Başlığa bakıp ta yine Timur mu geldi demeyin ama sanki Timur daha geçenlerde buralara uğramış gibi Sivas birçok bakımdan harap durumda. Abarttığımı düşünmeyin gerçekten burada bir şeyler yolunda gitmiyor. Hani küllerinden doğmak diye bir tabir vardır ya insan Sivas?taki hareketsizliğini görünce bu şehrin külleri de mi göç etti diye düşünesi geliyor.
Hani böyle ümit kaybettirici şeyleri yazmayı sevmem, hep bardağın dolu tarafına bakarım astigmat gözlerimle ama bu sefer boş tarafa ilişti gözüm. Belki de Sivas?ı her zaman iyi göstermenin Sivas?a faydasının olacağını düşünmediğim için böyle yazıyorum.
Aslında ülkemizin değil dünyanın birçok yerinde en az bir Sivaslı görürsünüz, enteresandır geçenlerde, yanılmıyorsam Grönland ile ilgili bir belgeseli gösterirken televizyon orada yaşayan bir Türk aileyi anlatmaya başladı. İnanılır gibi değil ama o bile Sivaslı bir aile çıktı. Birçok kereler basında çıkan bir bilgi İstanbul?da en çok Sivaslı olduğu hatta kimileri İstanbul?daki Sivaslılara atıfla İstanbul adını SİVASTANBUL şeklinde anmaya bile başlamışlar fakat gelin görün ki bizi mutlu eden bu ve buna benzer haber ve olaylara rağmen Sivas?ın durumu hiç de iç açıcı değil. Neden mi?
Yoklar listesi uzar da gider tren gibi. Tren demişken hızlı trenin şehrimizden geçeceği söyleniyor. Hızlı tren geçerse Sivas değişir mi bilmem ama Sivas?ın artık değişmesi, gelişmesi ve kendini aşması gerekiyor.
Sivas?la özdeş bir kelimemiz var GARDAŞ. Gardaşlar toplanır ve kafa kafaya verirse kurtulabileceğine olan inancımı sürdürmek istiyorum. Hele de gurbetteki gardaşlar sıladaki gardaşlarla buluşur ve kendilerini geliştirdikleri kadar baba ocaklarını da geliştirmeye gayret ederlerse sanırım Sivas kurtulur.
Hidayet Takcı