Yeni bir yıl gelmek üzere, herkesin içine bir hüzün çöker Aralık ayının son günlerinde. Ne bileyim öyle olur genellikle. Belki bir yaş daha aldık diye veya acaba dolu dolu, gönlümüzce bir yıl yaşadık mı diye… Bu dolu yaşamak zevk u sefa, keyifli ve her gün mutlu olmak anlamında değil…
Ülke olarak mutlu bir yıl geçirdik mi ?
Topluma yararlı hangi çalışmaları yaptık ?
Kaç kitap okuduk?
Yeni bir yer gördük mü ? Gibi uzar gider.
Önceliğim gençler ve çocuklar elbette, hepimiz gibi, sonrada kendimiz, ailemiz, etrafımız…
Her yıl çocukların gülüşlerinden kuşların havalandığı, geceleri aydedenin şarkıları ile mışıl mışıl uyuduğu bir ülke,
Hoşgörü ile kucaklaşan bütün dillerin, dinlerin, uygarlıkların, bilimin ışığı altında, savaşsız barış içinde özgür bir dünya,
İşinde, gücünde insanlar, türkü söyleyen analar, ekmeğini paylaşan insanlar…
Sokak şarkıcıları, sergiler, rengarenk kitap pazarları, oyuncakçı dükkanları, mutlu bir ülke hayal ederim kısaca her yıl…
Kendim için ise, önce sağlık, sonrada daha çok kitap okumayı, sevginin gücünü hissetmeyi, ağaç dikmeyi, daha çok çocuğu, hayvanları ve doğayı kucaklamayı, yeni ülkeler ve kültürler görmeyi diliyorum, bir de çok ve güzel şiirler yazmayı…
“ Sana buraya bazı şeyler koyuyorum.
Yol boyunca aklında olsun.
Lazım olursa açar okursun.
Olmazsa da olsun,
bir zararı yok burada dursun.
Şuraya bir cümle koydum.
Bırak, acımızı birileri duysun.
Hem zaten şiir niye var?
Dünyanın acısını başkaları da duysun!
Acı mıhlanıp bir kalpte durmasın.
Ortada dursun.
Olur ya biri eline alır okşar,
biri alnından öper.
Az unutursun.
Buraya tabiatı koydum.
Ağaçları, suyu, ovayı, dağı.
Onlar bizim kardeşimiz,
çok canın sıkılırsa
arada onlarla konuşursun.
Buraya, küçük mutlu güneşler koydum.
Günlerimiz karanlık
ve çok soğuyor bazı akşamlar,
ısınırsın…”
demişti Birhan Keskin/ Kargo şiirinde.
Biz çocuklar ile birlikte beyaz bir kağıda bu yıldan isteklerimizi yazıyoruz, sizin için de olsun dilerseniz bu masum istekleri çocukların, olur olur, ben inanıyorum onların temiz yüreklerine.
“ Ülkemize barış ve huzur gelsin, çocuklar daha mutlu olsun, geleceğe umutla bakalım. Bir kitabı daha koklayarak bitirelim ve gözlerimizi kapatıp ’’ ohh değdi uykusuz kaldığımıza ‘’diyebilelim...Ve daha niceleri…
Bütün bunlar bizi mutlu etmeye yeter de artar bile, sımsıcak sarılmalar, bir yaz gecesi yıldızlara bakıp, saçma sapan şeylere kahkahalarla gülmek, bir filmi sevdiğin biriyle izlemek, hepsi ama hepsi, küçük beyaz bir kağıt parçasında yerini almalı...
Anlar yakalayıp anılar oluşturun sizde, göreceğiz ki; beyaz kağıdımız, umutla, sevgiyle, cemre düştüğünde gökyüzüne biriken rengarenk bulutlar gibi dolacak, yüreğimizden taşıp gelen sevinçle...
Yeni yıl tüm güzelliği ile gelsin ve sevgiyle kucaklasın sizi, dokunmasın sevdiklerinize, hep yanınızda kalsınlar…
Ben de yeni yıl için buraya barış, sevgi, umut, bolca kitap, sanat, baharda açması için rengarenk kır çiçekleri, bereket ve sizin hayal ettiğiniz her dileğin gerçekleşmesi için “ hadi olsun “ bırakıyorum tüm kalbimle…
“ Mutlu yıllar “ dilerken, yanına dost kahvesi yerine geçmesi dileğimi de ekleyerek, bir de şiirimden küçük bir bölüm bırakıyorum dostlarıma …
ÜÇ ÇOCUK
Üç çocuk büyütüyorum içimde
Üç yürek macerası
Üç sevdalı düş,
Güneşe varmayı bekleyen
Yaşamın coşkusunu özleyen...
O kadar zor değil
İçinizden geldiğince yaşamak,
Sevgiye yer açın yüreğinizde
Ferah,aydınlık, şirin bir yer
Penceresinde gün ışığı, şebnemler
Dostlarla sıcacık sohbetler...
Bir fincan çay eşlik ederken hoşgörüye
Dostlarınıza yer açın hayatınızda...
Ve umut...
Önce yüreğinize düşsün, sonra toprağa
Sıkı sıkıya bağlasın sizi hayata
Ellerinizde tomurcuklanıp, çiçek açsın
Yüreğinizde yer açın umutlarınıza...
Sevgi, umut ve dostluk
Üç yürek macerası, üç sevdalı çocuk…
Günsel EKENEL