Yukarıdaki metafor ??ne alaka??? sorusunu ve ??tabii ki?? cevabını bir arada akla getiriyorsa mesaj yerine ulaşmış demektir.
Önce benzetilenden başlayalım.
Defaetle bahsettiğim, son kırk yılda bu şehrin, kolektif tek başarı modeli ve hikâyesi olan Sivassporumuzun geçen hafta İstanbul?da oynadığı İB? BLD. Müsabakasında iyi başladığı ama sonrasında, üzerinde ölü toprağı varmışçasına mücadele etmeyip kaybettiğimiz maçtan bahsediyorum.
* * *
Profesyonellik ve ötesinde rakamsal olarak endüstri haline gelen bu oyunda; belediye ve kamu kuruluşlarının sponsor vb. tarzda oyuna dahil olmaları, anayasal olarak, genel bütçeden aldıkları paralarla, eşit ? rekabetçi olamayan diğer unsurlarla mücadele etmeleri gayri hukuki bir durumdur.
Ayrıca; bu oyunu görsel şova dönüştüren taraftar ve dolu tribün gibi önemli faktörleri kendinde barındırmayan belediye vs. takımların lige katkıları sorunludur.
Milyonlarca dolarla ifade edilen süper ligi markete benzetirsek, hiçbir alakası olmadığı bu takımları; müşterisi olmayan rafa konulmuş bir MAL gibi değerlendirebiliriz.
Arkasındaki yerel ? genel iktidar gücü, dolayısıyla kent rantının sağladığı muazzam, muhtemel imkânlarını gören yazılı ? görsel basının bu takımı sempatik göstermek çabaları ve boz ayımıdır, boz kuş mudur? 50 ? 100 kişilik taraftar grubu da bu çabanın imitasyon ürünüdür.
Yaklaşık 8 ? 10 yıl önce iktidarın, belediye başkanlarının kulüp başkanlığını yasaklayan kararnamesi, yukarıdaki iddialarımızın halk nezdinde karşılık bulmasından duyulan endişelerin sonucudur.
Bizim ve büyük takımların (bir arada anılmakta fena olmuyor hani) belalısı olan bu takıma gerekli cevabı verdikten sonra konumuza dönelim.
* * *
Futbolda istikrarsızlık; aynı oyunu, düşünceyi ve skoru sürekli hale getirmemektir.
Hatta kötü oyunu bile!
Ligde 8. Yılını oynayan takımımız kümede kalmak mücadelesi yaptığımız sezonlardaki mücadelemizden dahi belirgin vaziyette bu dönem istikrarsız bir tablo çizmekte.
İlimizde hâkim olan; ??sallabaşını al maaşını??, ??idare-i maslahat?? gibi kavramlara uygun bir oyun tarzı sergileyen ekibimiz, üzerinde oluşan (özellikle Türk oyuncular) rehavet ve maç ? rakip seçme tarzındaki oyuncu motivasyonlarını, ligde BİK ve G. Antep gibi takımların ekonomik sıkıntılara rağmen gösterdikleri direnci görünce, karakteristik davranış biçimlerimize benzettik.
Yediği önünde, yemediği arkasında (futbolda tam tersi oluyor; yediği arkasında, yemediği önünde) oyuncuların bu hafta G. Saray maçında arzulu ve istekli oynayacakları muhakkak, zira, yukarıda bahsettiğim gibi maç ? rakip seçen takımımız, inşallah 3 puanı da alacaktır.
* * *
İlimizde; kamusal ve kurumsal başarısız çoklu yapı içinde, azınlıkta olan başarılı kurum hüviyetiyle Sivasspor, çoğunluğun baskın olacağı gerçeğinin aksine; arkasındaki yüz binlerce sessiz çoğunluğun duası ve desteğiyle, başarısız tembel yapılara, alana örnek, almayana ibret olacaktır.
Ülkemizi ??devlet?e?? karşı korumak gibi garip bir yorum içerse de; Sivassporu ??Sivas?a?? karşı korumak, bizim gibi kronik dertlilerin görevi olmalıdır.