SULTAN ŞEHRİN BİTMEYEN UYKUSU

SULTAN ŞEHRİN BİTMEYEN UYKUSU

SULTAN ŞEHRİN BİTMEYEN UYKUSU

Sultan Şehrin Bitmeyen Uykusu......

Merhaba,

Şimdi ?Bir yazıp bir yok oluyorsun, neden?? dersiniz belki?

Ben de böyle ara ara kaybolan biriyim işte? Özel bir nedeni yok? Bazen hayat tutuyor beni; bazen ben onu bir kenara itiyorum ve bazen sadece durmak istiyorum? Hepsi bu? Yaşam sürdükçe yazılacak, konuşulacak, paylaşılacak şeyler de bitmeyecek elbet ama ara ara durmak, bazen geriye gitmek ve hatta bazen kaybolmak gerek? En azından benim kendim için seçtiğim yol bu? Diyerek ufaktan bir açıklama yapayım istedim?

Sahi yazılacak ne çok şey var?

Bir Sivas var mesela? Onca çabaya rağmen bir türlü değişmeyen Sivas? Seslenmeyi geçtim, sayısız isyana, haykırışa ve hatta sarsılmalara rağmen bir türlü uyanmayan Sivas var? Neyse biz yine de yazalım; bakarsınız uyuyan devin susadığı bir vakte falan denk geliriz de sesimiz duyulur?

Gökevi söyleşilerimizi hepiniz hatırlarsınız? İstemiştik ki güzel bir ilkin adı da Sivas?la anılsın? ?Hadi!? dedik ?Gelin bu fikri yabana atmayın.? ama olmadı? Çok beklediğimiz o sesler hiç çıkmadı. Hala çok şey yapılabilir ve bir şeyler yapılana kadar da bu konu bir şekilde gündemde tutulacaktır haberiniz olsun. İçinde büyük çapta bir gökevini de barındıracak olan, Türkiye?nin en büyük uzay ve bilim merkezi neden Sivas?ta olmasın?

 Sayısız yüzyılı devirmiş bir dünyanın insanlarıyız ama yazık ki hala ilk kez karşılaştığı her şeye hayal ya da düşman gözüyle bakan zihniyetten kurtulamıyoruz? Bisiklete ?Cin arabası? diyenlerle bir bilim merkezini ?Boş iş? diye niteleyenler aynı derecede cahildir bence. Hatta yaşadıkları dönemi göz önünde bulundurursak ikinci gruptakiler bin kat daha fazla cahildir?

Dört bir yanındaki şehirler az ya da çok değişip gelişirken Sivas, kendi ekseni etrafında döne döne küçülüyor. Yazık?

Ve hep güzel işlerle anılsın istediğimiz bu güzel şehir ?nasıl bir talihsizlikse artık- ya çok kötü ya da saçma sapan olaylarla çıkıyor karşımıza. Şimdi ?Reklamın iyisi kötüsü olmaz.? sözü gelmiştir aklınıza ve hemen ardından ?Bu reklam değil, rezillik? de demişsinizdir mutlaka? Yazık ki ne yazık? Yenilikleri, gelişmeyi de geçtim, içinde barındırdığı onca güzelliği bir türlü tanıtamayan, kendinden söz ettiremeyen koca bir şehrin nasıl olup da her türlü saçma olayla anılmayı başardığına şaşırmadan edemiyorum. Yahu insaf! Tamam, gelişme için bir şey yapmıyorsunuz da hiç değilse şu rezilliklere engel olabilirsiniz. Bu kadarını bu güzel şehre ve onun insanlarına borçlusunuz.

Yeri gelmişken, bu yazı, şehrin yönetimini karalamak amacıyla değil bir an önce harekete geçmelerine bir vesile olur umuduyla yazılmıştır. Aksini düşünenlerin kötü niyetleri de yazanı asla bağlamaz. Elbette belli kişi ya da kurumların tek başına başarabileceği şeyler değil bunlar ama yönetimin ilk hareketi başlatabilmek gibi itici bir güce sahip olduğunu da kimse inkar edemez? Halka rağmen değil de halkla beraber hareket etmek çok güzel bir düşüncedir mesela ama ne hikmetse yönetenler daha ziyade ?Ben yaptım oldu. Daha iyisini de kimse yapamaz.? düsturuyla hareket etmekten bir türlü kendilerini alamıyorlar? Zaten başımıza ne geliyorsa bu anlayıştan geliyor?

Neyse, uzun lafın kısası: Biz bu şehri seviyoruz. Hadi kendi adıma konuşayım -öyle ya herkes benim gibi düşünmek zorunda değil- ben bu güzel şehri seviyorum ve onun için güzel olan ne varsa dile getirmekten; derin uykusu bölünene kadar bu koca devi sürekli sarsmaktan, sarsamasam bile hiç açmadığı göz kapaklarını birbirinden ayıracak bir kürdan olmaya çalışmaktan vazgeçmeyeceğim? Bir gün mutlaka uyanacak biliyorum. Hadi artık, hep birlikte bir şeyler yapalım da bu güzel, bu muhteşem şehir uyan(a)madan ölmesin diyorum? Ölmesin Şehirlerin Sultanı?

Hepimiz için sağlıklı, güzel, aklımızla kalbimizi aynı anda kullanabileceğimiz günler diliyorum. Görüşmek üzere, hoşça kalın?

?

aysgl-ergin@hotmail.com

 

Anahtar Kelimeler: 0