Tek derdimiz şehrimiz, diyarımız ve aynı zamanda yârımız Sivas?tan başkası değil dostlarım. ?Derdimiz şehrimiz Sivas? niye bunu söylüyorum. Çünkü geçenlerde bir grup benimde yakından tanıdığım insanın aralarında konuşurken Bizim yazıp-çizmemizden rahatsız olduklarını duydum. Şu ana kadar hamd olsun güzide şehrimiz Sivas?ın lehine yazdık ve söyledik bu bundan sonrada devam edecektir. Klasik deyimle Sivas Anadolu?nun kalbidir. Bence Sivas Türkiye?nin kalbidir. Sivas Türkiye?nin en köklü tarihi ve kültürel değerlerine kadim bir şehridir. Bence Sivas?ın çok güçlü bir jeo stratejisi var fakat maalesef bu talihsiz şehir tarihten günümüze bu stratejik öneminin farkına varamamış ve ne zamanki Sivas?ın stratejik konumuna uygun gelişme ve kalkınma sürecine girilmişse karanlık ellerin kirli tezgâhlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Taa XII. Yüzyılda Cenevizler Sivas?ta ticari koloniler kurmuşlar ve Yahudi tüccarlardan oluşan bir mahallesi oluşmuş Sivas?ın, doğal olarak Sivas Türkiye?nin ticarete ve sanayiye en elverişli yeridir. Sivas?ın jeo stratejik konumu dünyanın en güçlü ticari faaliyetlerinin yapılmasına müsaittir. Turizm potansiyeli yine öyle Türkiye?de kaç şehirde hem Hititlerin, Lidyalıların, Frigyalıların, Bizanslılar ve Perslerin yaşadığı tarihi kalıntılar vardır. Sivas?ta yaklaşık tarihten günümüze yaşamış 22 medeniyetten 15 nin izleri vardır. Böyle bir zenginliğe kaç şehir sahiptir.
Şehirler içerisinde medeniyetler için önem atfeden ve ilgi belirleyenlerin başında İstanbul gelmektedir. Dünyanın kalbi ve beyni konumundaki İstanbul?u hesaba katmaz isek Sivas Türkiye?nin ticari, siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan en önemli şehirlerinden birisidir. Peki bu gün İstanbul bir tarafa diğer şehirlerimizin hangisi ile karşılaştırılabilecek konumdadır. Kayseri ticari olarak XVIII. Yüzyılda Sivas?a bağlı bir ilçe konumunda olmasına rağmen bu gün dünyanın sayılı büyük ticaret ve sanayi şehirlerinden birisidir. Peki gözbebeğimiz şehrimiz Sivas nerede? Bu sorunun cevabını herkes biliyor aslında ?sebepleri nelerdir? Dersek şüphesiz hiç kimse kendisini sebep olarak görmez tam tersine konuştursan meğer bizim meziyetli parti İl başkanlarımız ve oda başkanlarımız, belediye başkanlarımız neler yapmışlar haberimiz yokmuş. Kültür ve turizm açısından küçük nüfuslu ve Sivas?ın sahip olduğu tarihi ve kültürel değerlerin 50?de birine sahip olmayan şehirler bizden 20 kat daha fazla turist alıyor. Peki bunun sorumlusu kimdir? Herhalde 10 yıl Kültür ve Turizm il müdürlüğü koltuğunda oturan ve onu oturtturan yetkililerdedir. Sivas tarım ve hayvancılık açısından Türkiye?nin en ideal şehridir. Son durum gördüğümüz kadarıyla asla istenilen noktada değiliz, Peki bunun sebebi kimdir? Herhalde tek suçlu problemleri gören ve çözüm yolları gösteren insanlardır. Sivas2ın en büyük problemi herkes kendi kendisini eleştirmediği ve herkes karşısında konumlandırdığı insanları eleştirdiği için haliyle problemler bir türlü aşılamıyor.
Kıymetli okurlar inanın şehrimizde ne zaman güzel bir gelime olsa, ufak bir kıpırdanma olsa hemen biz heyecanlanmaya başlıyoruz, kalbimiz atmaya başlıyor ve mutluluk tüm benliğimizi boydan boya sarıp sarmalıyor. Ne zaman bu güzel şehrimizde bir olumsuzluk olsa yüreğimiz yanmaya başlıyor. Kalbizimi, gönlümüzü, ruhumuzu bir karamsarlık kaplıyor ve üzüntü tüm benliğimizi kaplıyor. Bu nedenle ? Tek derdimiz şehrimiz, diyarımız ve aynı zamanda yârımız Sivas? diyoruz dostlarım. O nedenle merhum Osman Yüksel Serdengeçti Ayasofya?nın durumunu kendi düşünce dünyasında resmettiği şiiri aklımıza geliyor ve bizde bu duyguları şehrimiz için besliyoruz içimizde hep:
Ey İslam`ın nuru, Türklüğün gururu Ayasofya! Şerefelerinde fethin, Fatih`in şerefi, Işıl ışıl yanan muhteşem mabet!.. Neden böyle bomboş, neden böyle bir hoşsun?
Hani minarelerinden göklere yükselen, Ta maveradan gelen ezanlar?... Hani o ilahî devir, ilahî nizamlar?... Ayasofya ses vermiyor, Ayasofya bir hoş, Ayasofya bomboş!...