Mimarlar Odası suskunluğunu bir bozdu, pir bozdu. Geçtiğimiz hafta içerisinde Belediye Başkanı Ürgüp ve BBP teşkilat yetkilileri tarafından topa tutulan Mimarlar Odası Başkanı Serdar İnce, eleştirilere aynı sertlikle cevap verdi. Geçtiğimiz yıllarda revizyon imar planı hakkında kendilerinin konuya müdahale etmesinin engellendiği belirtilirken, Belediye?nin yaptığı birçok proje de sert dille eleştirildi. İmaj Projesi olarak gösterilen Turkuaz?ın şehre kaostan başka hiçbir şey kazandırmadığı belirtilirken, tehdit etmenin modern Belediyecilik anlayışıyla bağdaşmayacağı kaydedildi.
Geçtiğimiz hafta İlimizde gündemi meşgul eden Revizyon İmar Planı konusunda Sivas Mimarlar Odası Başkanı Serdar İnce?den cevap geldi. Geçtiğimiz hafta Hem Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp hem de Büyük Birlik Partisi İl ve İlçe Teşkilatı yaptıkları açıklamalarda Mimarlar Odası?nı hedef almış ve izlenen politikadan vazgeçmeleri gerektiği dillendirilmişti.
Mimarlar Odası aleyhinde verilen beyanatların ardından Serdar İnce hem Belediye?ye hem de Büyük Birlik Partisi teşkilatı yetkililerine cevap niteliğinde bir açıklamada bulundu.
Belediye ve BBP yönetimi, Mimarlar Odası?nın söz konusu revizyon imar planı hakkında şimdiye kadar hiçbir şey söylemeyip, şimdi sadece itirazda bulunduklarını kaydetmişlerdi. Mimarlar Odası da yaptığı açıklamada, Oda yönetimi olarak bir heyet oluşturduklarını ancak Belediye Başkanı Ürgüp?ün ?Sizi dinleriz ama bu sizin önerilerinizi değerlendireceğimiz anlamına gelmesin? şeklindeki açıklamasıyla kendilerinin konuya müdahil edilmedikleri kaydedildi.
Belediye Başkanı Doğan Ürgüp?ün revizyon imar planının altından kalkamadığı ifade edilen açıklamada, ?Başkanımızın cesaretle ortaya çıktığı planlama işinin, cesaret yanında planlı programlı bir çalışma ve teknik alt yapı hazırlığı gerektiği tüm kamuoyunca gözlenmiştir? denildi.
Sivas Belediyesi?nin sözde prestij projesine de göndermede bulunulan açıklamada, ?Şehrimizde prestij projeleri olarak lanse edilen bir çok çalışma şehirle paylaşılmadan, il dışındaki bürolara ısmarlama şekilde hazırlanarak bizlere empoze edilmeye çalışılmıştır. Şehir bütünü göz önüne alınmadan hazırlanan lokal çözüm önerileri, şehirde sorunlara çare olamamıştır. Daha düne kadar 5 kat olur ama 6 kat olmaz anlayışı hakimken, caddenin bir tarafına 10 kat olur 11 kat olmaz derken bir gecede caddenin öbür tarafında 33 kat ile tanışan şehrimiz anlık kararlar ile her gün yeni bir çalışma ile karşı karşıya kalmaktadır? ifadeleri yer aldı.
Belediye Başkanı Doğan Ürgüp ve BBP yetkilileri hakkında sert ifadelerin yer aldığı açıklamada Belediye?nin yaklaşık 3 yıldır revizyon imar planı çalışmalarının yapıldığı belirtildi.
Yaklaşık 1 yıl önce Mimarlar Odası olarak açılan dava hakkında bilirkişi raporunun kendi lehlerine sonuçlandığı belirtildi. Belediye ve BBP yönetiminin sadece Mimarlar Odası?nı suçlar şekilde yapılan açıklamaların doğru olmadığı belirtilirken, ?Perşembe?nin gelişi Çarşamba?dan bellidir? sözü örnek verilerek, konunun bu neticeye geleceğinin ortada olduğu belirtildi.
