SİVAS?TA BEKRİ MUSTAFA BOLLUĞU

Akşamcılığı ile mâruf Bekri Mustafa?yı Ayasofya Camii avlusunda cenaze namazı kıldırdıktan sonra tabuta yaklaşarak bir şeyler fısıldadığını gören bir meraklı, cenazeden sonra Bekri Mustafa?ya sormuş, ?Tabuttaki naaşa ne söylediniz, pek merak ettim yahu??

Bekri Mustafa şöyle sual edeni tepeden tırnağa akşamcı edasıyla süzdükten sonra, şöyle cevap verir, ?Dedim ki, ölülere selam söyle, dünya ahvalini sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya?ya imam oldu dersin; onlar gerisini anlarlar!?

**

Ne zaman bu küçük hikâyeciği okusam aklıma bizim talihsiz Sivas gelir.

Her yan ve yöre, Bekri Mustafalar ile dolup taşmış adeta.

Toplumun her yerini bir örümcek ağı gibi sarmışlar.

Hokkabazlıkta, hokus pokuslukta üstlerine yok?

Ehliyet ve liyakatten yoksunlukları, ayan beyan ortada olmasına rağmen, allem edip kalem edip, en önemli yerlerde arzı endam edip, varlıklarının devamı için çabalayıp duruyorlar.

Sivil toplumda, yerelde, her yerde, her anda.

Biri bir makam veya bir yere layık ise, şehrimiz Bekri Mustafaları allem edip kalem edip tarumar ederler o şahısları.

Çamur atarlar, çelme takarlar, daha olmazsa olmadık hikâyeler düzüp saf dışı bırakırlar.

Tek arzuları kendi ikballerinin devamıdır.

Doymayan iştahlarının, daha da perçinleşip, gök kubbeye yükselmesidir.

Açmış, susuzmuş, evine ekmek götüremeyenmiş umurlarında olmaz.

Varsa yoksa kendi ikballerinin devamı.

Varsa yoksa, bitmez tükenmez açlıklarının daha da açlanıp semirmesi.

Layık olmadıkları birçok yeri işgal ederek, yıllar yılı layıklarmış gibi ahkâmın ahkâmını keserler.

Bir de, her dem liyakatten bahsederler?

Hakkaniyete methiyeler düzerler?

Daha olmazsa, bulurlar yanlarında yörelerinde hokkabazları, kendi cambazlıklarının kaviliği için hokus pokus yaptırırlar?

Hokus pokus?

Olmayanı olmuş gibi gösterme?

Yapılmayanı yapılmış gibi illüyonize etme?

Sivas?ın soluğunu kesen ekonomik daralmışlığı göstermeyip, allayıp pullayıp illüzyona entegre etme.

Evine ekmek götüremeyenleri, sosyal yardımlarla geçinme savaşı verenleri görmezden gelip, kendi klanları içinde kurdukları kast kardeşliği doğrultusunda, ahaliye çalışkanlık cakası satma?

Hokus pokus?

Olmayanı olmuş gibi, yapılmayanı yapılmış gibi gösterme?

Ama illa da Sivas?ta.

Sivas?ın sahibi kayıtsız şartsız biziz dercesine,nice aymazlığı hokus pokus cambazlığı ile ört bas etme?

Ekonomik ve kartvizit kastlarının daha da daha da büyüyüp gelişmesi için, iyileri saf dışı bırakıp, illüzyonist maharetleri ile her şeyi kendi istekleri doğrultusunda gösterme.

**

Talihsiz ve yalnız şehrimizin en büyük açmazı Bekri Mustafalar?ın bolluğu. Bekri Mustafalar dört bir yanda olduğu sürece, kimse emin olamıyor Sivas?ın geleceğinden.

Bekri Mustafalar söz sahibi olmaya devam ettiği sürece, Sivas?ın kaderi yalnızlık ile örtüşmeye devam edecek.

Bekri Mustafalar söz sahipliklerini devam ettirdikçe, Sivas beyin göçünü kaderleştirecek?