"Tarihte her hareket tek bir kişinin ayağa kalkması ile başlar"
Evet...
Büyük üstad Sezai Karakoç´un bu sözü çok şey ifade ediyor. Özellikle iki bin yıllık tarihi ile Türkler için çok ama çok şey.
Bizler tarihimiz boyunca kendimizle var olmuş bir milletiz. Küçük beylikler döneminde de dünyayı bugün bile ismiyle korkutan İmparatorluklar döneminde de.
Bugün yaşanan olaylara baktığım da gördüğüm biz küçük bir devlet değiliz. Biz orta ölçekli bir devlette değiliz.
Biz yine şaha kalkmış büyük bir devletiz...
Bütün bir dünya, o süper güç olduğu dile getirilen emperyalist devletler büyüyen hatta büyüdüğü ülkemiz üzerinde oynanmaya çalışılan oyunlarla daha da açığa çıkmakta.
Evet Büyük ve Güçlü Türkiye...
Sağıyla, soluyla, alevisiyle, sünnisiyle, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle... Damarlarımızda ki kan daha hızlı akıyor. Çünkü biz artık hem büyük hem de güçlü Türkiyeyiz.
Evet Büyük ve Güçlü Türkiye...
Tüm Emperyalist devletler büyüğüyle küçüğüyle o kadar korkuyorlar ve o kadar köşeye sıkışmış durumdalar ki. Attıkları her adım oynadıkları her oyun kendilerine misliyle dönüyor.
Tarihin her döneminde bu ülkeyi yok etmek için yüzlerce oyunlar oynanmak istendi. Dediğim gibi biz millet olarak her ne olursa olsun, her ne kadar ayrışırsak ayrışalım kimseye papuç bırakmadık. Bırakmayacağımızı da daha altı ay önce dünyaya gösterdik...
Türkiye ne kadar büyüdü derseniz benim cevabım gerçekten çok büyüdü.
Başta CIA´nın her türlü oyunları olmak üzere Terör, sınır güvenliği, Ekonomi ve içeride kargaşa çıkarmaya yönelik oyunların tamamı nerede ise 2 yıldır sınırlarımız içerisinde oynanmakta. Oynanan bu oyunlarda başarı elde edemeyen Eperyalistlerin çıldırdıklarıda yanlış hamleleri ile belli olmakta.
Biz bu oyunları iki bin yıldır görüyoruz ve bu oyunlarla karşı karşıyayız. Boyun eğmedik eğmeyeceğiz. Ve Korkmuyoruz... Ama bu oyunları oynamaktan bıkmayan Emperyalistler ve onların ülkemizdeki uzantıları gerçekten KORKUN...
AÇIK TEHDİT...
Gazetemiz yayın hayatına başladığı günden itibaren yaptığı haberlerle Sivas halkının takdirini kazanmış, hiç bir baskıya ve tehdite boyun eğmeden doğru olduğuna inandıklarına gazete sütunlarında yer vermiştir.
Yine yayın hayatına başladığı günden itibaren onlarca, yüzlerce kez tehdit aldığımızda bir gerçektir. Yaptığımız meslekten dolayı bu tür tehditlerin var olacağını biliyoruz. Ancak...
Bir siyasetçinin danışmanı şehrin neredeyse tamamının konuştuğu ve bazı usulsüzlüklerinde olduğunun dile getirildiği bir mekan açıyorsa bu bir haberdir. Bu haberi yayınladıktan sonra bu danışman telefon açıpta ölümle veya benzeri sıralı tehditlerde bulunabiliyorsa bu farklı bir psikolojidir.
Özellikle iktidarla uzaktan yakından bağı olanların çokça başvurduğu tehditler her şekilde devam etmekte. Kimi zaman ölümle, kimi zaman adli mercilerin sopa olarak kullanılacağı dile getirilerek, kimi zamansa ticari baskılar kurulacağı belirtilerek vs. vs. vs.....
Mevcut Bakan´ın Sivas´ta ki özel kalemiyim eliyim ayağıyım diyerek insanlar üzerinde hatta ortakları üzerinde baskı kurmaya çalışanların olduğu günümüzde mevcut vekil Hilmi Bilgin´in kadrolu danışmanının da telefon açıp ölüm vb sıralı tehditlerde bulunmasını bizler doğal karşılıyoruz. Ama bu süreci takip edeceğimizi bu siyasilerin nasıl davranacağını ne diyeceklerini de gerçekten merak ediyorum.
Bakalım ve görelim neler olacak.