TRT-1 ‘DE SİVAS GÜNÜ TANITIMININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

TRT-1 ‘DE SİVAS GÜNÜ TANITIMININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

“Alişan ile Hayata Gülümse” Programında Sivas bir kez daha tanıtıldı. 
  Onur Şan’ın ses sanatçısı olarak katıldığı programda Sivas türküleri söylendi, folklor gösterileri yapıldı. 
  Müjgân Üçer Hanım, Sivas’ın tarihi ve kültürel kimliği ile ilgili öz bilgiler aktardı.
  Program akışı içinde köylü kadınlarla mülakatlar yapıldı. Hepsi de mutluydu. Geleneksel yaşam tarzları, onları ekonomik zorluklardan uzak tutmuş. 
   Mülakat yapılan kadınların kıyafetleri, yöresel ağızları milli kültürümüzün ne kadar güzel olduğunu gösteriyor
   Geçmişte büyük aile yapısı içinde her aile tarımla-hayvancılıkla geçimini sağlayabiliyordu. Seksenli yılların başına kadar her ailede bir inek veya koyun bulunurdu. Hatta bazı evlerin alt katları ahırdı.
  Şehirleşme ve medenileşme gibi kavramlara dayanarak;  kenar mahallelerde olan ahırlar yasaklandı.
  Kadınların güler yüzlü ve sağlıklı görünmeleri doğal beslenmenin önemini de gösteriyor. Program, kadınlarla mülakatın yanında folklor gösterileriyle devam etti.
 Sivas folklor ekibi, geçmişte yapılan yarışmalarda önemli ödüller almıştır. 
 Altmışlı yetmişli yıllarda halkevinde halk oyunu ekibi kurmak için titiz bir çalışma yapılırdı. Rahmetli Musa Demirci’nin Sivas halk oyunlarının geliştirilmesinde, yaygınlaştırılmasında önemli emeği vardır. 
 Programda sahne alan Sivas folklor ekibi, iyi hazırlanmış olabilir fakat halay çekenlerin kiminin sakallı, kiminin sakalsız ve tıraşının farklı olması insicamı bozuyordu.
Alişan’ın yaptığı programlar, yöresel kültür ile birlikte bilgi aktarması bakımından izlenir niteliktedir. 
  Ancak bir ilin tanıtımı söz konusu olduğunda iyi bir senaryo hazırlanmalıdır. Mümkün olduğu kadar yerel sanatçılara yer verilmelidir. 
  Onur Şan, beyefendi tarzıyla ve güzel sesiyle Sivas’ı en iyi temsil edecek yetenektir. Fakat Bu programda uzun yıllaradır Sivas’ın tanınmasında emeği geçen Hasan Keşkek’in de olması Sivaslıları memnun ederdi. 
 Sivas’ın yemek kültürü, diğer illerin tanıtım ölçülerine ulaşmış değildir. Pastırmanın ve sucuğun memleketi Sivas iken başka iller ön plana çıkmaktadır. 
  Kayseri’de yayımlanan Erciyes dergisinin ilk sayılarında Kayserili bir yazar, Kayserililerin pastırmanın yapılmasını Sivas’tan öğrendiğini yazar.
  Mumbar da Sivas’ın başyemeği olmasına rağmen tanıtamamışız. Sosyal dayanışmayı ve iletişimi sağlayan kış günleri çekilen helvalar da unutuldu. Kebabımızı Tokat kaptı. Kengel sakızı, bir zamanlar Sivas’ın her yerinde satılırdı. 
  Sivas’ı simgeleyecek o kadar çok değerimiz var ki bunları anlatmak sayfalar tutar.
 Başkent, eyalet olmuş, devlet kurulmuş Sivas’ın tanıtımı için kültür ve sanat adamları bir araya getirilmeli turizminin geliştirilmesi için bilimsel bildiriler sunulmalıdır.
 Sayın Müjgân Üçer’in dediği gibi Sivas Türkiye’nin özüdür. 

 

 

 

Sivas Halayı, Köy Ağırlaması, Abdurrahman Halayı, Karahisar, Temürağa, Harami, Hoş Bilezik, Özenteki, Tamzara, Sarıkız, Karkın Halayı, Kızık Halayı, Kabak Halayı, Kartal Halayı, Sallangel, Ahçik, Maro, Yanlama, Tozan Halayı, Arnavut Halayı,Çekirge Halayı, Hanım Esme, Hayda Bico, Ters Bico, horhon Bico, Çedene, Çemberim ..