Yapıcı eleştiri yıkıcı yalakalıktan her zaman iyidir. Eleştiri sürekli yenilenmeyi ve iyileşmeyi getirir. Demokrasilerde muhalefetin varlığı bu anlamda önemlidir ve iktidar sahiplerinin; kendilerine ve politikalarına çekidüzen vermesini sağlar. Hatta bu manada parti içi muhalefetin bile geliştirilmesi gerekiyor. Politika ve hedeflerde sapma varsa parti içi muhalefet devreye girip yöneticilerini yanlış yapmaktan korumalıdır.
Türk Demokrasisinin sorunu lider taassubu altında olmasıdır. Liderin yanlışının görülmemesi, her fikrinin amentü gibi kabul edilmesi, eleştiri getirenlerin hain damgası yemesi demokrasimizi aksak bir hale getirmektedir. Halkın teveccühünden alınan güç; sonraları yöneticileri; zehirlemekte, değil dış muhalefet iç muhalefete bile katlanmaz hale getirmektedir.
Bu taassup siyasi partilerimizin sempatizanı ve destekçisi gruplara da sirayet etmiştir. Halil Cibran der ki; "İnsan bir fikirle sarhoş olunca, bu fikir hakkındaki en çürük ifadeyi bile, leziz bir şarap olarak kabul eder". Taasubun en güzel tanımı desek yeridir. Sevdiği, sempati duyduğu ve desteklediği; siyasi partiyi, lideri, fikri taaasup sahipleri hiç bir zaman eleştirmez. Eleştirmediği gibi her şeyi güllük gülistanlık olarak görüp gösterme çabasındadır.
Mevcut taasubun basınımız açısından içler acısı hali ise taassuptan çok kirli çıkar ilişkilerini ortaya döküyor. Özellikle siyasilerden ikbal ve rant beklentisi bağımsız haber kaynaklarını tetikçi ve yandaş basın haline getiriyor. Parayı verenin emir verdiği yapılar haline geldi ulusal ve yerel basınımız. Saati soran generale "kaç olmasını istersiniz?" cevabını veren yaver dalkavukluğu aldı başını gidiyor. Siyasileri parlatma, taraflı anketler yayınlama, başarısızlıkları gizleme, desteklediği adaya soru soramama, rakiplerini sorularla boğma.
Basında ve özellikle görsel medyada yorumculuk adı altında bir meslek grubu oluşması ve bunların hatalara karşı üç maymunu oynaması; yöneticilerimizin gerçeği görmesini engeller hale gelmiştir. İletişim çağında bilginin çok hızlı yayıldığı günümüzde; yalan yanlış bilgilerin, iftiraların, kaynağı belli olmayan uydurma haberlerin toplumu zehirlediği unutulmamalıdır.
Biz yapıcı ve yol gösterici eleştirilerimizi testi kırılmadan yapmaya devam edeceğiz. İyiliği emretme, kötülükten sakındırma düsturunu yerine getirmeye devam edeceğiz. Hiç bir fikrin sarhoşu olmayacak, olanların ise ayılması için mücadele edeceğiz. Doğruları ifade etmenin yeri ve zamanı yoktur. Daha sonra faturasını toplum olarak hep birlikte ödüyoruz