Metin Çağan


GENÇLİK (2)


Gençlik; çocukluk ve erişkinlik arasında yer alan gelişme ve bağımsız yaşamaya hazırlanma ile birlikte enerjinin, gücün, heyecanın dorukta olduğu, yeni yetilerin, becerilerin ve özelliklerin pekiştirildiği, bedensel, toplumsal ve ruhsal olgunlaşma zamanıdır.

Gençlik, insanın kişiliğinin tamamen oluştuğu, gelecekteki duruşunun belirlendiği, etkili ve önemli kararların alındığı, güçlü desteklerin sunulduğu insan hayatının en özel, en önemli dönemidir.

Gençlik dönemi, “büyümek, olgunlaşmak” anlamını taşıyan ergenlikle başlar.  Bu nedenle gençler bir toplumun, bir ülkenin kişiliğini yansıtır; toplumun gelişiminin ve değişiminin temel yapı taşlarıdır. Kültürü olmayan bir ülke var olamayacağı gibi, bilinçli gençleri olmayan bir ülkenin de uzun süre ayakta kalması mümkün değildir.

Bu yüzden gençlik daima idealist olmalı; çıkar ardında olmamalı, kültürel, dinî ve ahlaki değerleri bilmeli, daima iyiyi, güzeli, doğruyu aramalı. Ayrıca Hakk’ın doğrunun yanında yer almalı, maneviyatı güçlü olmalı, boşlukta savrulmamalı ve kendinden emin bir şekilde kararlarının ardında durmalı, yorgunluk nedir bilmemeli, kendini bezginliğe kaptırmamalı, açık düşünceli, açık sözlü, dürüst ve yapıcı olmalıdır.

Gençlik dönemi, olumsuz ve verimsiz, bomboş geçirilecek bir dönem değildir. Yılmayan, yorulmayan, bıkkınlık göstermeyen bir azimle, coşkuyla, dinamizmle ülkenin daha güzel yarınlara kavuşması için çalışma dönemidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.' sözünün önemine inanandır. Çünkü gerçek vatansever; sadece savaş meydanlarında değil, hayatın her anında, her detayında her şeyin en iyisini yapma gayreti içinde olandır.

Peygamberimizin İslâm’ı gizli olarak anlattığı Mekke’deki ilk yıllarda Allah’ın ayetlerini duyurmak için on yedi yaşındaki Erkam’ın evini seçmesi ne kadar onur ve gurur vericidir! İslâm bir gencin evinde filizlenmiştir.

Allah Resulü gençlere güvenmiş, onlara önemli görevler vermiş, kendilerini geliştirme ve topluma hizmet etme fırsatı tanımıştır. Ayrıca onları görevlendirdiğinde tecrübesizlikten kaynaklanabilecek endişelerini yok etmek için onlara bilgi ve güven aşılamıştır.

Geçmişte manevî ve millî liderlerimiz gençlerle davalarını nasıl büyüttü ve yürüttüyse bizler de millî ve manevî değerlerine sahip çıkan, devletini, vatanını, bayrağını seven; cumhuriyete ve değerlerine sahip çıkan, Türkiye Cumhuriyeti’ni, demokrasiyi daha güçlü bir hale getireceğine inanan ve bu uğurda çok çalışan, hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan, ceddine lâyık gençlik yetişmemiz gerekmektedir. Çünkü gençliğimiz geleceğimizdir, gençliğimize sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmak olacaktır.

Ülke olarak gençlerimizi gerçek tarihini, gerçek dini değerlerini ve kendini bilen, büyüklerini sayan, küçüklerini seven, değerlerine, kültürüne sahip çıkan, araştıran, yalanlara kanmayan, gerçekleri gören ve bilen, soran ve sorgulayan bir özelikte yetiştirmek mecburiyetindeyiz. Ancak o zaman geleceğimizin yılmaz bekçileri olan gençlerimiz aydınlık düşünceleri, vefakâr sineleri ve güçlü vatan, millet sevgileri ile sonsuza kadar var olabilirler.

Geçmişini, tarihini, kültürünü bilen, özüne ve kültürüne sahip çıkan toplumlar, sonsuza kadar yaşama hakkına sahiptir. Bu doğrultuda gençlerimizin en iyi şartlarda eğitim almaları, bilimsel, teknolojik, sosyal ve kültürel açıdan her türlü gelişimi takip etmeleri, kendi değerlerinin yanı sıra dünya ile bütünleşerek kendilerini geliştirmeleri için her türlü imkânın kendilerine sunulması gerekir.

Gençlerimizin bireysel ve toplumsal sorumluluk bilinciyle yetişmesi için de sağlıklı bir yönlendirme, demokratik bir eğitim sistemi, geleceklerinin güvence altına alınması, özellikle de istihdamın sağlanması, iş imkânı oluşturulması büyük önem taşımaktadır.

Geleceğimizin güvencesi, yarınlara dair umudumuz olan gençlerimize tarihimizi, medeniyetimizi, dinimizi, bizi biz yapan değerlerimizi en doğru şekilde öğretmek en önemli görevlerimiz arasında olmalıdır.

Allah’a imanı, vatana hizmeti, insanlığa faydalı olmayı, aileye bağlılığı, kendine düstur edinen bir gençlik yetiştirmek ortak sorumluluğumuzdur.

Unutmayalım ki, güvenli bir geleceğin ve yeryüzünün imarı, barışın korunması, yaşanabilir sevgi dolu bir geleceğin inşası ilmin değerini bilen, okuyan, sorgulayan, araştıran, iyice düşünen, hak ve adaletten ayrılmayan, zulme rıza göstermeyen, mazlum ve mağdurun hakkını koruyan gençlerimiz sayesinde gerçekleşecektir.

Gençlerimizin kendilerine duyulan güvenin bilinciyle, vatan sevgisi, bayrak sevgisi, devlet sevgisi ile şanlı tarihimiz, yüksek millî kültür ve değerlerimizin ışığında en iyi şekilde yetişmeleri, vatanımıza ve insanlığa yararlı bireyler olabilmeleri en büyük temennimizdir. Türk gençliğinin kendisine bırakılan emanete sadık kalacağına, aydınlık, tertemiz yollarda başarılarla, kararlılıkla yürümeye devam edeceğine inanıyoruz.

YAZARLAR