Tarih: 20.07.2023 08:35

YÖNETMEK; BİLGİ VE CESARET GEREKTİRİR

Facebook Twitter Linked-in

"Korkarak yaşayan hayatı uzaktan seyreder" der alman nihilist Friedrich Nietchze. Sadece birey için değil kamu ve kamu yönetimi gibi sosyal olguların tamamı için geçerli bir söz. Korkulardan arınmanın, cesaretle hareket etmenin vakti geldi de geçiyor bile.

Ülkeleri yönetenlerin korkarak veya korkutarak yönetimlerde kalma anlayışı zamanla yönetme erkinin sahibi olma arzusunu doğurur. Ülkeyi sahiplenmesi bir dereceye kadar normal ve takdirle karşılanırken aşırı sahiplenme zarar vermeye doğru evrilebilir. Sahiplik, maliklik, eşya üzerindeki hüküm yetkisi bireyin eşyaya isteğini yapma hakkını tanır. Eğer bu durum yönetim erkinin sahipliğine dönüşürse bu erkten mahrum kalma korkusu ile yöneticiler istediklerini yapmak  gibi; gerek şer'i gerekse evrensel hukuka aykırı davranışlar sergilemeye başlar.

Korkular, yöneticinin çevresinden başlar. Yöneticiler büyük bir güven bunalımı ile çevresini sağlamlaştırmak ister.  Bunu yaparken ehil olan olmayan ama sadakatte kusur etmeyen insanlarla çevresini doldurur. Bir bakarsınız ki iş yapacak insan kalmamış ortalıkta. Sadıklar sadakatlerinin ödülünü alırken olan yine yönetilenlere olur. Bu bir ülke yönetimi ise her kademesi korkularının esiri olmuş insanlarla doldurulur ve ne kadar kifayetsiz muhteris ve yalaka takımı varsa yöneticinin çevresine çöreklenmiştir veya yönetici yapılmaya çalışılır.

İletişim anlamında küçük bir köye dönüşen dünyada bağnaz partizan tavırlara yer yok artık. İşinin ehli, emeğini ve yüreğini ortaya koymuş liyakat sahibi insanlardan ise korkmaya hiç gerek yok. Dünya görüşü, cinsiyeti, meşrebi önemli olmaksızın emanetleri mutlaka ehline emanet etmenin vaktidir. Aksi halde gelişen ve değişen dünyayı uzaktan seyreder dururuz. Korkmayın, korkutmayın sadece bu toprağın bağrından çıkmış, işini layığı ile yapan insanımıza güvenin.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —