Tarihi uzun, kökü sağlam, dokusu güzel, insanı güzel bir ildir SİVAS?
Bu güzel ilimizi, insanı, sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel hayatı ile dinamik bir il yapmak için çalışan yok. Ancak siyasilerin de isim ve varlıklarına etkinlik kazandırmak istedikleri, önem verdikleri bir ilimizdir.
Her siyasi burada seçim kazanmak istiyor, seçim zamanı dillerinde ?Hizmet? kelimesi uçuşuyor, ama hizmeti vermek değil de, şahısları için almak istedikleri, seçimlerin ertesi gününden itibaren anlaşılıyor...
Eskiden yapılmış tesisler yeni ambalajlarla halka yeni gibi arz edilebiliyor; hizmet veriliyor ? GİBİ? yapılıyor. Bütçeler har vurulup harman savruluyor.
Artık ? Ne kadar iş, o kadar aş? değil, ?Ne kadar hizmet ve mal satın almaca, o kadar aş!? Üstelik, ne kadar pahalı satın alırsan, o kadar çok aş!
Yapılan haksızlıklar, kamuda keyfi uygulamalar, tepelenen kanunlar, yönetmelikler...
Halkın sorunları ise seçim zamanına kadar, hiç kimseyi ilgilendirmiyor! Muhalefet de, iktidar da ortada yok, sağır! Uzaaaak bir yerlerde, ikbal- pardon- iktidar sırasının kendilerine gelmesini, bunun için de seçimlere yakın meydanlara inmeyi bekliyorlar, o kadar.
Halk yaşadığı eziyete karşı kamu kurumlarında hakkını aramaya çalışıyor: İdarede olmanın nimetleri ve yetkileri ile geliştirilmiş, görünen veya gözden saklanmış bağlantılar vasıtası ile kurulmuş ilişkiler hemen devreye girip halkın önüne duvar oluyor. Takipsizlik üstüne takipsizlik...
Halk yılmıyor; yerel basın vasıtası ile derdini duyurmaya, çare bulmaya, uygulanmayan kanun ve yönetmeliklerin yol açtığı haksızlıklara karşı Devleti idare edenlerin ilgisini çekmeye çalışıyor.
Bütün bu çabalara karşı mezar taşlarının ilgi ve yanıtı ne kadarsa, Sivas?ta bulunan siyasilerin de ilgi ve yanıtı o kadar! ?Bir göz atalım, neler oluyor, bu rahatsızlıkları nasıl çözeriz, haklıyı haksızı bir ayıralım, sıkıntıları bir giderelim ? diyen bir kişi yok! Herkes kendi işinde. Halk, seçim zamanına kadar kimsenin umuru değil. İktidar, kendi partisinden olmayan Belediye hakkında seçim zamanı halkın gözüne sokulacak yanlışlar, günahlar biriksin, aynı zamanda halk ta bu verdiği oyun cezasını yaşayıp ? bunlardan illallah? desin diye sessizce seyrediyor. Muhalefet ise, sorumluluk duyarak sıkıntılara kulak vermek yerine, ilimizle ilgili anlaşılmaz bir rehavet ve özgüven içinde, kendi seçtirdiği başkanın her türlü olumsuzluğunu halı altına süpürmekle, her türlü uyarıya kulak tıkamakla meşgul. Halkı, seçim zamanı beyin kapağı açılıp laf salatası ile doyurulacak dolgu maddesi sanıyorlar.
Kendilerini duymayan, görmeyen, tanımayan siyasilere inat, fertler ve yerel gazeteler ile SİVAS yaşıyor; doğru, iyi, gelişerek ve kanunlar çerçevesinde insan onuruna yaraşır şekilde güven içinde yaşamanın mücadelesini vermek umuduyla devam ediyor.
Değerli Sivas Halkı?nın sessiz çoğunluğunu da, usulsüzlüklere taviz vermek, bedel ödemek yerine, kendilerinin hakları için mücadele veren derneklerde birlik olarak, yerel basını destekleyip güçlendirerek, isteklerini daha etkin ifade etmeye, seslerini güçlü çıkarmaya, böylece önemli ve güçlü olanın, asıl olanın, seçme ve görevlendirme gücünü elinde bulunduranların, geçici siyasiler değil, kendileri olduklarını siyasilere fark ettirmeye davet ediyorum.
İnsan onuru kendi seçtiklerine katlanmayı değil, seçtiklerinin görevlerini doğru yapmasını takip etmeyi ve denetlemeyi gerektirir, kanun ve yönetmeliklerimiz de bunun destekçisidir. Eleştiri ve önerilerinizi bekliyorum. Saygılarımla?