Uyumaya devam beyler. Uyutmaya devam beyler. Kışın ağır geçtiği şehrimin sokaklarında kimsecikler olmadığı için başarısızlıklarınızın konuşulması ancak bahara kalıyor. Bahar demişken bilmeyenler için hemen söyleyelim Sivas?a bahar gelmez, direk yazdan başlar, yaz ise bitimini kışa teslim eder. Biz bu memleketi kışını da seviyoruz, ayazını da, güneşini de ama gelin görün ki başarısız insanları sevmiyoruz. Tamam, birilerine koltukları emanet ediyoruz ama o koltukta oturan insanlar kentin değerine değer katacaklarına, kendi heybelerine azıklarını doldurmaya devam ediyor. Bilmem kaç zamandır köşe bucak gezer karalarım bir şeyler. Bazı konuları temcit pilavı gibi evirip, çeviririm, çünkü vakti ermiştir ve her mevsim bu zamanlar aynı konu işlenmelidir. Memleketi ilerlemeyen yazarında kendini şehrine uydurmasına kızmayın rica ederim. İçerik vardı da biz mi koyultmadık puntolu harfleri. Bizimde içimiz gidiyor efendim şöyle gerine gerine galibiyet dolu cümleler yazmayı ama neylersiniz ki memleketin kaderi hep mağlubiyet üzerine nakşedilmiş.
Gerçi o kadar da haksızlık etmeyelim çünkü çok değil 100- 150 yıl öncesine geri döndüğünüzde Sivas?ın ne kadar canlı bir şehir olduğunu anlarsınız. Canlılık derken insanların var oluşundan bahsetmiyorum. Ekonomik anlamda köşe başlarından bir tanesi olmasından, ihracaatı, ithalatından fazla olan ve ülke genelinde söz sahibi olan bir şehirden bahsediyorum. Resmi rakamlara dayanır bu söylemim. Bu verileri nereden bulacağınızı hemen söyleyelim. 2001 yılında yayınlanan Adnan Mahiroğlu hocamızın yazdığı ve bana göre Sivas?ın dününü anlatan en iyi kitaplardan bir tanesi olan ? Seyyahların Gözüyle Sivas? kitabında bu bilgileri bulabilirsiniz ki mutlaka okuyun ve dünün Sivas?ına bir göz gezdirin. Sonra da mecburen bugüne dönün ve aslında zamanın ilerlemesiyle ters orantılı olarak gerilemiş, gardı düşmüş Sivas?a bir daha içiniz ezilere bir bakın. Tamam, kabul ediyorum dünün Sivas?ı tarıma dayalı bir ekonomiye sahip ama aynı şekilde ülkenin diğer şehirleri de tarım ekonomisiyle geçim sağlamaktaydı.
Zaman ilerledi, teknoloji gelişti, işgücü ve kalifiye insan bulma sıkıntısı azaldı, ulaşım maliyetleri eskisi kadar büyük değil, bunların hepsini topladığımızda karşımıza hep aynı soru çıkıyor. Tüm bunlara rağmen Sivas neden hala yerinde sayıyor? Neden ihracat rakamlarında geçen yıla göre binde 8 büyümüş olmamız bayram sevinci yaşatıyor ya da birileri ağzımıza bal çalmaya çalışıp, ?gelişiyoruz beyler, coştuk? yalanına bizleri de inandırmaya çalışıyor? Hani devletin verdiği teşvikler sonrası Sivas Organize sanayi bölgesi ağzına kadar çakılmıştı, hani sanayi hamlesi sonrası biz çok daha fazla büyüyorduk. Büyüme anlayışı nedir beyler? Büyümenin tanımı ekonomik olarak nasıl yazılır ve tarif edilir sayın iktisatçılar? Geçen seneye göre biz binde 8 büyürken Gümüşhane ihracatta ki büyümesini tam 20 kat artırmayı başararak nasıl ekonomisini zirveye çıkarttı?
Yahu bizim bürokratlar, seçilmişler ve sivil toplum örgütlerinde ki beyzadeler siz ne iş yaparsınız? Yatırımcıyı şehre çekmek için sürekli geziyorsunuz. Heyetler arası görüşmeler yapmak için yancılarınız eşliğinde gece gündüz didiniyorsunuz, iyi güzelde sonuç nedir? Ya sizin şehri anlatmanızda problem var, ya ziyaret ettiğiniz yatırımcılar merdiven altı işlerle meşgul ya da büyük bir kandırmaca var ve karda yürüdüğünüz için iziniz belli olmuyor. Yatırımcı şehre hızlı ulaşamıyor demeyin sürekli uçak seferleri var, şehir küçük demeyin coğrafya hocanıza rahmet okurum, kalacak konforlu yer yok demeyin, zahmet olacak evinizde ağırlayın, olmaz öyle şey diyorsanız oturup kendi elinizde 5 yıldızlı bir otel yapın. Ne kadar garip değil mi 5 yıldızlı oteli ve büyük bir alışveriş merkezi olmayan nadir şehirlerden bir tanesiyiz.
İşgücü ucuzdur bizim Sivas?ın değerli yatırımcılar, yemek, içmek, kira sudan ucuzdur. Bu köşeyi okuyan ve yatırım yapmayı isteyen biri varsa kalksın Sivas?a gelsin rica ederim. Hayır, bizim yöneticilerin beceriksizliğinden değil size kadar mevzuyu duyuramamış olmaları, bizim ağabeylerin işleri başından aşkın. Yoksa onlar sizi de ellerinde çiçek ve çikolatayla ziyaret edip Sivas?ın dinamiklerinden bahsedeceklerdi. Vallahi işleri çok yoğun, bilmez misiniz birçok işadamımız Sivas?a yatırım yapmaktan bıktı, diğer şehirlere ayıp olmasın diye oralara gitti ki ülke bütünüyle kalkınsın. Hep Sivas, hep Sivas nereye kadar?
Kişi başına düşen beceriksiz yönetici sayısı en çok Sivas?ta, ne garip? Yatırım anlayışı, büyük marketlerin artık sokak aralarında mahalle bakkalından biraz daha büyük mekânlar olarak hizmet vermesiyle müsemma olan, tarımı biten, hayvancılığı can çekişen, sanayisi karınca adımıyla büyüyen, kültür ve turizmi kadir bilmezin yöneticiliğinde batan, günü kurtaran ama yarını yok olan koca bir şehir Sivas ne garip? Uyumaya devam beyler, uyutmaya da. Ne de olsa mevsim kış, bu soğukta sizi sıcak mekânlarınızdan çıkarıp, buyurun çalışın diyecek halimiz yok, ayıp ederiz vesselam.
twitter.com/cemilduymaz
