Uzak dostluklar vardır.
Gündüz kuşun kanadında, gece yıldızlarla iletirler sevgilerini...Aradaki mesafe denize kıyısı olan iki köy gibidir...
Uzun dostluklar vardır. Serin bir imbat, bir külah dondurma tadında...meyveli, karamelli, kakaolu, limonlu...Bazen de kızarsın ama bu yarım saati geçmez...Zamanı geldiyse, yanılmışsan ola ki, çıkar vb gibi girmişse araya usulca bırakmak gerekir, fazla yormadan yorulmadan, nadiren de olsa, susarak ve incitmeden.
Bazen bir mendil bile dostunuz oluverir..Vazgeçilmez bir bağ, anısı varsa eğer...Bir kuş, bir balık gibi…Deniz gibi. Kitap, bir şiir, bir fotoğraf…
Dostluk, insanı mutlu ve umutlu hissettiren çok dolu bir kelime.
İçini açıp baktığında yüzlerce hatta binlerce anlam bulmak mümkün, gerçek ve çıkarsız…
Gönülden sevgi ve fedakarlık ister ama.
Yıllarca birbirini tanımışsın ve alıp yüreğine koymuşsun, sarıp sarmalamışsın, sıcacık bir kabulleniş…
Açık kalple konuşmuş, sakınmamışsın cümlelerini,
Yıldızları, dolunayı paylaşmışsın, en güzel yaz gecelerinde,
Minik bir mavi çiçek görüp, aklına o gelmiş, anılar gözlerini yaşartmış, özlemişsin, uzaktan sarılmışsın, ya da koşup telefonunu çaldırmışsın, sesini duymak istemişsin,
Sevgi istemek yerine, değerli olduğunu hissettirmiş sana,
Bir hastane odasında seninle sabahlamış,
Güvenip evladını bile emanet etmiş, gözü arkada kalmadan…
Ne özel duygular…
“ Eğer en zayıf noktanız insanlara dostluk göstermeniz ise, siz dünyanın en güçlü insanısınız “ der Abraham Lincoln
Kan bağı olmadan kardeş olur, can olur, yoldaş olur, genellikle de zor günler getirir bu sihirli insanı bize…

Cicero / Dostluk Üzerine ( kitaptan alıntı )
"Dostluğun karşılıklı yakınlığında kendisini dinlendirmeyen insan için yaşam, yaşam mıdır? Karşısında kendinle konuşuyormuş gibi her şeyi söylemeyi göze alabileceğin birini bulmaktan daha tatlı ne var? İyi günlerinde senin kadar sevinecek biri olmasaydı, mutluluğundan ne zevk alırdın ? Öte yandan da, kara günlerinde senden çok üzülecek bir dostun olmasaydı, o günlere katlanmak ne güç olurdu. Son olarak, peşinde koşulan her şey genellikle bir tek işe yarar:
Servet, harcamaya yarar; sözü geçerlik, saygınlık; toplumsal konum, övülme; zevkler, neşe getirir; sağlık, acıdan kurtarır, bedenini istediğin gibi kullanmana yardım eder.
Dostluk, bir çok iyiliği bir araya toplar, gözlerini nereye çevirsen onu orda hazır bulursun, hiçbir yere yabancı, hiçbir zaman yersiz ve cansıkıcı değildir; bunun için derler ki, ateş ve sudan çok dosta gereksinmemiz vardır."…
Yaşamımızı güzelleştiren tüm dostlara selam olsun.
Bizi çiçeklendiren, yaşamı anlamlı kılan tüm dostlar hep var olsun, yoksa yaşam sıkıcı, yavan ve sevimsiz olurdu…Sadece bir hayatımız var, o halde kiminle geçireceğimize özen göstermeliyiz. Yaşı, cinsiyeti, ekonomik ve kültürel durumu hiç önemli olmasın, insanlık yürekte, mertlik özdeyse tamamdır…
DOSTUMSUN
Bir yudum denizi paylaştık biz seninle
Karanlık gecelerde yıldızlar aydınlattı yolumuzu
Aynı dilekler geleceğimiz oldu ay ışığında
Biz seninle dostluk bahçesinde kokladık çiçekleri…
Hesapsız, çıkarsız anlattık tüm duygularımızı
Bilmeden yaralarımızı sardık sevgiyle...
Umutlar büyüttük içimizde
Hayaller kurduk sana, bana, yarına
Bir fincan kahvede aradık dostluğun hatırını
Ağlarken güldük, gülerken ağladık
İncitmedik gönül tellerimizi...
Bir şarkıda, bir şiirde gizledik geçmişi, geleceği
Biz seninle dostluk bahçesinde dinledik türküleri...
Bir gün yollarımız ayrıldığında
Sıcacık bir yaz akşamında
Yüreğinde bir serinlik duyarsan...
Bil ki o benim işte...!
