Teskereye 25 gün kala: medya tarafından şehit haberimi aldığım yılın ikinci temmuz ayı, ben şehidim ben şehit oldum nasıl diye sormayın; ben şehidim bugün size diğer taraf tan seslenmek istiyorum. Mademki hakkımızı koruyup gözeten yok biz seslenelim o zaman; bir yerlerde düğün varmış saz çalıp türkü söylüyorlarmış varsın söylesinler ama Kürdistan türküsü olarak değil; İstiklâl Marşı olarak temiz bayrağımı dilimizi bize emanet edilen, Türkçemizi kirletmesinler. Üzerinde kan burçlarım uykusuz gecelerim sönmeyen ateşim bitmek tükenmek bilmeyen sevdam var bu topraklarda. Altında silahıyla yatan yatana üstünde masa başında satan satana Duydum ki açılım varmış okyanusun diğer tarafına doğru cehenneme kadar yolunuz var. Duydum ki barış varmış anamın göz nurunu alanlarla ??Ayıdan post yılandan dost olmaz?? Duydum ki ben devletimin emrindeyim diyen bebek katili emir veriyormuş. Ben lanetliyorum Duydum ki kanımın üzerinde kolpacı sahtekarlar dolanıyormuş. Hakkımı helal etmiyorum. Ben ŞEHİDİM, ŞEHİD oldum nişanlımın hayalini toprağa koydum, kız kardeşimin kuşağını elinde koydum hakkımı helal etmem Anasız babasız yetimleri görmezden gelemem, 20 yılımı verdiğim baba ocağıma ihanet edemem Ben ŞEHİDİM; Ben şehit oldum kan yutup toprak kusan Ben şehit oldum uykusuz gecelerde nöbet tutan Ben şehit oldum zehir yutup öfke kusan Ben şehit oldum Anne dosta inat Sen yine doğur düşmana inat Barış mı istiyorsunuz? Olsun ama onların yumruğuyla değil bizim tokmağımızla olsun Emir altına girerek değil; Emrederek olsun. Can çıkarda huy çıkmazmış barış marış hikâye de bırakın aziz Şehitlerimiz rahat uyusun. ??varsın günün sultanları değer vermesin?? Ateş ocaklarına düştüğünde ??sultandır sözüm?? 460 gündü toplamda yıl bitti aylar bitti teskereye 25 gün kala ne olduysa işte o gün tüm ümitler bir anda tükendi bitti zaman durdu aklımız dondu. Teskere heyecanı sarmışta nişan düğün telaşı sarmıştı siyah kızıl bulutlara mutluluk resimleri çizildi tamamlanamadan yok oldu gitti bitti. Nişan şehitlik nişanıymış düğün sevgiliye kavuşmakmış bilmiyordum anam bilmiyordum babam. Şimdi geride yığınla kalan yıkık harap olmuş gönüller kurumuş göz kapakları, susamış aşka sevgiliye bağırları. Bir ölü ana bir gururlu baba; Vatan sağ olsun türkü oldu artık birkaç kahpenin dilinde; Nerden bileceksin sen arı, kahrı çekmedin ki sen hiç acı; oldu mu şimdi başımın tacı; gömdüğüm anamın o kahraman ağacı; Çiçeği burnunda taze bahar kokan aziz kahraman Şehidim izliyorsun şimdi semada naşını musallada, kundak da ki beben gülümsüyor gözleri semada Yetim kızın selam veriyor sana kalkıp ta basmaz mısın bağrına; yürekler param parça gözler olmuş ama.
Yatıyor yiğit erler dizilmiş sıra sera, salâlar veriliyor. Üzerimize yağan şehitler mi yoksa ALLAH? ım. şimdiye kadar hep kendi yaşadıklarımı duygularımı anlattım ya gerçekten o anı o acıyı yaşayan tüm sevinç ve arzularını kaybeden Her batan güneşin bir dert doğan güneşin yeni bir umut olduğu günlere sığdıramayan adına kağıt kalem bırakmayıp sevgi seli dökenlere hiç sordunuz mu? Senin için neydi? Ne kadar severdin? Giderken ne götürdü? Ecel / Yakın. Veya Uzak .` Hayat` Zaten Bir/ Tuzak. Bana Yaşamayı Değil, Yaşarken Ölmeyi! Anlat... Diyenler dinleyin? Hayır yarayı deşmek istemediniz değil mi ama yaranın üzerini kapalı kaldıkça nasırlaşır. Lafı fazla uzatmak istemiyorum. Bakın ŞEHİDİMİZ Mehmet KAZ devremin. Kız kardeşi neler söylüyor ve biz ne anlıyoruz.
Sen benim için, hiç bir zaman sadece abi olmadın! Yeri geldi anam, babam, yeri geldi en yakın dostum, sevdamdın. Sen de bana çok düşkündün, çok severdin biliyorum. Ama sen hiç kimseyi, vatanını sevdiğin kadar sevmedin! Yurdumda yapılan herhangi bir şeyi duyduğun da en çok sen kızardın ve her defasında yeminler ederdin ?askere bir gideyim alayının beynine sık ?ı cam bu itler? in ?diye. Yıllarca büyük bir hasretle bekledin o günü. Hayatım da askere giderken bu kadar mutlu olan birini daha görmemiştim ben. En çokta sana yakışmıştı ?en büyük asker bizim asker??sözü. Kahkahalarla gittin ve izin vermedin hiç birimize gözyaşı dökmemize. En çokta doğuya gitmek isterdin, gittin de. İçim yanıyordu bir yandan. Ama çokta mutluydum sen giderken. Bana da fazlasıyla aşılamıştın vatan, bayrak aşkını. Senin oraya yakışacağını, orda olman gerektiğini ve yurdumu en iyi şekilde koruyacağından emindim. İçim rahattı! Hiç unutamıyorum boynuna sarıldığım da ?Sakın ağlama a bicim Ben bu memleketin evladıyım, yerim yurdum bu topraklarda. Borcum var şehit atalarımızdan beşikteki bebeğe kadar. Allah ömür verdiği sürece asker olarak kalacağım. Ben bu ülke için şehit olacağım ?demiştin. Korktum çok.O zaman anlamıştım ki bu gidiş son gidişti. Dönmeyecektin, döndüğünde de al bayrağıma sarılmış tabutta girecektin bu evin kapısından.Bitti askerliğin,sen yine dönmedin.... Günü belliydi, sevinçle korku arasında beklerdim bütün gün. Ama o gün gelmedi abim. Gece yarılarına kadar bekledim gelmedi. ağladım, korktum. Annemler ?bir şeyi yoktur. Arayamamıştır, belki yarın arar ?dediler. Ama onlarında gözünde gördüm endişe ve korkuyu. Bütün gece uyuyamadım. Sabah ilk iş telefonun başına koştum. Telefonu nu bekledim. Sordum anneme telefon var mı? diye. Yok diyince tekrar yıkıldım. Yatağıma dönünce hatırladığım en son bir telefon sesiydi. Beynim sarsıldı, gözlerim karardı,inanamadım duyduklarıma.Olamaz dı kii? Benim abim ölemezdi. BENİM, vatanın ona ihtiyacı vardı. Benim abim deki yüreğe, hangi kurşun işleyebilir dedim kendi kendime. Çok geç olmadı anladım her şeyi. Sen ölümlerin en güzelini yaşadın. İstediğin gibi öldün. Biliyordum ki hiç canın acımadı. Belki de tıpkı giderken ki gibi güldün, can verirken de. Ölüm bile yakıştı sana abim. İstediğin gibi hiç göz yaşı dökmedim. Gurur duydum seninle. Ay yıldızım senin tabutunda başka bir parladı. Abim sin, canım çok yanıyor. Ama ülkeme değil abim, kendi canım feda olsun. Senin de hep söylediğin gibi??eğer şehit olursam da canım tüm milletime feda olsun ?derdin ya. Kanın yerde kalmaz abim, merak etme. Daha nice Mehmedim var tıpkı sen gibi ölüme göğüs geren, senin gibi vatanını canından önde tutan. KORKMA! ABİM, RAHAT UYU. YURDUMA GİREMEZ HİÇ BİR DÜŞMAN,İNMEZ İLELEBET GÖKLERDEN AL BAYRAĞIM!!! SENİ ÇOOK ÖZLEDİM ABİİ :
Kahpesin HAKKÂRİ... Kahpesin BİNGÖL... Kahpesin SİİRT... Kahpesin Diyarbakır... Kahpesin Eyyy ŞIRNAK... Kahpesin Ey Güney Doğunun İsrail Altına Yatmış Fahişe Kentleri... Devletin Suyunu Elektriğini Kaçak Kullanıp, Yiyip İçip MÜSLÜMANIM DİYECEK KADAR KAHPESİN... Devletin Hastanesinde Yatıp, 5 er 10 ar Çocuk Yapıp Keyfini Süren, Faturasını Devlete Çıkaracak Kadar Alçak, Ayın 15 i geldiğinde Aç Köpek Sürüleri Gibi Ptt Kuyruğunda Devletten Para Yardımı Alıp Yemeğini Yediği Yere İhanet Eden FAHİŞESİN. ASKERİNİ POLİSİNİ arkasından haince KALLEŞCE vuran KAHPESİN... GÜNEY DOĞUNUN KAHBE KENTLERİ; LANET OLSUN SİZLERE... ÜÇ BEŞ TORBA KÖMÜRE ÜÇ BEŞ TORBA ERZAGA OYUNU SATAN PKK ŞEREFSİZLERİYLE ACILIM ADI ALTINDA KUCAKLAŞIP OY VERENLER BU SÖZLER SİZLER İÇİNDE GECERLİ BU ÜLKENİN ASKERİNE POLİSİNE KURŞUN SIKAN ŞEREFSİZ BÖLÜCÜ KANI BOZUKLARI KUCAKLAYANLARA OY VERDİĞİNİZ MÜTDETCE BU VEBALİN ALTINDA HEM BU DÜNYADA HEMDE ÖBÜR TARAFDA VEBAL ALIP EZİLECEKSİNİZ
Yıkılmaz Duvarlar İçinde Kaldım Binbir Dertten Bir Çok Kez Yara Aldım Sallanan İpleri Hak Sana Saydım Bugün Ben Ben İdim Dün Sen Nerdeydin