Tarih: 09.04.2014 18:14

SÖZDE SENDİKA YALAN SÖYLÜYOR!

Facebook Twitter Linked-in

Türk Eğitim-Sen Sivas Şube Başkanı Nuri Eryıldız eğitim camiasının sorunlarını bir kez daha gündeme getirdi. Tek kişinin yoksulluk sınırının 1.911 TL olduğunu belirten Eryıldız, Milli Eğitim Bakanlığının açıklamaları doğru ise, o zaman bu sözde sendika yalan söylemektedir” dedi. Eğitim camiasının sorunlarının ortada olduğunu kaydeden Eryıldız, “Size göre sendikacılık; menfaat ve koltuk vaadi ile insanları kandırmak mıdır?” diyerek tepki gösterdi.

Türk Eğitim-Sen Sivas Şube Başkanı Nuri Eryıldız dün yaptığı basın toplantısında eğitim camiasındaki olumsuzlukların her geçen gün arttığını belirterek, eğitimcilerin sorunlarını masaya yatırdı.

Eğitimcilerin her geçen gün biraz daha kaygılı ve huzursuz yaşamak zorunda bırakıldığını kaydeden Eryıldız, “Yaşanan bu kaygı ve huzursuzluk sadece öğretmenlerle sınırlı kalmamakta, aynı kaygı ve huzursuzluk öğrencilere ve velilere de yansımaktadır” dedi.

Eryıldız, “Eğitimin paydaşları olan öğretmenlerimiz, velilerimiz ve öğrencilerimiz günü birlik eğitim politikaları ile önlerini göremez hale getirilmiştir. Yapılan uygulamalarla öğretmenlerimiz maddi ve sosyal yönden mağdur edilmektedir. Öğretmenlerimizin sorunlarını görmezden gelenler, kurdukları öğretmeni şikâyet hattı vb. uygulamalarla eğitimcilerle toplumu karşı karşıya getirme yolunu seçmişlerdir” dedi.

Tek kişinin yoksulluk sınırının 1.911 TL olduğunu kaydeden Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Nuri Eryıldız açıklamasında şunları kaydetti:

“Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezinin yapmış olduğu 2014 yılı Mart ayına ait geçim endeksi sonuçlarında Türkiye İstatistik kurumundan alınan Mart 2014 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 1.911 TL olarak hesaplanmıştır.

Dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesi için gerekli olan en düşük tutarı ifade eden refah sınırı ise 3.866 lira olarak belirlenmiştir. Sonuçlara göre dört kişilik bir ailenin refah sınırının bir önceki aya göre %1,26 oranında arttığı ortadadır. Yine TÜİK verilerine göre 2014 yılının ilk üç ayında enflasyon %3,57 artmıştır.

Hal böyle iken birileri 2014 yılı için imzalanan 123 liralık artışı ve 2015 yılı için %3 + %3’lük artışı bir başarı gibi anlatmaya devam etmekte, sendikacılığı bir aldatma ve vaatler zinciri olarak görmektedir.

Eğitim ve eğitimcilerimizin sorunları söz konusu olduğunda sesini çıkarmayıp ortada görünmeyenler, sendikacılığı koltuk ve makam dağıtma, gerektiğinde yalan söylemekten geri durmamak olarak görmekteler.

Son çıkan yasadan sonra okul idarecilerinin görevlerinin sona erdirilmesi ve yeni idarecilerin görevlendirilmesi ile ilgili; bakanlık başarılı idarecilerinin görevlerine devam edeceklerini ve yeni yapılacak idareci görevlendirilmesinde sınav vb. kriterlere bağlı kalınacağını açıklarken sözde sendika yöneticileri 100 okulu 1000 kişiye vaat ederek kendilerinin her istediği kişiyi müdür olarak görevlendirecekleri söylemleri ile üye toplamaktadırlar.

Buradan çıkarılabilecek sonuç şudur;

Milli eğitim bakanlığının açıklamaları doğru ise, o zaman bu sözde sendika yalan söylemektedir.

Ek ders yönetmeliğindeki sorunlar ortadayken, Öğretmenin sınav ücreti sorunu varken, Özür grubu atama mağduriyetleri yaşanırken, Öğretmen açığı ücretli vb. yollarla giderilerek atanamayan öğretmen sorunu devam ederken, Öğretmenler her gün kendileriyle ilgili yapılan asılsız şikâyetlere cevap vermek zorunda bırakılırken, Eğitim sistemi ben yaptım oldu mantığı ile yürütülerek milyonlarca öğrenci, veli ve eğitim çalışanı karamsarlığa, huzursuzluğa itilirken, Eğitim ve eğitimcinin bunca sorunu ortadayken size göre sendikacılık; menfaat ve koltuk vaadi ile insanları kandırmak mıdır? Eğitimin ve eğitimcinin sorunlarına çözüm aramak yerine bu yaptıklarınız mıdır sendikacılık?

Şimdi buradan soruyoruz;

GÜCÜ ARKANIZA ALARAK YALANLARLA, VAATLERLE, KORKUTMA VE SİNDİRME İLE…

ALDATARAK NEREYE KADAR?

İlkeli sendikacılıktan ödün vermeyen Türk Eğitim Sen her zaman olduğu gibi eğitimin ve eğitimcinin sorunları ile ilgilenmeye devam edecektir. Eğitim ve eğitimciyi ilgilendiren her türlü olumsuzlukta haklarımız alınıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.  Genel merkezimizin başlattığı nöbet tutan öğretmene 6 saat ücret ödenmesiyle ilgili dilekçe kampanyasında toplanan dilekçeleri bugün Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderiyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —