Daha çocukken öğreniriz kişiler arası ilişkilerde sihirli kelimelerin ve bazı değerlerin ne kadar önemli ve etkili olduğunu.
Aile büyüklerinden öğreniriz, kitaplardan öğreniriz, kendi deneyimlerimizden, yaşanmışlıklardan öğreniriz… Sonunda görürüz ki, bütün bu kelimeler ve değerler yaşamı anlamlı kılıyor. Birilerinin mutlu ve umutlu olmasını sağlamak ne insani bir duygu…!
Öğrenmek ve uygulamak farklı kavramlar elbette, uygulamak bazen mümkün olmayabilir ama öğrenmek güzeldir, ne olursa olsun. Bir şekilde uygulamak da bizim elimizde.
Sihirli kelimeler yaşamımızda bir anda büyük değişikliklere bile neden olabilirler, o kadar güçlüdürler …
“Merhaba, hoşçakal“, yani selamlaşma ve vedalaşma…
Sıcacık iki küçücük kelime, yanında içten bir gülümseme… Sihirli bir şekilde çıkıverir bir anda ağızdan… Değeri parayla, pulla ölçülmez.
“Tekrar görüşmek dileğiyle, kendine iyi bak“, veda bile olsa umut, dostluk, iyi niyet, ‘seni seviyorum’dur, birkaç minik cümlecikte dilleniveren…
Daha daha…Teşekkür ederim, lütfen, özür dilerim, eksik olmayın, ayağınıza sağlık, bunu saymayız vallahi… Bir de bizim kültürümüzde “çok yaşa“ vardır ki hapşırma sonrası, adeta duymazsan çok yaşamazsın gibi hissedersin… Çünkü sözcükler sihirlidir.
Hediyeleşme ise bir diğer önemli değerimiz… Azı çoğu, ucuzu pahalısı hiç olmaz, gönülden verilirse…Kıymeti çok daha fazladır özel günlerde, biliriz… Çam sakızı, çoban armağanı… Tevazu, nezaket kokar mis gibi…
Hastaya sunulan bir demet kır çiçeği, kocaman bir çiçek bahçesi gibidir. Komşuya ikram edilen sıcacık bir tas çorba… Bir anda iyileşmiş gibi hisseder insan, belki de gerçekten iyileşir.
Bizim kültürümüzde sihirli sözler ve yılların ötesinden yüreğimize uzanan değerlerimiz çocuk yaşta öğrenilir ve hiç unutulmaz…Dilimizin zenginliği ve bu değerler yumağımız, yorulmadan kısa yoldan yürekleri yumuşatır ve köprüleri hemencecik inşa eder…
Yardımlaşma, düşeni kaldırma, el verme, kol kanat germe, kimse görmeden ve duymadan yapılırsa adeta huzurun ta kendisi…
Ne güzel bir ülkede yaşıyoruz, kadim bir kültürden geliyoruz ve o güzelim Anadolu’nun mozaiğinin tüm ustalıkları , incelikleri bizlere bağışlanmış bir lütuf adeta…
Bütün çocuklara geleceğe umutla bakacakları, kendilerini güvende hissedecekleri yarınlar armağan etmek zorundayız, o halde elbirliğiyle sihirli cümleler ve davranışlar geliştirmek hedefimiz olmalı…Pozitif, motive edici, hayatlarını kolaylaştıran ve en önemlisi ruhlarını besleyen, cesaretlerini artıran sözcükler…
Her birini ve hepsini sımsıkı hayata ve köklerine bağlayan, kendini değerli hissettiren, insan ilişkilerinde doğru iletişimi kurmasını sağlayan sözcükler...
Huzur, bolluk ve bereket içinde bu güzel sözleri ve değerlerimizi çoğalarak ve çoğaltarak yaşamak dileğiyle… Kalemini ve dilini sihirli sözcüklere dönüştürebilen tüm dostlar, EKSİK OLMAYIN…Bir çift tatlı sözle yüreğinizin kıyısına konan kuşların melodilerini dinleyin ve bir süre orada soluklanın bu gün… İYİ BAYRAMLAR.

SEVGİ
Bazen dostça tutuşmuş iki eldir,
Uykusuz gecelerde.
Bazen kenetlenmiş parmaklardır,
Bir çocuk bahçesinde.
Yürekten bir yakarıştır el açıp,
Yüce Mevla'ya...
Bir bardak su vermektir,
Kavrulmuş dudaklara.
Bazen sırtında bir el hissetmektir,
En çaresiz anında...
Yavru kedinin yarasını sarmaktır,
Okşamaktır yoksul bir çocuğun başını.
Bir ninenin elini öpmektir,
Bayram sabahı...
Hasta komşuya götürülen,
Bir tas çorbadır.
Kitabımın arasında sakladığım,
Bir tutam sarı saçtır,
SEVGİ...
