Baharla birlikte bütün ülkede kültür, sanat ve turizm etkinlikleri hız kazanırken, Sivas derin bir uyku halinde adeta. Turist uğramayan bu şehri, nasıl turizm şehri yaparız felsefi Ar-Ge?sini yapmak şöyle dursun, kıyısından köşesinden bile böyle bir kaygı mevcut değil. Sivas kültür ve turizm alanında tarihinin en içi boş dönemini yaşamakta. Bu şehrin gelecek elli yılını belirleyecek bir kültür ve turizm vizyonu oluşturulamamaktadır.
Kültür ve turizm vizyonu oluşturulamadığı gibi, bir de insanlarla alay edercesine ?Sivas bir kültür şehridir? tabusu oluşturulmaz mı, insanın aklı tutuluyor.
***
Mart ile birlikte, ülkenin her bir yerinden dizi dizi kültür sanat haberleri geliyor. Koli koli kitaplar, okurla buluşmak için hazırlanıyor. Söyleşiler, şiir dinletileri, imza günleri. Turizm etkinlikleri için çabalar ortaya konuluyor.
Basında bu tür haberleri görünce, insanın içini garip bir duygu kaplıyor.Niçin bizim şehrimizde de, kapsamlı sanat etkinlikleri yapılmasın? Niçin bu kadim şehrin, Kültür Sanat Günleri olmasın? Ankaralardaki, İstanbullardaki fuarlara harcanan paranın bir kısmıyla, bu şehirde de bir kültür sanat canlılığı gerçekleştirilemez mi?
Bunu da geçtik, böyle etkinliklerin ucundan tutmayan kim var kim yok alay edercesine ?burası bir kültür şehridir? demez mi?
Bu işlerde bir gariplik yok mu sevgili okurlar? Derli toplu bir kültür sanat günleri bile ortaya koyamayan bir şehir, nasıl kültür şehri olabilir? Kültürel büyük çabaların kaplumbağa hızıyla ilerlediği bir şehir, nasıl olur da kültürel bir atmosfer yakalayabilir? Turist uğramayan bir şehir nasıl turizm şehri olabilir?
Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Sivas?ın gelecek yüz yılını planlayacak bir vizyondan yoksun. Bırakın geleceği planlamayı, günü kurtarmaktan öte bir çaba içerisinde değil. Sıkışınca, bir iki etkinlik sonra günler günü pasiflik. Yıllardır süren bu nekahet, daha ne kadar devam ettirilecek?
Sevgili okurlar sözü dolandırmaya hacet yok. Sivas bir kültür ve turizm şehri değildir. Bu yönde atılması gereken adımları maalesef atamamaktadır. Şehrin geçmişinde var olan değerler silsilesi, bir türlü hakkıyla ortaya çıkarılamamaktadır.
?Burası Bir Kültür Şehridir? tabusu sayesinde de, bu kalıbın kırılması çok zor olmaktadır. Kültürün felsefesinin yapılması ve şehrin yüzyıllık kültür ve turizm geleceğinin planlanması gerekiyor artık. Âşıklık geleneğinden öteye gidemeyen bir durum ortada. Yeni edebiyat ve modern kültürel bakışla yorumlama yapılması gerekirken, çok geride kalmış yılların ?Âşıklar Bayramı? anlayışı ile şehrin kültürel duruşunu anlamlandırmak ne kadar doğrudur?
İletişim olanaklarının bunca ilerlediği, milyonlarca insanla saniyede temas kurulabildiği bir çağda, geleneği modernize etmek varken, hâlâ eski düzen âşıklık anlayışını ortaya koymak ne derece doğrudur?
Hele de, turizm konusuna hiç girmeyelim.Divriği?ye günübirliğine gelen turist kafileleri dışında, bu şehre turist uğramamaktadır.
Divriği?nin kapısı, tâ Fransa?da bile sergileniyor ama Sivas merkezde böyle bir tanıtım yapılmıyor.
Tarihi tescil alanlarından tutun da, inanç turizminden çıkın. Hâlâ eski yıllarda hazırlanan bir tanıtım ve gezi rehberi ile Sivas tanıtılmaya çalışılıyorsa, ben ne diyeyim daha...
***
Bağıra bağıra dillendiriyoruz, Sivas bir Kültür ve Turizm Şehri değildir. Bunu herkes biliyor.
Ama olmalı, yapmalıyız, yapmak zorundayız.
Deniz yok, orman yok, sanayi yok.
O zaman bizde tarihi ve doğal güzelliklerimizle bu şehri âbâd edebiliriz. Türkiye?de birçok ile nasip olmayan güzellikler var burada. Onları, yeterince değerlendirmekten geçiyor her şey. Her şey bu güzel şehrin geçmişini, iyi bir şekilde yorumlamaktan geçiyor.
Sivas?ı bir Kültür ve Turizm Şehri yapmak için ortak akıl gerekiyor. Gelin, hiç olmazsa bu ilk adımı atalım?