İnsanlar yazarken, konuşurken isimlerin başına; hukuken-resmiyetten-sevgiden-korkudan, daha çok beklentiden kaynaklanan "san" denilen söz veya sıfat korlar.
En sık ve soğuk olanı da "SAYIN" kelimesidir, aynı zaman da resmi?dir, devletin ağzı gibidir, hatta gülerken söylenmesi de biyolojik olarak mümkün değildir.
Halk arasında ise en sıcak olanı "sevgili" ile başlayan ifade şeklidir, bu da aynı" sayın"a inat ciddi ağızla söylenemez. Kelimelerin içindeki musiki den olsa gerek.
O güzelim eski! dilimizde; değerli, muhterem, zat-ı ali, zat-ı şahane gibi, sanatın zarafetini yansıtan sözler, artık seyrek kullanılmaktadır.
Halk arasında, tabir uyarsa, sözlü edebiyatta; gerçekçi san, sıfat gibi hitaplar daha yaygındır.
Bunlar ; sahtekar, şerefsiz,yalancı,dümbük,yağcı,korkak ,alçak vb. gibi şahsın isminin önüne, arkasına konularak yapılan tanımlamalardır., en yaygın olanlardır.
İlave olarak, biraz düşünce ve ihtisas sahibince söylenince anlam ve lezzet bulan mizahi, nörolojik, felsefi ve biyolojik tanımlar, heyet tarafından verilmişcesine , sözlü edebiyat repertuarına eklenebilir. Bunlar da ; embesil, eblek,kuş beyinli,mongol gibi uzarda uzar...
ŞİMDİ , SADEDE GELELİM ,
Zevat-ı muhteremlerden ,yazarlarımızın uslubu dikkat çekilerek,sayın lı ,başkan lı yazmamız emredilmiş.
Emriniz başım üstüne....de ?
Sayın mecburi,bence cebren,halde kullanılır ,bir...memurunuz olsaydık ,amirliğinize eyvallah , bu iki....,"sayın" dil bilgisinde "san"dır ,bence öyle sanmaktır,bu da üç...
Gelelim siyasette var olmuşların halk dilinde ki yerlerine;
MENDERES-DEMİREL-ÖZAL-ERBAKAN-TÜRKEŞ , hepsi de soy adlarıyla anılmıştır.
Tansu Çiller, Deniz Baykal, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli ismi de ad ve soyadı ile söylene gelir.
Soy adla anılanlar resmilikle beraber, çok bilinmeyi, marka olmayı, namı ifade ederken, isim-soy adı birlikte kullanılanlar mecburi saygı, az bilinme işaretleri sayılabilir.
Tayyip ERDOĞAN, tek istisna olarak ; halkın tamamı "Tayyip" demektedir.İşte Cumhuriyet tarihinin seçimle , hem de artırarak, gelmiş uzun süreli başbakan ünvanını alarak, sevilmesinin şifresi burdadır.
İnsanların evinden,yakınından biri gibi hissedilmek...
Kendisine ,sadece ismiyle seslenmenin samimiyetine,lezzetine varamayan kişiyi de kibirden koruyacak olan bu davranışı haz edemeyen, kendinin ancak ;koltuk-makam- parayla var olduğunu bilen kompleksli insanlar isimlerinin önüne hürmet,ihtimam içeren sözleri beklerler.
Aslında bunlar , halk arasında sözlü edebiyatta kullanılan ifadelerle anılırlar.Bu da biline...
Hani derler ya "insan sahip olmadıklarını arar "diye...
Dolar taşar meydan saha
Hatip başlar KURU lafa
Nati mermer,nati kafa
Bu gün olmaz gelecek hafta
Biraz demiş politika
Tekneyi aç,çuvalı tıka
Bizde demokrasi başka
Ağzını aç,gözünü kapa..
(C.Duran)