1974 yılında kurulan Cumhuriyet Üniversitesinin ismi ile aynı orantılığı yakalayamayan yönetim yaklaşımları ile kan ve itibar kaybetmeye devam ediyor.
Siyasetin, Ticaretin, Akraba ilişkilerinin zirve yaptığı şehrimizin en önemli olması gereken eğitim kurumunda yaşanan liyakatten uzak, adaletin mumla arandığı konumda olmasının zararları gittikçe yüzümüze vurmaya devam ediyor.
En eski fakültelerden birisi olan Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi liyakatsız Temel Tıp öğretim üyesi atamalarından sonra ve Biyolog Dekan Ahmet Alim'in kent konseyinden vakit buldukça uğradığı fakültede bir sahipsizliğin yaşanmasına en büyük etken.
Her geçen sene bir alt lige inen tıp fakültesi TİP fakültesine dönüştürülmek üzere veya isteniyor.
Liyakat sahibi doktorlara saygı duymakla birlikte bu sahipsizlik ve vurdumtuymazlıklar karşısında susmaları kafalarını kuma gömmeleride üzerinde durulması gereken en önemli sorunların başında geliyor.
Her fakültede liyakatsizliğin ve neopotizmin ülke klasmanınında gittikçe üst lige yükselmesine Tıp Fakültesi Dekanı Ahmet Alim'de yiğeniyle katkıda bulunmuştur. Soy isimlere bakıldığında da aile fertlerini fakülte gezmelerinde yapan Cumhuriyet Üniversitesi yönetimi akrabalık ilişkilerinde normalin çok üstünde zirve yaparak örf ve ananelerimize de katkıda bulunmaktadırlar.
Akreditasyon programında düşürülen Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesinin öncelikli sebebi yönetim yanlışları veya yönetememe üzerine kurulu bir sistem içerisindeki çıkar ilişkileri üzerine kurulu olan bir sistemin oluşturulması.
Yaşanan bu 20 yıllık emeğin çöpe atılmasının sebeplerini 5 soru ile sorarken hem hafızaların canlanmasını hem de acınacak halde iken düşülen duruma yönelik tespitleri ortaya koymak gerekir.