YALNIZLIK ÜZERİNE

YALNIZLIK ÜZERİNE

YALNIZLIK ÜZERİNE

Bilmezler yalnız yaşamayanlar, Nasıl korku verir sessizlik insana; İnsan nasıl konuşur kendisiyle; Nasıl koşar aynalara, Bir cana hasret, Bilmezler... Orhan Veli KANIK Işıklar söndü. Bir mumun kendini için için yakarak etrafına ışık yayma gayretiyle aydınlanıyor odam. Kış soğuğu havaya ve toprağa hükmederek başlıyor. Sobamın -bir aşk tarifindeki gibi- yanışıyla ısınıyor evim. Dışarıda yağmur yağıyor. Damlara vuran sesten şiddetini tahmin edebiliyorum. Yağmur bulutları önce yıldızları alıyor gökyüzünden ve sonra damla damla iniyorlar belirlenen adreslere. Ellerimi uzatsam pencereden avuçlarıma dolar melekler. Melekler diyorum çünkü her yağmur tanesini bir melek indirir ve hiç birbirine dokunmazlar. Her yağmur damlası arştan ferşe inerken yalnızdır. Her yağmur damlası birbirini seyrederek düşer bulutların arasından? *** Ah şu yalnızlık Kemik gibi Ne yanına dönsen batar Cahit ZARİFOĞLU Her insan kendi yalnızlığını yaşar. Kimi sever bu durumu, kimisi de korkar. Onun için yalnızlığın çeşitli yönleri vardır. Halkın içinde yapayalnız yaşayan nice kişiler var. Gizlidirler. Gündüz gözüyle onları göremezsiniz. Çıkmazlar. Görenlerimiz çok azdır. Onların yoldaşı sokak lambalarıdır. Barınakları belediye banklarıdır. Yıldızlı gecelerde heybelerine o günün ekmek kırıntılarını, iki ters bir düz giden dakikaları ve anılarını toplayarak yürürler. Caddeler, sokak başları, kiremit kırmızısı kaldırımlar onların mekânıdır. Dilenmezler onlar. Kâğıt toplayarak geçinir çoğu örneğin. O gün gökyüzünden ne düşerse nasiplerine onu yaşarlar? Kimi insana göre yalnızlık bir kaderdir. Hayatlarında yaşamış oldukları olumsuzluklar onları yalnızlığa itmiştir. Aynı hisleri, aynı anları tekrar yaşamaktan korkarlar. Güven sorunları vardır. Pek güvenmezler insanlara ve şüphelidirler. Ne yalnızlığı sever bu insanlar ne de etrafımda kimseler olmasın derler. *** Bağ bozumunda solmaya başlayan yapraklar tek tek dökülüyor şimdi toprağa.  Adım attığım yerde her bir yaprağın işlemeli yüzü kurumuş. Tenleri birbirine dokunsa da yalnızlığın hâkimiyeti var üzerlerinde. Kimisini ıslatmış yağmur yüklü bulutlar. Kimisinin üzerine güneş ışığı dokunmuş. Kuru bir yaprak tanesinin ah edecek hali yoktur diye kabullenmişler durumlarını. İnsanlar da böyle değil midir? *** Ah şu yalnızlık denilen akbaba Gölgemmiş gibi takip ediyor Bazen kendimi bu, yere düşen yapraklar gibi görüyorum. Aynaya bakınca anlıyorum yalnızlığımı. Hayır, şikâyetçi değilim yanlış anlamayın. Ben yalnızlığı seviyorum. Haftaya görüşmek üzere?  

Anahtar Kelimeler: 0