Bir resmin içinde yer almakla dışından bakmak çok farklı. Sivas?ta yaşadığım yıllarda olağan olan görüntüler Ankara?dan bakarken o kadar sırıtıyor ki, şaşırıyorum. Benim dışarıdan rahatlıkla gördüklerimi, içerisinde bulunanlar ne yazık ki göremiyor ya da görmezlikten geliyor; başka bir açıklaması olmasa gerek. Buraya o kadar insan geliyor da kendi dışında bir gerekçeyle geleni ne kadar az gördüğümü tahmin dahi edemezsiniz.
Ekonomi anlamında koşmayı bırakın adım atmakta dahi zorlanan Sivas?ın bu işlerden sorumlu olan adamının utanılacak süreci anlatırken yüzü dahi kızarmıyor. Tekrar aday olmakta bir beis görmüyor ve kurduğu çetrefilli ilişkiler sayesinde de kazanması bekleniyor. Karmaşık ilişki kurmada pek mahir olan bu zatın yeteneğini Sivas için değil de yalnızca kendi çıkarları için kullanması da olağan görülebiliyor iş çevreleri açısından. Bir menfaat uğruna arkasından konuşup yüzüne selam çakmak, yağdanlık yapıp oy kayırıcılığı yapmak ne acı bir durum. Üstelik tamamen zıt ideolojilere sahip olunduğu halde, başarısızlıkların da sayısı belirsizken yaşanıyor bunlar. Osman Yıldırım?dı bu zatın adı. Dönemsel çıkar ilişkilerinden dolayı saygı gösterilen ama Sivas?ın tarihine geçemeden unutulacak bir isim.
Bir o olsa iyi. Esnaf Sanatkârlar Odaları Birliği?ne ne demeli. Yirmi yıl aynı koltuğa kim ve hangi gerekçeyle oturur. Kimler ve hangi gerekçelerle oturturlar Allah bilir. Doğru düzgün bir internet sitesi dahi olmayan, acınası kadrolara sahip bu organizasyonun hali o kadar acı ki, bahsetmekle yetiniyorum.
Ak Parti?nin il başkanına ne demeli. Kulis, kulis, kulis. Hayat bundan mı ibaret Allah aşkına. Hiç mi toplumla iç içe olmak, hesapsız kitapsız çalışmak bulunmaz bu politikacıların ajandasında. Memleketi için tek kuruşluk iş yapmayıp bağlantı kurmayanların ?belediye başkanı mı olsam, milletvekili mi?? derdiyle gün tüketmelerinin izah edilecek tarafı olamaz.
Bir de belediye başkanı var, nasıl atlanır! Ölülere hizmetten dirilere vakit ayıramayan biri o. Arkasından her yerde konuşan ekibiyle bir ve bütün olduğu imajını her yerde sunmaya çalışan, kendi partisinden bile dışlanmış yalnız bir adam o. Kaybedeceği seçim öncesi son bir hamle olarak kendisine taban tabana zıt olan Osman Yıldırım?la ?kanka? olacak derecede çaresiz kalmış bir insan o. İcraatlarından bahsedeceğim ama varolanları sürdürmekle ömrünü tüketen, yeni bir şeylerin altına imza atması beklenmeyen rolantide bir başkan o. İçerisine fil girmiş zücaciye dükkânı gibi kımıldadığı her an bir yerleri kıran, bozan bir teşkilatın başı o. Şimdi otogar, turkuaz projesine el attı ya, keşke hiç kıpırdamasaydı diyeceğimiz bir insan o. Sivas?ta vakit geçiyor. Geçen zaman yalnızca bir kişinin olsa tüm şehir vakit geçiriyor. Acı, çok acı.
Yukarıda isimleri geçenlerin Allah?a verecekleri hesabın dışında halka verecekleri hesap da bekliyor onları. İzleyin, hep birlikte yaşananlara şahit olacağız. Ankara?dan Sivas?ın fotoğraflarını çekmeye devam edeceğiz.