Elbetteki insan yaşadığı şehrin, kültür ve sanatta önemli bir yerde olmasını ister. Kim istemez kültürel canlılığın en üst seviyede olduğu bir yerde yaşamayı?
Lakin, biz bunu bir türlü yıllardır başaramadık. Sivas?ın bir kültür şehri olmasını gerçekleştiremediğimiz için, bu açığı kapatmak amacıyla, ?burası bir kültür şehridir? tabusunu oluşturduk.
Hatta Sivas?a atanan veya yolu düşen her yöneticinin kulağına ?burası bir kültür şehridir? tabusu sufle edildi.
Şehre girer girmez, bütün yöneticilerin burası bir kültür şehridir açıklamasını, gülümseyerek izledik.
***
Araştırmacılar, Sivas?ın bir zamanlar kültür ve medeniyet şehri olduğu konusunda ittifak içindeler. Geçmişteki yaşanan bu birikim, maalesef günümüzde beceriksiz adımlar nedeniyle berhava edilmiş bir durumdadır.
Sivas şuan gelişimini tamamlayamamış, köylülükle şehirlilik arasında kalan bir kasaba görüntüsünde. Ve bu görüntünün aşılmasında etkin olması iktiza eden İl Kültür Müdürlüğü, kısa alanda dar paslaşmaları ile şehrin önünü tıkamaktadır.
Lafı dolandırıp döndürmeye gerek yok sevgili okurlar. Sivas bir kültür şehri değildir. Sivas, tarihinde kültürel anlamda en dar ve en içine kapalı dönemini yaşıyor.
Hiçbir devasa çalışmanın olmadığı bu şehirde, şehrin genç beyinleri de kültürel damara müdahil edilmiyor.
Maalesef koca bir şehrin kültürel varlığı, âşıklık geleneği içerisine sıkıştırılıp kalmıştır. Âşıklık geleneği ötesine geçemeyen bir sarmal, bu şehri yıllar yılı kültürel üst bir kulvara yükseltememiştir.
Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Sivas?ı gerekli oranda kültürel temel yapıya dahil edememektedir.
Dahil edemediği gibi, her yer ve şartta Sivas?ın bir kültür şehri olduğunu açıklaması tam bir garabetler zinciri değil de nedir Allah aşkına?
Sorarım size, İlkbahardan başlayıp, Sonbahara kadar hiç durmadan gece gündüz ?Ellik Halayı? oynayıp hor hor hoplayan bir şehir kültür şehri olabilir mi?
Uzun yaz dönemlerinde, başı boş bırakılan nice insanın çekirdek yiyip, dondurma yaladığı bir şehir kültür şehri olabilir mi? Kültürde sanatta şehrin yeni yetişen genç beyinlerini kültürel varlığın dışına iten bir kültürel yönetim yapısı ile, bu şehir kültür şehri olabilir mi?
İl dışına çıktığımızda Sivas televizyonlarındaki sözüm ona kültürel programları izleyen bir çok insan ?Sivaslıların işi yok akşam sabah oyun oynuyorlar? eleştirilerine muhatap oluyoruz.
Derli toplu yüce bir etkinliğin olmaması ve buna yöneticilerinde sessiz kalması anlaşılır gibi değil.
Sivas Devlet Tiyatrosunun da düzenli ve başarılı çalışmaları olmasa, Sivas?ta adeta kültür alanında dişe dokunur hiçbir şey olmayacak.
İl dışından herhangi bir televizyon kanalı veya araştırmacı Sivas?a geldiğinde, şehrin kültür yöneticileri onlara, soluğu âşıkların sazlarında aldırmaktalar.
Sivas hâlâ âşıklık geleneğini aşamamış ve buna ek olarak yeni değerler üretememiştir. Her ziyaretçiye mutlaka şehri, aşıklık geleneği ile tanıtmak, büyük bir handikap ve sütotükodur.
Bu kadim şehrin, yeni tanıtım alanları olması gerekirken, işin kolayına kaçıp her daim ?çalıp çığıran? âşıklarla şehri öne çıkarmak ne derece doğrudur? Elbette âşıklık geleneği bu şehir için önemlidir, ya bunun ötesi? Başka bir şey yok mu Sivas?ta?
Sivas?ın kültürel anlamda, yeni bir yapılanmaya ihtiyacı var. Günü kurtarmak için yapılan popüler çalışmalar yerine, şehrin tamamını kapsayan, yeni neslin kültürel çalışmalara dahil edilmesini amaçlayan büyük gayretlere ihtiyaç var.
**
Sivas ardı arkası gelmez bir daralma içerisindedir. Boş gündemlerin, dizilerin, insan tüketmenin, çıkar hesaplarını cenderesi altındadır.
Şehrin kültürel ve zihinsel gelişmesinde pencere açması iktiza eden İl Kültür Müdürlüğü ise, adeta alttan gelen kültürel beyinlerin yeni vizyonlarına kulak tıkamakta ve durağanlığı devam ettirmektedir.
Sivas böyle giderse halayların oynandığı bir şehir olmaya devam edecektir. Genç beyinler, burada kendilerini gerçekleştiremedikleri için öte şehirlere akın edecekler.
Bunu durdurmalıyız. Bu kötü gidişatı durdurmak zorundayız. Sivas?ı bir kültür şehri yapabiliriz. Kültürde tepeden tırnağa bir silkinme zamanı artık gelmiştir.