Metin Çağan


Çalışmadan dünya ve ahiret hayatı kazanılmaz!..


Tüm insanlık, bugün ulaştığı düzeyi, gelişmeyi, kalkınmayı, büyümeyi…düşünce ve duygularını ülkenin yarınları ve geleceği üzerine kurmuş ve hayatlarını bu manada ülkenin bağımsız, özgür yaşaması için millete ve tarihe karşı üstlendikleri görevin bilinci ve sorumluluğu ile hareket etmiş ve etmeye de devam eden kendini milletine adamış düşünen, sorgulayan, gelişim ve değişimin peşinde koşan insanlara borçludur. Çünkü gerçek vatan sevgisi sorumluluk almaktır, üretmektir, çalışmaktır, başarmaktır, elini taşını altına korkmadan koyabilmektir ve de tüm bunları yaparken namuslu, dürüst, ahlâklı, sorumlu vatandaş olarak yapmaktır.

Vatanını seven, Müslümanım diyen her birey davranışlarında dünya ve ahiret dengesini sağlam kurmalı, insanı tembelliğe, cehalete sürükleyen kaderci anlayıştan da mutlaka uzak durulmalı; çalışkan, ahlaklı, erdemli olmalıdır. Çalışmadan, emek ve çaba sarf edilmeden dünya hayatı kazanılmadığı gibi, ahiret hayatı da kazanılamayacağı, İslâm dinine göre çalışmanın; izzet, şeref ve itibar vesilesi olduğu unutulmamalı; millet ve memleketin ihtiyacı olan her işi yapmanın onurlu bir uğraş olduğunu bilerek o işi yapmaya koşmalıdır.

Bir millette şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın yerleşmesi ve yaşaması, mutlaka o milletin hürriyetine, bağımsızlığına, inancına sahip olmasına ve çalışkanlığına bağlıdır. Çünkü bir ülkenin geleceğine dair kaderini o ülkede yaşayan insanların ahlâk, çalışkanlık ve eğitime açık oluşu belirlemektedir. Zaten Müslümanım diyen insanların da fıtratında, vatan, millet ve kutsal değerler uğrunda çalışmak vardır.

Atatürk’ün "Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istiklâl ve istikbâllerini kaybetmeye mahkûmdur." sözü günümüze ışık tutmaktadır.

Dolayısıyla bir ülkenin uluslararası alanda onurlu bir şekilde yerini koruyabilmesi, geleceğe güvenle bakabilmesi, gelişmesi, büyümesi, ilerlemesi, kalkınmasının gerçekleştirmesi, insanca yaşanacak bir yer olabilmesi için insan onuruna, emeğe, alın terine, akla, bilgiye… çok önem verilmelidir.

Ancak her devirde olduğu gibi bugün de gelişmeye, büyümeye, ilerlemeye yönelik yeteneklerin körelmesine neden olan çağ dışı gelenekler, anlayışlar, hurafeler ve çıkarlarını kaybetmek endişesiyle her türlü değişime karşı çıkan bencil, uygarlık düşmanı, halkın cehaletinden beslenen karanlık düşünce sahipleri bilimde, teknolojide, sanatta vb. alanlarda ileri gidilmesine mâni olmaya çalışmaktadır.

Geçmişe takılıp kalanlar ya da çıkarlarını kaybetmek endişesiyle her türlü değişime karşı çıkanlar, dinî ve manevî değerleri istismar edenler ve yaşadıkları değerlerin kıymetini bilmeyenler, anlamayanlar ülkenin yarınları için uğraşan insanlara zorluk oluşturmakta hem de uygarlık alanında gerçekleşecek ilerleme ve kalkınma alanında yapılacak çalışmaları sekteye uğratmakta, ülkenin gelişmesine engel olmaya çalışmaktadırlar. Unutmamalıdır ki geçmişe özlem duyanlar, geçmişe takılıp kalanlar asla geleceği doğru dürüst kuramazlar. İnsanlığın ve özellikle geri bıraktırılmış ülke insanlarının çektikleri ve çekmeye devam edecekleri her türlü acının nedeni bu tür anlayış sahipleridir.

