Ta başından beri; küresel sermayenin ulusal partnerleriyle beraber, yereli yok eden, önünde durulamaz bu sürecin karşısında olan biri olarak, baştan muhalefet şerhimi koyarak, 80 ? 100 bin nüfuslu illerde dahi yapılan, bizde yapılamayan bu serüveni enine boyuna irdeleyelim.
Hem karşı olup, hem de konuyu tartışmaya açmak, kendi içinde paradoksal düşünce içerse de, tam da burada; ilimizde ??YÖNETİLEMEYEN SİVAS?? sloganıyla anlam bulan zihniyet dünyamızın tezahürünü göreceğiz.
Şehri 2 ana caddeye hapsedip, ulaşılamaz yüksek kira bedellerine mahkûm bırakılan, kendi içinde; bilgi ? eleman ? sermaye ? kollektif ruh vb eksikliklerle yok olan yerel işletmecilerin, er geç yapılacak AVM ile bu yapının kendi sistematiği yüzünden hiçbir problemi çözülmeyecektir.
Yani bugün ki dertler kırk katırlıksa, yeni durum da kırk satırlık olacaktır.
2 ana caddedeki yüksek kira rantının yeni sahipleri de, yapılacak AVM?nin yatırımcısı ve işletmesi olacaktır.
Bu pozisyonların birinde olmayanlar için fark edecek, düşünecek, sevinecek, üzülecek bir durum değil.
Öncelikle; Rezidans, güvenlikli site, AVM gibi geleneksel mahalle ? çarşı kültürümüze taban tabana zıt, kalabalıklar içinde insanı yalnızlaştıran, tüketimin esiri haline getiren bu yapının, konumuz olan AVM?lerin işleyişine bir göz atalım.
A-) Bu projeleri başarılı kılmak için bu piyasanın profesyonel oyuncularıyla çalışmak zorundasınız ve planlamayı bunlar yaparlar, tercihleri de kendileri gibi ulusal ve uluslar arası firmalardır.
B-) Kiralamada çark şöyle işler: Büyük işletmeler hâsılat üzerinden az kira, küçük işletmeler metrekare üzerinden çok kira öderler. Bizim yerel esnaf 2. Kategoride bayiler olacaktır.
C-) ??AVM istihdam yaratacak?? lafı balondur, yalandır. İstihdam sadece üretimle artar. Ulusal giyim firmasının toplam 30 ? 40 kişi çalıştırıp, yüzlerce dükkânın kapanması bunun örneğidir.
Ülkemizde AVM yatırımları yaklaşık 15 yıl önce yabancı fon kaynaklı dış yatırımcılarla başlamış olup, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş rantla 3 ? 4 yıl gibi kısa sürede kendini finanse etmişlerdir. Bu kazancı gören diğer unsurlar yerli ortaklarla sürece dâhil olmuşlardır.
Zenginleşmenin değil süslenmenin simgesi olmuş heyyula büyükleriyle AVM?ler, küçük tapınma mekânlarının birleştiği adeta, TAPINMA KAMPÜSÜ gibi, 1950 ler de ki diktatörlerin yaptırdığı stadyumlardan sonra, her yaş, her cins, haftanın her günü gibi artılarıyla birer uyku tulumu! Vazifesi de görmektedirler.
Halkın çoğunluğu, son 15 yılda trend olmuş bu ticari kompleksleri halka hizmet gibi algıladığından, hayata geçirilmesi ihtiyaç haline gelmiştir.
Şahsım ??eğri gemi doğru sefer?? mantığından hareket etme yerine, kapitalizm kuralı olan ??siz fark etmeseniz, yapamasanız da dışarıdan hatta ülke dışından yatırımcılar gelir yaparlar?? realitesinin burada gerçekleşmediği olgusu üzerinden kendimize ayna tutmaktır.
Kısaca bu şehirde ??olmama?? durumunu yaratan frenler, refleksler hülasa; mekanizmalar nelerdir?
Önünde durulamaz hale gelen bu sürecin ilimizde gerçekleşmemesi bu olumsuzluklardan değil, şehirde oynanan satranca akıl ermemesindendir.
İlimizde yerel diyeceğimiz, amatör tercihlerle yapılmış ilk AVM?nin, ??ben yapacaktım?? düşüncesiyle birileri tarafından, el altından sekteye uğratılarak ölü doğmasına sebep olması, bunlara da şehri yönetenlerin, yaptıklarını da ayaklarına dolanmışçasına set sekmeleri ve bu arada az sayıdaki dükkan sahiplerinin de tümüne karşı zımmen lobi oluşturmaları, yönetenlerin iddia edilen rantın ??biz neresindeyiz?? iştahları gibi karmaşık ilişkiler.
Çok karışık değil mi? dedim ya satranç gibi?
Yinede önümüzdeki yıllarda; yeni stadyumun faaliyete geçmesiyle, yıkılacak eski stadyumun yerine TOKİ tarafından yapılması muhtemel, içinde AVM olacak projenin hayata geçmesi takriben 5 yıldır.
Yine hızlı tren istasyonunda düşünülen AVM projesi de en erken 3 yıl olup, belediyenin; eski sanayideki, projesini ayrıntılı bilmediğimiz bölgede, Sivas?ın geleneksel iş yapma süresini hesaba katmazsak, en iyimser şekliyle 4 yılı bulacaktır.
Velhasıl; ülkemizde 15 yıl önce başlayan, orta ve alt katmanlarda trend olan bu sürecin, ilimizde 20 yıl sonra (belki!) gerçekleşecek olması, iş yapma(ma) hızımızın somut göstergesidir.
Ortadoğu ve Afrika gibi netameli coğrafyada, ekonomik çıkarları için kanlı savaşları dahi organize ve sevk eden sermayenin, ilimizde duvara toslaması, bunlara; içimizde felsefi ve ideolojik karşı iddialar barındırmayıp, kendimize özgü oluşturduğumuz; içinde az oligarşi, az bürokratik rejim, çokça da kendine zarar veren iç isyan kültürü bulunduran SİVASTOKRASİ(1) ? diyeceğimiz yapımızdan kaynaklanmaktadır. Vesselam?
(1) SİVASTOKRASİ: Patenti alınmadıysa anonim olsun!