Sivas çalışmıyor.
Sivas?ta çalışmama üzerine kurulu bir düzen var.
Çalışmama üzerine kurulu kast düzeni, Sivas?ın gelişmesini engelliyor.
Çalışıp kendini gerçekleştirecek bir şehir, nice hokkabazın düzenine çomak sokacağından dolayı, nekahetin ve yavanlığın baronları, yeniliğe darbe üzerine darbe vurmaktalar.
Egolar ve statüko üzerine kurulu düzeni sağlayanlar, yıllar yılı aynı sahada top çeviriyorlar.
Kazananı ve kaybedeni aynı olan bir oyun.
Bir oyunu biri kazanıyor, diğeri muhalefette kalıyor.
Sonra muhalefette olan kazanıyor, öbür kazanan muhalefete düşüyor.
Ama ekip, hep aynı ekip.
Oyun hep aynı oyun?
Kazananı ve kaybedeni, sırayla yer değiştiren aynı kadrolar.
Yıllar yılı aynı kişilerin, hep sahada kalma mücadelesinin verildiği bir şehir maalesef burası.
Yeni bir düşüncenin içeriye alınmadığı, kast sistemi duvarlarının daha bir korunaklı hale getirildiği bir iç oyun, burada yaşananlar.
Sırtlarını, değişik sosyal yapılara dayayan ve arkalarına aldıkları bu güçlerle, yer yer şahsi alanlarını genişleten niceleri, bu şehrin değişim evresine girmesini sekteye uğratmaya devam ediyorlar.
Tek dilekleri, var olan düzenin daha bir katmerleşerek devam ettirilmesi.
Yetenek ve öngörüden uzak, kutsalı da yer yer kullanarak, ikbal aşk ve hayallerini kalıtsallaştırmak.
Şehir baronları, aç gözlülüklerinden zerre miskal ödün vermezlerken, Sivas?ın değişimi için ortaya sürülen fikirleri de, anında yerle yeksan ediyorlar.
Sadece, kendi çevrelerinde dönmesini istedikleri şehir dünyası tek arzuları.
Bir çok kurum yöneticisinde de, bu çalışmama düzeni, kanun kuralmış gibi işlev görüyor.
Hak etmeden geldikleri yerlerde, yeteneksizliklerinin açığa çıkmaması için, çalışmama düzenini sağlayıp, ellerinden geldikçe de çalışır gibi kendilerini gösterme yavanlığını, artırdıkça artırıyorlar.
Çalışanın risk aldığı, çalışmayanın ise hiçbir yaptırımla karşılaşmadığı bir şehirde, çalışmama düzeninin savunucuları, epey bir çoğunluğu teşkil ediyor.
Hatta ve hatta nicesi, bulundukları yeri en son temsil etmesi gerekirken, en başta temsil ediyorlar.
Maalesef Sivas?ta birçok kurumu, o kurumu en son temsil emesi gerekenler temsil ediyor.
Sosyal hayatın içinde bulunan nicesi de, göstermelik şehir şehir çığırtkanlığı yapıp, egosunun ve şahsi hayalinin helvadan putunu yapıyor.
**
Sivas hasta bir şehir.
Acil bir tedaviye ve tepeden tırnağa bir değişime o kadar çok ihtiyacı var ki.
Zihinden başlayacak bir değişim. Köklü bir zihniyet değişimi.
Akabinde, şehir adına yıllardır ortada olup da zerre risk alıp Sivas?ı düşünmeyenlerin tavsiye edilmesi şart.
Gerek kurumlarda, gerekse sivil toplum içindeki eski kadroların, Sivas?a vereceği bir şey yoktur. Bu eski kadrolar yapsa yapsa, ancak Sivas?ın hastalığını devam ettirirler.
Zira hasta bir şehir, nice kan emicinin, hayal emicinin, gelecek emicinin olmazsa olmazıdır.
Sivas?ı hastalığa mahkûm edenlerin, bir şehrin geleceğini tarumar etmeye hakları yoktur.
Yeni jenerasyonun, şehri dipsiz kuyuya hapseden hantal zihniyeti değiştirme zamanı çoktan gelmiştir.