Milletin iradesinin ön planda olduğu; dil, din, mezhep, etnik köken, ideoloji farkı olmadan eşit vatandaşlığın sağlandığı; adaletin, özgürlüğün, millî egemenliğin, dinî değerlerin, kalkınmanın, halkın refahının ve mutluluğunun, kültürel gelişimin, sosyal düzenin, bilimin, eğitimin ve her alanda yeniliklerin, gelişmelerin, ilerlemelerin olduğu, farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü aynı bayrak altında, yaşama iradesi gösteren herkesin üzerine düşen sorumluluğu, lâyıkıyla yerine getirdiği;  ; hainlerin, bölücülerin, her türlü şer odaklarının hile ve tuzaklarından uzak durarak işini en güzel şekilde yapan, mücadele eden eğitimli, donanımlı, bilimsel gerçeklerle, ahlaki meziyetlerle yoğrulmuş, çalışkan insanlar vatanın bütünlüğünün, geleceğinin kalkınmasının ve yükselmesinin sigortasıdır.

Bilmek için okumak, anlamak için sorgulamak, öğrenmek için araştırmak, incelemek, olaylara ve yaşananlara tek taraflı bakmamak, sosyal medya trollerine ve algılarına dikkat etmek, yapay zekâ kurgularını gerçek diye görmemek, her denilene kayıt şartsız inanmamak; olgu ve olayları, görülenleri, yaşananları birbirini ötekileştirmeden, birbirinin inancına saygı duyarak, birlikte ne kadar güçlü olunduğunu, kurtuluş mücadelesinde dünyaya verilen dersi ve kendi gerçek tarihini unutmayarak sorgulamak, eleştirmek; birey ve toplum olarak medeniyet düzeyini artırmak için gereken sorumlulukları üstlenmek gerekir.

İffet ve haysiyetlerine halel getirecek, insan onurunu zedeleyecek bir davranışta bulunmayan, asılsız sözlere, olumsuz durumlara itibar etmeyen, hakikatin tercümanı olan, harama el uzatmayan, yalancı şahitlikten kaçınan, dillerini yalan ve iftirayla zehirli bir ok haline getirmeyen, asılsız sözlere, olumsuz durumlara itibar etmeyen; çalışkanlığı, özverisi, iyi niyeti, hoşgörüsü, başarma azmi ile tarihsel geçmişinde ufku açık ve uygarlığa katkı sunmuş, millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiş olan inançlı Türk milleti, millî ve manevî şuurla, mücadele bilinciyle her zaman olduğu gibi bugün de zulme boyun eğmeden, tüm sıkıntıların üstesinden gelecek, zorlukları aşmayı başaracak, zorluklar karşısında geri adım atmadan azimli, irade ve akıl sahibi davranış sergileyerek sabırla, ihtiyatla, doğru strateji ile sorumluluk ve millî değerlerle hareket ederek uygarlık yarışında hak ettiği yere ulaşacaktır.

Vatanını, milletini, dinini seven, işini en güzel yapandır. Çalışmak, üretmek, alın teri akıtmak, bir ve beraber olarak vatanın kalkınması için çabalamak ise bir ibadettir. Vatan; çalışkan, dürüst, ahlaklı, insanlarla varlığıyla sürdürebilir. Nobel ödüllü Türk ilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar; "Çalışmak, milletimize vatan ve namus borcudur." diyor. ‘İki günü eşit olan ziyandadır' hadis-i şerifinin bilincini taşıyan her gününü, her anını milletine adayan vizyoner, çalışkan, dirayetli ve liyakatli insanlar büyük eserler oluşturmaya devam edecek, hizmetleriyle, icraatlarıyla, proje ve reformlarıyla vatanın kalkınmasına fazlasıyla katkıda bulunacak, yarınlar bugünden çok daha güzel olacaktır

YAZARLAR