SCÜ’DE KAÇAK YAPILAŞMA

SCÜ’DE KAÇAK YAPILAŞMA

Güvenilir, ehil alimane ilahiyatçıların kaçak ruhsatlı binaları yakayı ele verdi... Yap İşlet, şu tanıdığın hesabına para gönder, devretmesen de olur modelli kaçak binalarda akıbet ne olacak

Değerli Okuyucularımız Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde Yeni Rektör ataması öncesi “Kim Zalim Kim Hakim” köşemizde sizlerle buluşmaya devam ediyoruz.
Rektör Alim Yıldız ve yönetiminin her hafta bir usulsüzlüğe bulaştığını artık Mısırdaki sağır sultan bile bilmektedir. Kendi edip kendi bulan bu zatı şahaneler, bu kez de Sivas Belediyesinin zabıtalarına yakalanmış. Sebebi mi ? Kaçak Yapılaşma…
Bildiğiniz üzere kaçak yapı (imar düzenlemelerine aykırı yapı), yetkili yönetimlerin bilgisi dışında yada imar düzenlemeleriyle getirilmiş kurallara uyulmadan yapılan yapılardır.
Bu zatı şahaneler, göreve geldikleri günden beri her işi usulsüz, kanuna nizama aykırı yaptıkları için bu işte de onlardan farklı bir performans beklemek elbette yanlış olurdu. Bu kez de üniversite içerisinde “Yap İşlet Devret (Yap İşlet, şu tanıdığın hesabına para gönder, devretmesen de olur)” modeli ile yaptırdıkları kafelerin inşaat ruhsatlarının olmadığı ortaya çıktı. 
Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanununun 26. maddesinin 1.fıkrasında, kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak veya yaptırılacak yapılara, imar planlarında o maksada tahsis edilmiş olmak, plan ve mevzuata aykırı olmamak üzere mimari, statik, tesisat ve her türlü fenni mesuliyeti bu kamu kurum ve kuruluşlarınca üstlenilmesi ve mülkiyetin belgelenmesi kaydıyla avan projeye göre ruhsat verileceği hükme bağlanmıştır.
Şehrimiz Sivas’ın ücra bir köyünün uzak bir mezrasında dahi ilgili idareden gerekli izinleri almadan yapı yapılamaz iken, şehrin göbeğinde üniversite kampüsünün içerisinde onlarca kaçak yapı nasıl yapılabilmiştir?
Elbette kanuna ve nizama uymayarak, uhuletle birilerinin arkasına saklanarak, cesaretle haram paraya tamah ederek…
Peki bunları hayatının sonuna kadar sürdürebilir mi bir insan? Sahi ölene kadar kanundan ve bile isteye işlediği hatalarından kaçabilir mi ? Pekala kaçabilir. Yalnız yorgun ölür. Aklına gelen her anda kalbinde bir çarpıntı hissederek, korkunun nefesini ensesinde duyarak. Başına bir iş gelmediğini fark ettiği anda yüzüne yerleşen ve küstah bir kibirle gelen şeytani gülümsemeye sahip olarak. Bugün de yakalanmadım diyerek endişesini kendi iç dünyasındaki mezarlığa gömmeye çalışarak. Her seferinde o mezarlığa daha fazla toprak çekerek. Ve en sonunda sakladığı şeyin koca bir dağ gibi herkese görünür olduğunu fark ederek… 
Değerli Okuyucumuz, toplumca belirlenmiş kanunlara, kurallara, nizamlara ve kanıksanmış örf ve adetlere uymayan; toplumun ve insanlığın ahlaki değerlerini hiçe sayarak kendisini zeki ve akıllı zanneden, kısa günün karcılarının düştüğü bu rüsva duruma, tam da metnimin bu satırında kahkahayı birlikte  basarak gülelim mi? 
