Kemal Sarıkartal


ADANA KÖPRÜ BAŞI 


Adana'ya düşer güneşin sıcak gözleri 
Sonra; O gözlere düşer yağmurlar 

Şair
Köprüyü Askeri cezavinde 
Gözlerinin aynasına düşen 
Akşamın kızıllığında 
Ranzada kalemi coşar 
Derdi yalar tenini
İçindeki sızılarla 
Sayfa sayfa hüzünler düşer not defterine.

Orhan Kemal'in bereketli topraklarında 
Terini akıtanların kenti 
Pamuk işçileri alaca karanlıkta tarlalarda 
Çukurova çimento da 
Buğday benizli
Hamal Sülo'nun omuzunda sıcak torbalar 
Heytt dünya 

Çukurova'nın düzünde 
Renk renk şalvarlı güzeller 
Ellerinde çapa lar 
Avuçlarında nasır izleri
Tenini yakan yorgunluk ta 
Düşlerine sevgilisini alır 
Sevgi boşluğunu doldurur 

İçinde trenler geçen kentin
Takla atan güvercinleri 
Yılmaz Güney'in Umut filminde
At kırbaçladığı sokaklar 
Bir tarafta bisikletli gençler 
Diğer tarafta şalgamcılar..

Yaşar Kemal'in 
Toros dağlarına sırtını yaslamış Adana'sı 
Dağların doruklarında 
Serçe sesi,horoz sesi,
Ürkek ceylanların koşuşturması 
Karışır bir birine  
Poyrazlı gecenin kurşuni koynunda 
Yüreklere düşer ince Memed 

Tan ağarırken 
Kıl çadırından çıkıp 
Öfke ile 
Kalktı göç eyledi Avşar elleri 
Ferman Padışahın 
Dağlar bizimdir diyen
Toros'ların isyankar ozanı Dadaloğlu.

İçinden sevgi fışkıran Karacaoğlan 
Konakladığı han odasından
Obasının izini sürer 
Türkmen göçünde 
Bağlamasının sesinden,
Hasret tüten türküler dökülür 
Sinesine od düşenlerin dili olur.

Taş köprüde Seyhan nehrinin akışında
Kumral saçları omuzundan aşağı
Sanki saçları 
Seyhan barajında serin bir rüzgar.

Yanakları al al nar çiçeği 
Bakışları konuşan su perisi 
Gözlerinde cevapsız soruların mührü 
Çözülür  o mühür 
Gözlerinden maviler dökülür 
Seyhan barajına düşer
Tendeki gölgeler.


Adana Köprü başı 
Köprü başında esmer güzeli 
Mavi gözleri Seyhan nehrinde 
Kent uykuda 
Özlüyor 
Özlemek ince bir sızı 
Kadın olmak zor bu coğrafyada !

Çakmak caddesinde 
Çakmak çakmak gözlerde kalmak 
O gözlerde kalan gençlik anıları 

Küçük saat te 
Hüzün kaldırımlara taşar 
Yitik bir aşkın devamında 
Tarihsiz kimliksiz o bakışlarda 
Yüzü ; gözlere çakılı 
Kalbi kanayan gecelerde
Sokakların isyankar kadınımıydı o sarışın ?

Kentin sessizliğinde 
Büyük saatte ağlayacaktı zaman  
Bir Akrebe bir yelkovana bakıp 
Hiç gelmeyecek olan 
Bir sevgiliyi beklemek. 

Karataş yolunda 
Turuncu narenciye bahçelerinde 
Sarı sarı mısır koçanları 
Karataş kıyılarında 
Kıyıya nakış nakış işler dalgalar 
Akşamın alacasında yakamozlar parlar 
Düş kurar sevdalılar. 

Kuru köprüde yorgun sesler 
Kanal köprüde köpürerek akan bahçe suyu
Anadolu'dan göçen emekçiler 
Varoşların yiğit evlatları inşaatlarda 
Emekçi analar el kapılarında temizlikçi 

Damaklarında 
Baharatlı nefis Şırdan 
Adana kebabının eşsiz tadıyla 
Hiç bir kebap bu kadar güzel olamaz.
Diyen,şair 
Anılarını topladı 
Bahtının rüzgarına kapıldı 
Adana'ya veda etti 
Kapıldı gidiyor başka gurbete 
Farkında olmadan güzellikler yaşadı
Kısa yaşadı,uzun öyküler biriktirdi. 
Gidiyor !
Gidiyor işte !

KemaL SARIKARTAL 
Aynalı Sandıkta Bekleyen şiirler.

YAZARLAR