Bazı şehirler vardır; kültür, tarih kokar, adım attığınız her sokağında, her köşe başında sizi karşılayan tarihi bir figür, tarihi bir kahraman mutlaka vardır. Şanslıdır bu şehirler, bu şehirlerde yaşayanlar ve bu şehirleri ziyaret edenler…
Hatırladığım kadarı ile altı yıl kadar önce ziyaret etmiştim Bursa’yı. Osmanlı’nın beylikten devlete, devletten imparatorluğa yürüme macerasında nerdeyse merkezde olan önemli bir şehir. Bu gün bize kalan gerek tarihi, gerek kültürel eserlerden bunu ziyadesi ile görmekteyiz.
İki günlük Bursa gezimizin son durağı olan Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi ziyaretinde salona girişte bizi karşılayan devasa panoda “Dede Korkut Kitabı Bursa Yazması Tıpkı Basımı Türk Dünyasına Armağan Olsun” yazısını görünce, nasıl bir heyecan duyduğumu anlatacak kelime bulamıyorum. Meğer kitabın tanıtım toplantısının içine düşmüşüz, bulunmaz bir hazine.
Oğuz Türklerinin hayatının anlatıldığı, 14. ve 15. Yüzyılda yazıya aktarıldığı varsayılan Dede Korkut Hikâyeleri’nin bilinen 4 nüshasının ardından Bursa’da ortaya çıkan eser üzerindeki çalışmalarda uzmanlar, yazmanın 1610 - 1640 yılları arasında tarihlendiğine işaret ederken, kâğıdın üzerinde yer alan filigranlar da eserin batı kâğıdına sahip olduğunu belirtmişler.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından tıpkıbasımı yapılarak, ilim alemine armağan edilen Dede Korkut Hikayeleri Bursa Yazması ile ilgili yapılacak çalışmalar, yayınlanacak makale ve tezler yine “Dede Korkut Kitabı - Bursa Yazması Araştırmaları” başlığı altında toplanacak olması da konunun ilgilileri için ayrı bir önem taşımakta.
İlgililer esere elektronik olarak https://www.bursa.bel.tr/yayinlar_pdf_viewer?id=2401 adresinde ulaşıp inceleyebilirler.
Gerek müze gezimizde, gerekse program sonrasında kitapla ilgili vermiş olduğu bilgilerle beraber bizlere göstermiş olduğu yakın ilgi ve alakasından ötürü Sayın Mehmet ESEN’e bir kez daha teşekkür ederim.
Görüşmek umudu ile…
o_karahan@hotmail.com
