Şentürk İyidoğan


ALTIN ELLER KAN KAYBEDİYOR


Eskiden Taksim Meydanı'nda kalburüstü ustalarla Altın Eller Festivali için buluşurduk. Bu festivalde ustalar ustalıklarını sergileme imkanına kavuşur, halk ise bu sanatları tanıma ya da yakından inceleme fırsatı bulurdu. Altın Eller Festivali'ni Sivas'ta gerçekleştirmek ise bizler için hayal gibiydi çünkü çok fazla emek ve fedakarlık isteyen bir organizasyondur. Geçen günlerde ise Sivas' ta Altın Eller Festivali'nin üçüncüsü düzenlendi. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum. Sevincimiz hala içimizde tazedir ancak derin bir üzüntü de sevincin yanı başında oturmaktadır.

Sivas'ta düzenlenen Altın Eller Festivali'nde ülkede tek olan birçok yaşlı ustamız yoktu. Bu ustalar neredeydi? Ya öldüler, ya da sağlıkları el vermedi. Bizler dünyanın en iyi ustalarıyız ve çoğumuzun sosyal güvencesi yok. Maaştan da vazgeçtik. Bir bir ölüyoruz. Bir avuç zanaatkara sahip çıkmak çok mu zor? Hayır değil. Mesela bu ülkede üç-beş maaş alan birçok fuzuli insan var bunu herkes bilir. Onlara harcanan para zanaatkara harcansa bu sanatlar yaşamaz mı? Ya da her sene milyonlarca liraya şehrin sokaklarının caddelerinin parke taşları değişiyor. Oysa ki bir yıl değişmeseler parke taşlarına harcanan o parayla devlet garantili bir "El Sanatları Okulu" açılamaz mı? Açılabilir ancak ne yazık ki çözüm diye sunduklarımızda ihale, ticari amaç ya da şahsi çıkar yoktur. Bu sebeptendir ki yönetenler bu konulara el atmazlar. Bizler ise sesimiz duyulana kadar, yitip giden onca zanaatkarın ruhundan ve bizlerden samimi bir özür dilenene kadar derdimizi haykırmaya devam edeceğiz.

TÜRKİYE'NİN ZANAATKARLARI ÖLÜYOR!

YAZARLAR