Tarih: 13.02.2013 00:04

ÜRETİCİ DESTEKLENMİYOR

Facebook Twitter Linked-in

nuh arslan 11

Dün gazetemizde İlimizde tarım ve hayvancılığın bitme noktasına gelmesiyle ilgili haberimizin ardından Sivas Ziraat Odası ikinci Başkanı Nuh Arslan, gazetemize özel yaptığı açıklamalarda tespitlerin doğruluğunu onaylayarak, önlem alınmaması halinde Sivas?ta tarım ve hayvancılık sektörünün biteceğini kaydetti.

İlimizde tarım ve hayvancılık adına büyük bir potansiyelin olduğunu kaydeden Sivas Ziraat Odası İkinci Başkanı Nuh Arslan, ?Sivas?ımız bin tane köyü olan bir şehir, bir ucundan bir ucu yaklaşık 450 kilometre o kadar büyük bir şehir bunun mera alanları, ekilen alanlar hesaplandığı zaman tarıma gayet müsait bir şehir. Ancak bütün bunlara bakıp bir de nüfusumuza ve hayvancılık ve tarım şartlarına baktığımızda günden güne yıldan yıla hem nüfusumuz azalıyor, hem de bu sektörde istihdam yapan, geçimini sağlayan kitleler azalıyor. Daha önce bundan üretim yaparak geçim sağlayan vatandaşımıza şehirler çok cazip gösteriliyor. Şöyle demek istiyorum köyler istihdam alanı olmaktan çıkmış, şehirlerdeki istihdam alanın cazibeliği vatandaşa gösteriliyor? dedi.

Tarım kesiminin içinde bulunduğu zor şartları gündeme getirilmesinden memnun olduğunu kaydeden ikinci Başkan Nuh Arslan, ?Önlem alınmaması halinde Allah muhafaza köylü kesiminin şehri istihdam alanı görüp göçmesi demek ülkemizde de ilimizde de tarım kesiminde yapılan üretimin durması, bitmesi demektir? dedi.

En büyük sebeplerden birinin üretim yapan köylü kesimine şehirlerin cazip gösterilmemesi gerektiğini kaydeden Arslan, şunları kaydetti:

?Vatandaş ne üretiyor buğday, vatandaş ne üretiyor hayvancılık yapıyor. Vatandaşın bunlardan zarar etmemesi lazım. Bugün 2011 yılı itibariyle köylünün çiftçi borçları ertelendi gerek Tarım Kredi?ye gerekse Ziraat Bankası?na. 2012 yılında aynı kesim tekrar ekim yapabilmek için borçlandı, şimdi önümüzde 2013 yılı var bu yılda hasata gireceğiz. İsterse yüzde 100 verim olsun. Bizim kesimimiz 2011 yılı borçlarını mı ödeyecek 2012 yılı borçlarını mı ödeyecek, 2013 yılı için geçimini mi sağlayacak. Çiftçimiz bu hale geldi. Sivas?ta gerek mazot, gübre veya gerekse hayvansal girdiler çok pahalı, ürettikleri de çok ucuz. Alın terinden bu kadar ucuza düşmesi iyi değil. Sonuç olarak 1 yıl gibi kısa sürede birçok insan bu şehri terk etmiş. Özellikle de köyler kazanamıyor artık. Buğdaydan elde edilen simitte, simitçinin üreticiden geliri fazla, şehre göçmüş adam simit satıyor geçiniyor ama adam üretim yapan adam geçinemiyor. Şimdi üretim yapan köylü kesimin yüzde 90?ı bankalara borçlu, kendini ayakta tutabilmek için bankalara borçlandı, gübresini alamıyor. Elinde tezgahı, tarlası var terk edemiyor. Bir an önce yetkililer bu sorunu masa ya yatıracak. Nedenlerini bana sorarsanız, ürettiği ucuz, üretim yaparken harcadığı çok yüksek miktarda. Devletimizin verdiği teşvikler göründüğü gibi değil, küçük ve orta işletmelere verdikleri destekler bir çay parası değildir. Tarımda ki desteklerden en büyük payı şirketler alıyor. Şirketler bir gecede iflas bayrağını çeker, devletten aldığı hibeleri de iflasa gerekçe göstererek kapatır gider. Ama köylü kapatamıyor, en son çareyi köyü terk etmekte buluyor.?

Göçün önlenmesi için tarıma dayalı sanayi tesislerinin kurulması gerektiğini kaydeden Arslan, ?Bunun başında da et balık kurumu gelir. Tarıma dayalı sanayi tesisleri kurulacak ki bu üretime yansısın, vatandaş kazandıkça üretimde çoğalır. Köylerde ki nüfus tekrar eski haline kavuşur. Bugün bir litre mazot 4 bin 500?e yaklaştı, nasıl alacak, nasıl ekecek? dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —