TEKKÖNÜ -3

TEKKÖNÜ -3

Çağlayandan Yılankırkan yönüne baktığınızda sağ tarafta Nihat Ereklerin, Dr.Aydın Kelkitlerin ve Hacı Beylerin bahçeleri vardı. Karşı taraftaki duvar boyu ağaçlık yer Hacasanlara ve Molla Emmilere aitti.

Nihat Erek,  Şemsettin Sivasî’nin torunudur. Şemsettin Sivasî, yaşadığı 16.yüzyılda dönemin islâm âlimlerinden ve padişahlardan saygı görmüş medrese hocasıdır. 

Güzel ahlakı, derin İslami bilgisi, yardım severliği, hayvanları koruması ve sahip olduğu insanî değerlerle tanınmıştır. 

Nihat Erek’in Hacasanlardan Leman Hanımla, Nihat Erek’in kız kardeşinin Hacı Bey’in oğluyla evli olması, aile büyüklerinin arkadaş olmaları Erek ailesi, Hacasanlar ve Hacı Beyler(Karaahmetoğulları) arasında köklü akrabalık bağlarının doğmasını sağlamıştır. 

Bahçeleri karşı karşıya olan ve aynı zamanda mahalle komşuları olan bu ailelerin büyüklerinin ve Sivas’ın seçkin kişilerinin katıldığı sohbetlerle tekkeönü açık hava üniversitesi haline geliyordu. 

Kimi zaman burada üç kuşak bir arada oluyordu. Sohbetler derinleştikçe millî mücadeleyi bizzat yaşayanların, Atatürk’ü gören ve dinleyenlerin anıları bizleri etkiliyordu. 

Altmışlı yılların başıydı. Nihat Ereklerin bahçesinde Hacı Bey’in öğrencilerinden birkaçı ile aile büyüklerimiz ve Şemsettin Sivasî’nin torunları olan İhsan Abi, Güneren ailesinin büyükleri de vardı. Sohbetleri, Abdülvahabi Gazi’den, Şemsettin Sivasi’den Atatürk’e kadar uzanıyordu.

Kimi zaman bu sohbetlerde Terzi Şeref Usta’nın kebap sobası sohbete lezzet katardı. Burada şu ayrıntıyı da vermek isterim. Tokat’a özgü diye tanıtılan kebap aslında Sivas’a aittir. Pastırmanın da kaynağı Sivas olmasına rağmen (Kayserililerin Sivas’a gelip pastırma aldıklarına dair elimde 1930’lu yıllarda  yazılmış kaynak var) Sivaslı bunlara sahip çıkamamıştır.

Çağlayandan Akkaya’ya kadar uzanan ırmak kenarında iğde ve kavak ağaçları vardı. Bahar geldiğinde türlü renkte kelebekler uçuşurdu. Kurbağlar, kuşlarla  senfoni, oluştururdu.. Irmak kenarlarında renk renk çiçekler açar, kendiliğinden yetişen dereotu kokusu her tarafı sarardı

Bütün bitkiler, Tanrının yarattığı gibiydi



Anahtar Kelimeler: TEKKÖNÜ -