmazlık marifet gibi çoğalmaktadır.
 Bu olumsuzluğun yaygınlaşmasında ülkeleri idare edenlerin payı vardır. Onların basiretsizliği sadece kendilerine değil, bulaşıcı bir mikrop gibi insanlığa da zarar vermektedir.
  Bugün Filistin’de çocukların, kadınların, yaşlıların hunharca ve vahşice öldürülmelerinin nedenlerinin temellerinde katillerin vicdanlarında insan tanımının yatmaması gelmektedir.
  Dokuz aylık bilinmez serüveninden sonra dünyaya gözlerini açan insan yavrusu, su kaynakları gibi tertemizdir. 
  Beton binalar, aileden kopuk iş hayatları, bölünmüş aileler, saçma sapan diziler bu suya lağımları karıştırmaktadır.
İnsanlık; tabiattan kopmuş, çevresine zarar vererek şuursuz bir vaziyette kendini yok etmeye doğru gitmektedir
  Bütün bunlar münferit çalışmalarla değil, sürekli kafa yormalarla ve olayları doğru tahlil eden kadrolar sayesinde kesin olarak çözümlenebilir.
  Çıkış noktası toplumların, milletlerin kutsallığından değil, insan yavrusunun Tanrı’nın bir halifesi olduğundan hareket edilmesidir.
  Bu durumda insan, insana bakarken bile kendisini görecek, vicdanı harekete geçecek başkasının yaşama hakkına ve özgürlüğüne saldıramayacaktır.
  Bakınız Yunus’umuz ne güzel söylemiş
  Bir kez gönül yıktın ise 
  Bu kıldığın namaz değil 
  Yetmiş iki millet dahi 
   Elin yüzün yumaz değil 
  Bizim kültür değerlerimiz bütün dünyaya barışı, huzuru getirecek güçtedir. Geçmişteki bütün başarılarımızın özünde, aile yapımızın sağlamlığı vardır.
  Büyüklerin yanında ayağını ayağının üstüne atmayan, sigara içmeyen, tahsili yükseldikçe böbürlenmeyen nesillerden; anne ve kadın katillerinin çoğaldığı bir toplumda yaşamaya başladık.
 Toplumsal gerçeklik, eli kulağında bağırmaktadır Aile varsa barış, sevgi, güven hoşgörü de vardır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —