Sivas?ın hali hazırda bir medeniyet duruşu yoktur.
Medeniyet hayali olmayan bir ilerleme, düşünülebilir mi?
Sivas yıllardır kültürde sanatta bir daralma içerisindedir.
Türkiye?de yapılan bütün kültürel aktiviteleri şehrimizin sadece seyretmesi ne acı gerçekten.
Kültürel canlılığı, dışarıdan seyreden bir şehir olmak yerine, kültürel etkinlikleri yönlendiren bir şehir olmak daha evrensel değil mi?
Bunu ancak ve ancak okumanın yazmanın, düşünmenin mihmandarlığı ile gerçekleştirebiliriz.
Okumayan bir şehrin medeniyet bilinci olabilir mi? Okumayan nesillerin, dünyayı algılaması düşünülebilir mi?
Sivas okumuyor?
Sivas, kitabi düşünceden çok uzak?
Günü birlik iş ve uğraşlar, içi boş magazinler, kutsanmış egolar, şehri hızla içine doğru daraltmaya devam ediyorlar.
Sivas vakit kaybetmeden, kitapların içleri aydınlatan rayihasını hayatında mukim kılmalı.
Bu kaçınılmaz bir aşkın da dillendirilmesi adeta.
Küçük festivallerle nereye kadar oyalanacağız?..
Nereye kadar daha bu kadim toprakları, horoz dövüşlerine kurban edeceğiz?
Kitabı merkeze almadan yapılan bütün faaliyetlerin kadük kaldığı aşikâr.
Sivas kitabı merkeze almadığından dolayı gelişemiyor.
Ekonomide, sanatta, eğitimde, kültürde iyi yerlerde değil.
Zira her gelişmenin ana gücü kitaptır.
Sivas?ın gelişmesi için, kitaplarla haşır neşir olmak zorundayız.
Zarafetin, bilginin, hoşgörünün, gelişmesi kitaplara bağlıdır.
Okuyan yazan bireylerin oluşturduğu bir şehir, daha yaşanılır ve anlamlı olmaz mı?
Sivas Kitap Günlerine az bir zaman kaldı. İkincisi gerçekleşiyor bu yıl. 4 Eylül Kutlamaları içinde sanırım bu yıl sonuncusu olacak.
Gelecek yıl Sonbahar ve İlkbahar?da kurumsallaşmış bir kitap fuarı için zaman ve zemin olgunlaşmıştır.
Binlerce Üniversite ve İlköğretim öğrencisinin, dikkatli gözleri arasında okulların açık olduğu bir zamana bu tarihi anlamı kaydırmanın vaktidir.
Yaklaşık beş yıl önce fikri alt yapısı başlayan ve son iki yılda ete kemiğe bürünen Kitap Günleri için atılan her adımın, bu şehri yeniden tarihi misyonuna döndüreceği ortadadır.
**
Sivas kitaplara dokunmalı artık.
Sivas kitaba koşmalı.
Mahallelerden anne ve babalar çocukların ellerinden tutarak, Kitap Günlerine akın etmeliler.
Yazarlarla tanışmak ve onları dinlemek için, meydan dolmalı.
Sivas?ı çepeçevre saracak olan kitap kokusu yalnız bırakılmamalı.
Eller, kitapların sayfalarında gezinmeli.
Gözler ilk satırların, düşsel rayihasına yönelmeli?
İşçiler, öğretmenler, memurlar, çiftçiler, esnaf, öğrenciler herkes ama herkes yolunu mutlaka ama mutlak kitap stantlarının olduğu yere düşürmeli.
Nice yazar, daha nice kitap bizlerin, kendilerine ulaşıp, kendileriyle haşır neşir olmamızı bekliyor. Kitaba dokunmak, insana dokunmak, hayata dokunmak ve yüreğe dokunmaktır?
Sahi, Gogol Palto?da ne sunmuştu okurlara? Ne demişti Veysel kardeşlik üstüne? Kral İskender?i, niçin reddetmişti Filozof Diyojen? İskender PALA, Şah ve Sultan?da, suskun şahın son hallerini nasıl anlatmıştı? Ya Sadi, kuşlarla ilgili ne demişti? Mevlana, yalnızlık üzerine ne söylemişti?