Hayatta bazen tek bir insan, tek bir olay ya da yalnızca anlamlı bir cümle tüm yönümüzü değiştirebilir. Benim yönümü değiştiren, öğrencilik hayatımda bir dönüm noktası olan kişi koç öğretmenimdi. Ondan öğrendiklerimi ve bana kattığı değerleri şimdi başka çocuklara aktarmaya çalışıyorum. Çünkü bazen ilham aldığımız yer, ilham vermeye başladığımız yer olabilir...
Ben Sıla Nur İncel, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 2. sınıf öğrencisiyim. İzmir’de bir Anadolu Lisesi öğrencisiyken yalnızca derslerle değil; gönüllülük faaliyetleri, dernek çalışmaları ve bana ışık olan insanlarla büyüdüm. Bu yazıyı, o ışığı sizlerle paylaşmak ve belki de yolculuğunuzda size ilham olabilmek için yazıyorum.
Lise ikinci sınıftayken, Gündoğdu Çağdaş Gönüllüler Derneği’nin çocukların eserleriyle düzenlediği bir resim sergisine katıldım ve orada koordinatörümüz Meltem Hoca ile tanıştım. İşte dernek serüvenim böyle başladı. Ancak o dönemde başka bir şey daha başlamıştı: pandemi... Dernekteki dersler çevrim içi hale geldi. İlk coğrafya dersime katıldığımda, hayatla ilgili çok az şey biliyordum. Ama işte o ders, kariyer yolculuğumda önemli bir dönüm noktasıydı. O derste koç öğretmenimle tanıştım. Henüz hayatın gerçekleriyle yüzleşmemiş bir çocuktum. Hayallerim büyüktü ama çalışmalarım yetersizdi. Koç öğretmenim, adeta bir peri değneği gibi hayatıma dokundu. Bakış açım değişti; dünyayı daha geniş bir perspektiften görmeye başladım. Hayatta her şeyin bir nedeni olduğunu ve istersem her olaydan bir iyilik çıkarabileceğimi öğrendim. İnsani duygularım derinleşti, bugünkü "Sıla"nın temelleri o dönemde atıldı.
Sınava hazırlandığım dönemde hocam bana coğrafya ve tarihten başlayarak birçok konuda eğitim verdi. Sınava nasıl çalışmam gerektiğinden tutun, sınav anında heyecanlandığımda neler yapabileceğime kadar her şeyi öğretti. Beni en güzel şekilde yetiştirdi.Hedefim hukuktu ve bu hedefe ilerlerken bana ışık tutan bir deniz fenerim vardı. Her zaman yanımdaydı, her an yardıma hazırdı... Bu yolculuk sonunda iyi bir Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrencisi oldum. Koç öğretmenimden aldığım kişisel gelişim eğitimleri, girdiğim her ortamda fark yaratmamı sağladı.
Gönüllülük serüvenim ise yavaş yavaş şekilleniyordu. Derneğimizin sosyal sorumluluk projesi kapsamında, üniversite öğrencisi olarak liseli öğrencilere edebiyat dersleri vermeye başladım. Belki öğretmen değildim ama Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giden, koç öğretmenimin ışığıyla yol alan bir öğretmen adayıydım. Derste kullandığım her teknik, ondan öğrendiklerimle şekilleniyordu.Bu işe başlarken hedefim şuydu: Koç öğretmenim benim hayatıma dokundu ve beni bugünkü Sıla yaptı. Şimdi sıra bende... Onun bana yaptığı gibi, ben de başka çocukların hayatlarına dokunacaktım.
Derslerde yalnızca tekniklerini değil, aynı zamanda şiirlerini de kullanıyordum. Çünkü o sadece bir eğitmen değil, aynı zamanda bir şairdi. Her dersin sonunda öğrencilerime onun şiirlerinden birini okuyor, birlikte üzerine konuşuyorduk. Çocuklar şiir kitabının hikâyesini duyduklarında ilgileri daha da arttı. Hatta onlar da beğendikleri şiirleri benimle paylaşmaya başladılar. Bu, benim için tarif edilemez bir onurdu.
Koç öğretmenimin izinden giderek birçok alanda adım attım. Eskişehir’de gençlerle birlikte çalışan bir derneğin şubesini kurduk. Derneğimiz 21. yüzyılda sahip olmamız gereken becerileri öğretiyor, toplumsal sorumluluk projeleri ile gençlerin gelişimine katkı sağlıyor. Aynı zamanda gönüllülerin kişisel gelişimine de odaklanarak çeşitli eğitim ve atölyeler düzenliyor. Koç öğretmenimden edindiğim bilgileri burada uygulama fırsatı buldum. Öğretme sürecine aktif olarak katılıyor, öğrendiklerimi başkalarına aktarıyorum. Bu süreçte derneğimizin 7 Adab-ı Muaşeret eğitmeninden biri oldum. Koç öğretmenimden aldığım ilhamla her geçen gün kendimi geliştirmeye devam ediyorum.
