Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, Doç. Dr. Abdülatif Şener, Sivas`ta iftar yemeğine katıldı. Kent Merkezi`ndeki Yeşil Konak`ta düzenlenen İftar programına, kapanan Türkiye Partisi`nin mensupları, akademisyenler, STK`lar, iş, sanat, spor camiasından çok sayıda davetli katıldı. Şener iftar yemeğinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?a sert eleştirilerde bulundu.
İlimizde bir konakta iftar yemeği tertip eden eski Bakan ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, Ortadoğu?da yaşanan çatışma ve iç savaşa dikkat çekerek, Türkiye?yi yaz sonrasında sıkıntılı günlerin beklediğini savundu.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte yeni bir parti kuracağı gündeme gelen Şener, iftar yemeğinde Sivas?ın aksine ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulunarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?ı sert bir dille eleştirmekten kaçınmadı.
Çözüm sürecinde Terör Örgütü elebaşı Abdullah Öcalan?ın başbakan Erdoğan?a istediğini yaptırdığını ileri sürerek bunu, ?Öcalan Başbakana diz çöktürmüştür? sözleri ile ağır bir şekilde eleştiren Şener, OSLO görüşmelerine işaret etti ve ?ülke şeffaf yönetilmiyor? dedi.
Ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şener, Ortadoğu`da yaşanan çatışma ve iç savaşa dikkat çekerek, Türkiye`yi yaz sonrasında sıkıntılı günlerin beklediğini savundu.
Kapanan Türkiye Partisi`nin mensupları, akademisyenler, STK`lar, iş, sanat, spor camiasından çok sayıda davetli katıldığı iftar yemeğinin ardından basın mensuplarıyla bir araya gelen Şener, gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve sonbaharda ki tehlike öngörüsüne açıklık getirdi. Ortadoğu`da yaşananların Türkiye`yi yakından ilgilendirdiğini, Türkiye`deki mevcut hükümetin bu olaylarda taraf olduğunu, bununda Türkiye`yi bu gelişmelerin içerisine çektiğini belirten Şener, "Yaz sonlarına doğru Türkiye`de riskli bir dönemin yaşanma ihtimali vardır" dedi.
Gezi olayları hakkında da açıklamalarda bulunan Eski Bakan ve Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, Başbakan Erdoğan`ın bu süreçte komşuyu komşuya düşman edecek bir yaklaşım sergilediğini savunarak, bu duruma tepki gösterdi.
Şener; ?Maalesef başbakan gezi olayları ile ilgili açıklama yapıyor, diyor ki; `Teneke tava çalan komşunuzu ihbar edin` diyor. Bir başbakanın görevimidir komşuyu komşuya düşman etmek. Başbakan sıfatıyla yaptığı açıklama, `herkes komşusunu ihbar etsin, komşusuyla kavgalı olsun` demektir. Komşuyu komşuya düşman ederek, ettirerek işe başlayan bir iktidar olma anlayışının bu ülkeyi hangi noktaya getireceğini görmüyor muyuz? Görüyoruz, kaygımız, endişemiz bundandır zaten? dedi.
Çözüm sürecinde Terör Örgütü elebaşı Abdullah Öcalan`ın başbakan Erdoğan`a istediğini yaptırdığını ileri sürerek bunu, "Öcalan Başbakana diz çöktürmüştür" sözleri ile ağır bir şekilde eleştiren Şener, OSLO görüşmelerine işaret etti ve "ülke şeffaf yönetilmiyor" dedi.
Öcalan`ın serbest kalması ile ilgili tartışmalara da değinen Şener, sözlerini şu şekilde noktaladı:
?Süreç başladığı andan itibaren şunu söyledim. `Abdullah Öcalan, Tayyip Erdoğan`a diz çöktürmüştür` bu sürecin adı budur. Gelişmenin tam tercümesi budur. Meclise ilk milletvekilleri geldiğinde Devlet Bahçeli bile bu milletvekilleri ile tokalaşırken başbakan `ben bunlarla tokalaşmam` dedi. Randevu istediler, `randevu vermem, bunların terör örgütü ile ilişkisi var` dedi. Daha sonra `dağdakilerle rastladılar kucaklaştılar, bunların dokunulmazlıklarını kaldıracağım` diye aylarca bağırdı. Öcalan`ı asacakmışçasına `idamı getireceğim` diye meydanlarda sürekli bağıran yine başbakandı ama geldiğimiz nokta itibariyle başından beri Öcalan neyi savunuyor ise Başbakan ona yaklaşmıştır. Böylesine farklı bir kutuptan şuandaki noktaya Başbakanın gelmesinin açık ifadesi şudur; Öcalan Tayyip Erdoğan`a diz çöktürmüştür. Bunun anlamı budur. Şimdi bu diz çöktürmenin arkasından başbakanın mahkûm olduğu şeylerin ne olduğunu önümüzdeki süreç içerisinde göreceğiz. Ama şu bilinen bir gerçektir. Uzunca bir süredir, hükümetle Öcalan arasında, PKK kadroları arasında görüşmeler devam etmektedir. Çok önceden beri bu görüşmeler yapılmıştır. Her ne kadar başbakan OSLO görüşmelerini inkâr etmiş olsa da, bugün artık anlaşılmıştır ki bu OSLO görüşmeleri yapılmıştır. OSLO görüşmelerine oturan MİT Müsteşarı bile `burada Başbakan Tayyip Erdoğan`ın temsilcisi olarak oturuyorum, bulunuyorum` diye söze başlamıştır. Kandil`e defalarca birilerinin gönderilip görüşmelerin yapıldığı ortaya çıkmıştır. İmralı`ya zaten her gün heyetler gönderilip görüşmeler yapılmaktadır. Tüm bunlar birlikte değerlendirilecek olursa şunu açıkça söyleriz ki bu barış süreci ile ilgili bir anlaşma, mutabakat var. Örgütle, PKK ile Abdullah Öcalan ile hükümet arasında bir mutabakat var. Bu mutabakatın içeriğinin ne olduğu açıklanmamıştır. Yani ülke şeffaf yönetilmemektedir.
Öcalan için ev hapsi demek, zaten af çıktı, serbest kaldı, hapisten çıkarıldı demektir. Yani gidecek Diyarbakır`a yerleşecek, oturduğu evi güvenlik güçlerinin burada mı başka bir yere gitti mi diye izleyebileceğini mi zannediyorsunuz??