Bence gülelim, çünkü mavi üniformalı bir zabıta erinin verdiği korku ve endişe, onlar için Allah korkusundan daha büyük bir korku gibi görünmektedir.  Hırda haşerat, her şeyden korkar. Kamil insan ise sadece Allah’tan. Sebebidir ki kamil insan, fazilet üzerine yaşar.
Değerli Okuyucumuz, uzun lafın kısası… Sivas Belediyesi yakın zamanda üniversite içerisindeki kaçak kafe ve işletme binalarına el atacağa benziyor. Kesilecek milyonlarca lira cezanın hesabını, kaçak yapılaşan işletmeler ve onlara sebep olan yöneticiler birlikte vermelidir. Sivas Belediyesi, kaçak yapılara yalnızca ceza kesmekle kalmamalı; bu yapıların ivedi olarak avan projelerini talep etmeli, yapıların imara, plan ve mevzuatlara uygun olup olmadığını denetlemelidir. Aksi halde bu binalarda meydana gelmesi muhtemel olan, elektrik tesisatından kaynaklı yangın, doğalgaz tesisatından kaynaklı yangın ve zehirlenme gibi olaylar ile deprem, sel, fırtına vb. afetlerde oluşabilecek can kayıplarına belediye de ortak olmuş olacaktır.
Olmaz Olmaz denmez. Dünyada olmayacak şey yoktur. Tedbir ise bir sorumluluktur. Yeni atanacak rektörün, çocuklarımızın hayatlarını korumak bilincine ve sorumluluğuna  sahip biri olmasını da bu vesile ile temenni ediyoruz.
Alim Yıldız yönetiminde bulunan, her usulsüzlükte olduğu gibi Kaçak Yapılaşma konusunda da Alim Yıldız ile birlikte hareket eden Hilmi Ataseven, Ahmet Alim, Ünal Kılıç gibi rektör adayları bu sorumluluğu taşıyabilecek adaylar değillerdir. Nitekim bu bilinç ve sorumluluğa sahip olsalar, kendilerini yanlış yönlendiren Hukuk Müşavirleri Muhterem Muhteşem Avukat Bahadır Kır’ı dinlemeyip, üniversitede kaçak yapılaşmaya müsaade etmezlerdi. 
Genel Sekreter Enis Baha Biçer, Rektör Yardımcısı Hakan Yekbaş gibi isimlerle birlikte yukarıda ismi geçenlerden hiçbiri yeni yönetimde bulunmamalı, bilakis dönemleri içerisinde yapmış bulundukları usulsüzlüklerin tamamından yargılanmalılardır. Hilmi Ataseven, Ahmet Alim, Ünal Kılıç gibi rektör yardımcılarının birlikte aday olmalarının sebebi muhtemeldir ki, sayıyı artırarak seçilme olasılıklarını güçlendirmek ve bu sayede iç kaleyi tutarak yargılamaların önüne geçmektir. 
Bundan belli, Hilmi Ataseven tarikat cemaat dolansa da, Ahmet Alim muska yazdırsa da, Ünal Kılıç beş vakit namaz kılıp peşine bedduaya sığınsa da; yolcu yolunda gerektir. 
Sivas Cumhuriyet Üniversitesinin diğer rektör adaylarından Prof.Dr. Ahmet Yılmaz (Tıp-Kardiyoloji), Prof.Dr İlhan Çetin (Tıp-Halk Sağlığı), Prof.Dr Ertan Buyruk (Makine Mühendisliği) ’tan sonra; yine bir ilahiyatçı Prof.Dr.Hüseyin Yılmaz’ın da aday olacağı söyleniyor. 
Daha önceki yazımızda da bahsettiğimiz üzere, yeni isimleri de aday olarak duymak isteriz. Alim Yıldız döneminde yanlış yapılan işlere karşı durdukları için baskılanmış ve üniversiteye küstürülmüş sayısız miktarda liyakatli akademisyenimiz bulunmakta. Bu akademisyenlerimize sahip çıkmak, geleceğimize de sahip çıkmak demektir. Sorumluluk sahibi tüm akademisyenlerimizi, zulme mukavemete davet ediyoruz. İnanıyoruz ki zalim olanlar değil, hakim olanlar kazanacaktır.
Değerli Okuyucumuz, önümüzdeki hafta tekrar görüşmek dileğiyle, esen kalınız.
 



Anahtar Kelimeler: KAÇAK YAPILAŞMA