Şimdilerde eğitim için şehir dışına bile çıkıyorum. Dernekteki gönüllülerimizle koç öğretmenimi tanıştırmak uzun zamandır hayalimdi. Bunun için “Sınav Stresi Yönetimi” üzerine bir eğitim düzenledik ve bu eğitim büyük ilgi gördü. Koç öğretmenimle tanışmak isteyenler arasında en heyecanlı olanlardan biri de üniversiteden en yakın arkadaşım Elif’ti. Şimdi sözü ona bırakıyorum, çünkü koç öğretmenimizi bir de onun kaleminden tanımanızı istiyorum:
“Ben Elif Tekin, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 2. sınıf öğrencisiyim. Eskiden her şeyi kafama takan, stresli ve bu haliyle gündelik yaşamını zorlaştıran biriydim. Bu durum hem ruh sağlığımı hem de akademik başarımı olumsuz etkiliyordu. Koç öğretmenimin verdiği eğitimler sayesinde özgüvenim arttı, stres seviyem azaldı ve daha sosyal bir insan oldum. Ders çalışırken verimsiz yöntemlerle zaman harcamak yerine artık etkili ve planlı çalışmayı öğrendim. Bunun karşılığını da başarımda net bir şekilde gördüm. Koç hocam bana her zaman cesaret verdi; kendime güvenmemi sağladı, içimdeki potansiyeli fark etmemi sağladı. "Olduğundan fazlasısın" derken bana inanıyordu, ben de bu sayede kendime inanmayı öğrendim.
Ayrıca hocamın şiirleri de bana yol gösterdi, zor anlarda umut verdi, hayata pozitif bakmamı sağladı. Zamanla genel kültürüm gelişti, kendime vakit ayırmayı, bu zamanı faydalı işlerle değerlendirmeyi ve çevreme katkı sunmayı öğrendim. Artık hayatımın merkezinde üretmek, katkı sunmak ve gelişmek var. Koç öğretmenim sayesinde önce kendime faydalı olmayı başardım. Çünkü insan, ancak kendisine faydalı olabildiğinde başkalarına da fayda sağlayabilir.
Gelecekteki en büyük amacım, topluma faydalı bir birey olmak, insanların hayatına dokunabilmek ve Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden yürümektir.”
Koç öğretmenimiz, gerçek adıyla Günsel EKENEL, yalnızca bir eğitmen değil; aynı zamanda hayatımıza dokunan, vizyonumuzu genişleten, bizi daha iyi bireyler olmaya cesaretlendiren bir liderdi. Emekli bir coğrafya öğretmeni olmasının yanı sıra, güçlü kalemiyle bir şair; zarafetiyle bir yol gösterici...
Bizlere yalnızca ders anlatmadı; yaşamın zorluklarıyla baş etmeyi, insanlarla sağlıklı iletişim kurmayı, özgüvenle ilerlemeyi öğretti. O, her zaman yanımızda olan, bizi dinleyen, çözüm sunan bir rehberdi. Bugün ona olan minnettarlığımızı, onun ışığını başkalarına taşıyarak göstermeye çalışıyoruz. Günsel EKENEL , emekliliğinin ardından bile aktif bir gönüllü öğretmen olarak gençlerin hayatlarına dokunmaya, onlara umut olmaya devam ediyor.
O, yalnızca bir öğretmen değil; yaşamı bir sanat gibi işleyen, her adımıyla iz bırakan gerçek bir hayat kılavuzu...
……..
Bir kadın olarak hayatımda aldığım en güzel anneler günü hediyesi diyebilirim…
Onlar Sivas Postası’ da yayınlanan yazılarımı okuyarak bu ay da biz yazalım diye karar vermişler. Ben Sivas Postası ile görüştüm ve “ memnuniyetle” sözünü duyunca çok mutlu olduk gençlerle birlikte…
Gençlere yol açmak ve onların gelişimlerine katkı sağlamak adına bu tutumu takdirle karşılayarak, teşekkür ediyoruz…
Amaçları sadece aldıkları eğitimi faydaya dönüştürmek ve seslerini duyurmak ve örnek oluşturmak…
“Gençler! Cesaretimizi güçlendiren ve sürdüren sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve kültür ile, insanlık değerinin, vatan sevgisinin en değerli örneği olacaksınız.”
Mustafa Kemal Atatürk