Kemal Sarıkartal


SİVAS GARDA KALAN İZLER


Kangal tren istasyonu yapraklar içinde, sabahın ilk saatleri hava serin ,ellerim cebimde çantam omuzumda. İstasyonda bekleyen bir kaç yolcu erkekler kadınlar çocuklar... Divriği'den gelip Sivas'a gidecek Raybüs treni rötarlı...

Bir kadın Raybüs koridorlarında saçlarını savunarak yürüdü. Gözleri derinlere bakıyor,içten sıcacık tanıdık gibi. Karagözler üstünde yay gibi kaşlar, yüzü eski bir artistin gençliğine benziyor. Sivas'ın kemik tarağı okşamış saçlarını,yanakları iğde çiçeği kokulu, parmakları kına yanığı.. 
Yolculuk ettiği arkadaşı seslendi.
Gel Aysel, kahvaltı hazır ! 

Çiçekli yaylalarına dolumu düştü Aysel, nereye böyle. Turnaların göç vaktindesin, gideceğinden önce valizinimi hazırladın turnalar gibi dalgınsın yorgunsun..!

Bakma bana öyle Aysel, ne kadar erken Dünya'ya  geldiğimi anladım !
Bakma bana öyle. Beni güldüren,beni ağlatan birileri var. Bakıp bakıp un ufak etme içimi. Sen o kadar duru o kadar güzelsin ki bahar gibisin. Yağmurlarla yıkanmış kalbinde,benim kuraklığımın zararı olur. 
Sen Çaltı çayı gözelerinin duru suyu, 
Ben Kızılırmak ta boz bulanık su. 

Aşk karışımlıdır, belli olmaz aniden iki bakış aşka dönüşür tek kişi olur. 
Bakma bana öyle. Dışarıya bak sonbahar renkleri Sivas'a çok yakışmış,ekinler biçilmiş tarlalar sapsarı,Sivas'a güz erken gelmiş. Ben sonbahar rengiyim. Benim güneşim batmak üzere...

Saçımdaki aklar yaşanmış zorlukların eseri. Ben eski bir radyo gibiyim bende arkası yarınlar yok. Sen eski hayatına yeniden dön. Delice niyetleri bırak. Geceleri düşüncelere dal, her yüreğe sızacak bir sevda vardır. Yüreğine sıcacık sevda sızanların durağına uğra Aysel.

Aysel; Gençliğimde bir kadın tanımıştım, tıpkı sen gibi gurbete giden yollara bakıyordu " Umutsuz umutlarım var, hayâllerini boş ver ellerimi tut" demişti. Ellerini tutamam Aysel...! 

Yaşam yolum bitmek üzere, uzaktan uzaklardan seni seyrederim ancak. Yaşlanıyorum içimdeki çiçekler kuruyor renklerim soluyor. Baharlara yazlara uzağım, bendeki aşk öyküleri eski mısralarda kaldı Aysel, beter etme beni bu yaşımda..

En zor yolculuk giderken yüreğinde götürdüğünü yanında götürememektir. Beni yolumdan döndürme Aysel, haydi git işine ! git gurbetine ! Sen nereye gideceğini biliyorsun, git işine sesinin yankısı kalsın Raybüsün koridorlarında. 

Gözler bakar sualsiz sorular yanıtsız kalır. Sivas Gar da yitik umutlar hayâllere takılır. Sen gideceksin ama kara gözlerinle, senin duygulu bakışlarını yanımda götüreceğim...

Gelmeseydin diyorum !
Hiç gelmemiş olsan !
Dönülmez seferlerde olsan ! 

Ayrılırken yüzündeki gamzeler güldü. Elveda demedi diyemedi, Sivas gar da üçüncü peronda izleri kaldı. 

Şikâyet bilmeyen kalbime seni yazmazsam olmazdı Aysel...! 
Sen,başka aşklara selam ver, git yoluna, git işine Aysel...

KemaL SARIKARTAL 
03-Eylül 2024 
Sivas tarihi Gar 

" Pulsuz Mektuplar Tahta Bavulda"
Hazırlanıyor yakında sizlerle olacak .

YAZARLAR