Planların askıya çıkarılmasıyla birlikte ilimizde resmi kurumlar başta olmak üzere 2000?in üzerinde itirazda bulunduğu, bunan ardından çeşitli kurum ve kişilerin planın iptali için dava açtığı belirtilirken, Belediye yönetiminin sadece Mimarlar Odası?nı suçlamaya çalıştığı ifade edildi.
Sivas Mimarlar Odası tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
?Odamız tarafından yaklaşık 2 yıl önce üyelerimizden 20 kişilik bir komisyon oluşturulmuştur. Tüm özveri ve iyi niyet ile imar planının şehrimiz için en verimli şekilde oluşması için emek sarf etmişlerdir. Çeşitli ortamlarda katkı koymak için yaptığımız toplantıların kayıtları bizlerde mevcuttur. Ama belediyemiz tarafından daha en başından imar planı farklı gerekçeler ile şehrin ilgili kurum ve kişilerinden saklanmış, şehrin kararları kapalı kapılar ardında alınarak halkımıza sunulmuştur.
Bizim katkı koyma girişimlerine başkanımızın ?Sizi dinleriz ama bu sizin önerilerinizi değerlendireceğimiz anlamına gelmesin? şeklindeki tavrı her şeyi açıkça ortaya koymaktadır.
Şehirde yaşayan insanların sahiplenmediği planlara, askıya çıktığında resmi kurumlar başta olmak üzere 2000?nin üzerinde itiraz olmuştur. Bunun devamında çeşitli kurum ve kişiler planın iptali için davalar açmıştır. Bu davalar bilinmesine rağmen, sadece odamızın imar planına dava açtığı gibi bir algıyı kamuoyuna empoze etmek düşündürücüdür.
Revizyon imar planlarının amacının sadece yeni konut alanları oluşturmak olmadığı, bu planda göz önüne alınmamıştır. Şehrin trafik sıkışıklığı, tek merkezli yerleşim, yüksek kira ile karşı karşıya kalmış nokta yoğunluklu ticaret merkezi, sosyal hayat ve yeşil doku gibi konularda planın bizlere bir şeyler sunmadığı ortaya çıkmıştır.
Başkanımızın cesaretle ortaya çıktığı planlama işinin, cesaret yanında planlı programlı bir çalışma ve teknik alt yapı hazırlığı gerektiği tüm kamuoyunca gözlenmiştir.
Şehrimizde prestij projeleri olarak lanse edilen bir çok çalışma şehirle paylaşılmadan, il dışındaki bürolara ısmarlama şekilde hazırlanarak bizlere empoze edilmeye çalışılmıştır. Şehir bütünü göz önüne alınmadan hazırlanan lokal çözüm önerileri, şehirde sorunlara çare olamamıştır. Daha düne kadar 5 kat olur ama 6 kat olmaz anlayışı hâkimken, caddenin bir tarafına 10 kat olur 11 kat olmaz derken bir gecede caddenin öbür tarafında 33 kat ile tanışan şehrimiz anlık kararlar ile her gün yeni bir çalışma ile karşı karşıya kalmaktadır.
Bölge halkının ve şehrin beklentilerinin göz ardı edildiği bu bölgelerde yaşanan sıkıntılar ve sonuçları ortadadır. Şehrin imaj projeleri olarak lanse edilen çalışmalar şehre kaostan başka bir şey kazandırmamıştır. Bunun devamında bu bölgedeki insanları, belediye hizmetlerini götürmemekle tehdit etmek modern belediyecilik anlayışı ile örtüşmediği kanaatindeyiz.
Revizyonda görülen aksaklıklar içerisinde üniversiteyi ikiye bölen çevre yolu, plan sınırları içerisindeki tanımsız alanlar, yol genişlikleri, sanayi alanları, yeni merkez oluşturma ve yeni plan notları ile alakalı şehrin menfaatleri doğrultusunda yaptığımız mücadele şehrin birçok kesimi tarafından görülmektedir.
