ANAP’ın bütün önde gelen isimlerinin katıldığı bu miting, Özal’ın gövde gösterisine dönüşecektir. Planlar ona göre yapılmıştır.
Partinin miting otobüsü Malatya meydanına gelir.
Turgut Özal otobüsün üzerine çıkıp konuşacaktır.
Protokol gereği kendisini karşılayan Malatya Valisi Naim Cömertoğlu’na direktif verir: “Gel sen de çık otobüsün üzerine"
Valinin “Efendim ben devletin valisiyim, orada bulunmam uygun kaçmaz" demesi hiçbir işe yaramaz ve vali başbakanla birlikte otobüsün üzerine çıkmak zorunda kalır.
Meydan kalabalık. Otobüsün üzeri daha da kalabalık! Meydandakiler boyu kısa olan Özal’ı aşağıdan bakınca göremezler.
Meydandan otobüse doğru "Çök, çök, çök" sesleri duyulmaya başlar. Otobüsün Üzerindekiler çökecek ki, meydandaki partililer başbakanlarını iyice görebilsinler!
Özal yanında duran bakanlardan dayısının oğlu Hüsnü Doğan’a;
“Çömel bakalım Hüsnü"der.
Mikrofon açık ve Özal’ın elindedir.
Özal’ın söylediği bu sözleri herkes duymaktadır.
Bakan Hüsnü Doğan yere çömelir. Aracın üstündekiler çöküp çömelirler.
Özal, yanında duran Vali Naim Cömertoğlu’na döner:
Elindeki mikrofondan kendisine özgü umursamazlıkla söylediği sözleri “Vali Bey, sen de çök, çömel şuraya." Sözleri miting alanını dolduran on binlerce insan tarafından duyulur.
Ancak, Vali Cömertoğlu’ndan gelen ve Malatya meydanına mikrofondan yankılanan ses aynen şöyledir:
“Sayın Başbakanım, ben devletin valisiyim. Vali çökmez, vali çömelmez. Vali çökerse devlet çökmüş olur. İzin verirseniz ben aşağıya ineyim’
Valinin bu sözlerini duyan meydandaki kalabalıktan inanılmaz bir alkış kopar.
Alkış, kudretli Başbakan Özal’ın olurunu beklemeyen Vali Naim Cömertoğlu’nun seçim otobüsünden aşağıya inmesine kadar devam eder.
Evet, devlet; Naim Cömertoğlu gibi valilerle ayakta kalır…