Aşık Rıza Temel ile,Hasan Çetin, Tarsus'ta gezerken bir sokakta kum yığını görürler. Evin sahibine biz bu kumları taşıyalım.
Ev sahibi: Olur, taşıyın
Nereye taşınacak
Aha şu 3 kattaki inşaata
İş zordur, bir kaç defa inerler, çıkarlar.
Nefes nefese kalırlar. Teneke omuzlarını acıtır.
Çok yorulurlar.
Aşık Rıza, ev sahibine, abi biraz para ver,karnımız aç, karnımızı doyuralım, sonra işi bitirelim.
Ev sahibi; Olmaz,işi bitirin sonra para.
İkiside tenekeleri kum yığınının üzerine atar, Tarsus şehir parkına gelir, bank üzerine uzanır, dinlenirler. ( Görende çok çalışmış ta çok yorulmuşlar zanneder.)
Karınları aç,paralarıda yoktur.
Aşık Rıza açlığa dayanamaz.
Ben gidip şu lokantada, bir çorba içeceğim, bana ne yapacaklar,öldürecek değiller ya,en fazla bulaşıkları yıkatırlar.
Hasan,bende geleyim, bende çok açım
Aşık Rıza, hele önce ben yiyeyim,bakalım adamlar nasıl davranacak.
Aşık Rıza, Siptilli de bir lokantaya girer, bir çorba ister. Hasan karşı kaldırımda Rıza'yı izler.
Rıza 1 tas çorbayı,1 sele ekmekle bitirir.
Garsonlara döner, de gelin,haydi
Garson gelir,bir isteğin mi var
Yok der Rıza.
Garson hem çağırıyor, hemde yok diyorsun.
Tekrar ,garsonlara de gelin yav
Garson gelir, Rıza cesaretini toplar,sandelyadan kalkar, param yok der.
Paran yoksa neden yedin lan der, Rıza'ya iki tekme vurur dışarı atarlar,Rıza bir tarafa ,kasketi diğer tarafa düşer.
Pullu Hasan, iyi yav,iki tekmeyle kurtuldun,bende gidip karnımı doyurayım.
Rıza, olmaz biraz bekle,adamların sinirleri yatışsın, şöyle biraz yürüyelim,
Hasan,senin karnın tok,sen yürürsün, benim takatim kalmadı,
Bir saat bekledikten sonra Hasan,bende gidem iki tekme yiyem de,karnımı doyuram.
Rıza, kapıya yakın otur ki,kaçasın
Gülüşürler.
Hasan lokantaya girer, öğlen yemekleri çıkmıştır. Yemek kokuları Hasan'ın aklını başından alır.
Hasan,bir çorba, bir tas kebabı ısmarlar. Nasıl olsa dayak yiyeceğim, birde hummus yiyeyim der humus siparişi verır, karnını iyice doyurur.
Hasan oturduğu yerden,garsonları çağırır, de gelin.
Garson gelir, buyurun beyefendi ( Hasan içinden, şimdi beyefendiyi görürsünüz, biraz sonra 1 ton dayak atarsınız )
Garson gider.
Hasan tekrar garsonları çağırır, haydi gelin yav,
Garsonlar gelince,
Hasan, param yok der ayağa kalkar.
Garson, ne lan burası hayır evimi,gelen yiyi giden yiyi. Biraz önce de bir çulsuz geldi,parası yok,yedi gitti.
Garsonlar, Hasan'a vurmaya başlarlar,tekme, tokat,yumruk.
Hasan dayanamaz, yeter yav, biraz önce arkadaşım Rıza yedi,ona iki tekme vurup gönderdiniz. Bana da vuruyunuz ha vuruyunuz.
Lokanta sahibi ; Onun ki çorba tarifesiydi,seninki tas kebap tarifesi.
Garson bağırır, abi hummus ta yedi
Lokanta sahibi,bir tokat daha vurur,buda hummusun amortisi der dışarı atar.
Kaldırım taşına otururlar.
Hasan: Dayak yediğime üzülmedim de,beyefendi demelerine üzüldüm.
Rıza : Sen 3 kap yemek istersen,elbette beyefendi derler,ben çorba içtim, adamlar bana beyefendi demediler.
Aşık Rıza: Yarın Demirkapıda bir kebapçı var,oraya gidelim, kebap yiyelim, üstünede tatlı
Hasan: Hee iyi olur ya,orada,dayaktan postumu çıkarırlar. Sen bir yolunu bulur kaçarsın
Rıza : Sen sopa ya alışıksın
Yine gülüşmeler.
Kemal SARIKARTAL
Şair-Yazar