Odamız, belediyemizin otogar alanını 6 parçaya bölerek, çeşitli karma kullanımlara açmasına ve otogar alanının daraltılmasına itiraz etmiştir. Bilirkişi raporunda bu bölge ile alakalı paragraf okunduğunda haklılığımız bir kez daha tescillenmiştir. Yapının yola yaklaşma mesafesi, yapının konumu, havaalanı ve hızlı tren ile ilişkisi irdelenmeden şehrin dışında ısmarlama hazırlanan projenin alelacele ihale edilerek yapılması şehrin öz kaynaklarının verimli kullanılmaması açısından önemlidir. Yeni bir otogar şehrimiz için bir ihtiyaçtır, ama fizibilitesi yanlıştır.
Bugün TOKİ?ye verilen 900 konutluk alan ile alakalı odamızın, proje etüt aşamasında çekincelerini içeren dilekçesine belediyemiz cevap verme ihtiyacı bile duymamıştır. Projenin yöresel ev yaşantımız ile çelişkisi, konut içerisindeki mekânların büyüklükleri, vaziyet yerleşimindeki konumları iyi irdelenmediği kanaatindeyiz. Projeyi hazırlayan arkadaşlar şehrimizde doğalgaz olduğunu bile araştırma gereği duymadan katı yakıt ile ısınma önerisi bir çevre kirliliği yaratma işidir. Bundan daha vahim olmak üzere bu bölgede kat karşılığı konut verme oranlarını birçok kişi tarafından bilinmesine rağmen, TOKİ den alınan kat karşılığı konut sayısındaki kayıp şehrimizin maddi kaybıdır. Ayrıca şehrimiz ekonomisi için büyük önem arz eden bu projede yerli firmaların katılımını sağlayacak bir projelendirilmeye gidilmemesi şehrimizdeki müteahhitlere darbe vurduğu kanaatindeyiz. Bugün ise gündemde olan, kılavuz mevkii eski SİHAZ mevkiinde bulunan belediyenin arsalarının en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Revizyon imar çalışmalarından dolayı yaklaşık 3 yıldır şehirde en çok sıkıntıyı yaşayanlar mimarlar, mühendisler, müteahhitler ve inşaat sektörünün birebir muhatap olduğu iş kolları olmuştur. Şehirde imar ile bir sıkıntı olduğunda da gene en büyük sıkıntıyı bizlerin yaşayacağının bilincindeyiz. Belediyemiz, şehirde yaşayan teknik insanlar olarak bizleri göz ardı etse de, şehirde yapılan revizyon imar çalışmalarının direkt muhatabı olduğumuzu düşünüyoruz.
Şehrin yerel yönetimlerinin bazen siyasi kararları bazen de iyi niyet çerçevesinde hareketle tecrübesizliklerinden kaynaklanan hatalara müdahil olmamız, o yönetimleri kızdırmak yerine memnun etmelidir. Şehrin çeşitli sorunlarına dikkat çekmek, bulunan çözüm önerilerini irdelemek, yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemelidir. Örneğin şehrimizdeki trafik sorununa dubalar ile çözüm bulan bir anlayışı eleştirmeği en doğal hakkımız olarak düşünüyoruz.
Bir belediye başkanının, bir meslek odası başkanının bağlı bulunduğu meslek örgütündeki üye sayısı ve aldığı oyla kendi aldığı oyu kıyaslamak yerine, şehirde yaşayan ama kendisine oy vermemiş insanlarında başkanı olduğunu bilerek bir yerel yönetim anlayışını sergilemenin daha doğru olacağı kanaatindeyiz. Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki bizler için, belli makamlara bir şekilde gelmek yerine o makamlarda kalıcı olmak ve kalıcı eserler bırakmak ana ilkemiz olmalıdır.
Sonuç olarak Mimarlar odası üyeleri olarak bu şehir için her zaman, her koşulda şehrin menfaatleri doğrultusunda hareket edeceğimiz bilinmelidir. Aba altından sopa göstererek, tehdit ederek insanları sindirmek yerine, çoğulcu ve katılımcı bir yönetim sergilemek şehrimizin menfaati içindir.?