Daha yeni seçimden çıkmış üniversitenin, yeniden seçim kulisleri ile içten içe şekillenmesi, Sivas adına insanı üzüyor. 2016 rektörlük seçimi ayarlamalarının alttan alta oluşması, korkarım ki geçen bir yılın iyi değerlendirilemediğini gösteriyor.
Geçen bir yılda, dişe dokunur icraatların olmaması, değişim ümit eden Sivas?ı, büyük hayal kırıklığına uğrattı.
Tıp dışı adayda ısrar edenlerin, yaşanmaya devam eden nekahet sonrasında, ibrenin yeniden tıp kökenli adaylara kaydığını görmesi beklenmiyordu.
Dilden dile dolaşan hesap içindeki hesaplar, Rektör Faruk Kocacık sonrası meydana gelecek şekillenmelerdir. Görünen o ki, gelecekte rektörün belirlenmesinde şimdiden kollar sıvanmıştır.
Başarıya yönelik gayrette bir işaret görülmezken, 2016 seçimlerine endekslenme gibi bir düşünce silsilesi, netleşmeye devam ediyor.
Üniversitede ve şehirde gündemleri işgal eden ana konu, Rektörün bir yıllık performansının, Mehmet BAKIR ve İlyas DÖKMETAŞ?tan bile düşük olduğudur.
Zira Kocacık?ın çalışma ekibi, gelecek felsefesi ortaya koyamamaktadır.
Hatta iyi bir ekip kurma yönünde bir girişimi de gözlemlenemeyen Rektörün, yanlış yönlendirildiği, ardı ardına sökün eden sorunlardan bellidir.
Şehir ile Rektörün birlikteliği de yok gibi. Birkaç kişiyi güvenlik görevlisi veya vâkıfa eleman olarak almayı şehir üniversite bütünlüğü olarak gösterenler, sadece ve sadece Rektörü yanlış yönlendirmeden başkaca bir şey yapmamaktalar.
Son günlerde ?belli kesimlerin? yönetimsel boyutta kadrolaştığı ve diğerlerini ötekileştirdiği iddiaları da araştırılmaya değer. Eğer Kocacık, böyle bir kadrolaşmanın yolunu açıyor ve de ?sağ gösterip sol vuruyorsa? bu hem Sivas?a, hem de üniversiteye yapılmış en büyük kötülüklerden biri olur.
Bu kadrolaşmayı örtmek için Rektörün ?Ben herkese ve her kesime eşit mesafedeyim? kamuflajı da inandırıcı mıdır?
Rektörün yanı başından ayrılmayan ?Personelden? sorumlu Rektör Yardımcısı Hüseyin Yılmaz?a ayrı bir paragraf açmak lazım.
Hüseyin Yılmaz?ın, kendini sağlama alma gayreti ortadadır.
Hüseyin YILMAZ?ın gelecek seçimlerde Faruk KOCACIK?ı rektörlük koltuğuna taşıyan oyları elde tutma çabası gözlemlenmekte.
Hatta bu süre zarfında, bu oyların artırımı yönünde de epey kadrolaşma yapması da kaçınılmaz olacaktır.
Seçim öncesinde, kendisine ait olduğu iddia edilen ve basına yansıyan bir ?e posta?nın ortaya çıkması, çok önemli göstergeler içermektedir. O mektup analiz edildiğinde, zaten Hüseyin Yılmaz?ın aslında tek adamlığa oynadığı ve bunu beceremeyince de ?Benim için artık Faruk Kocacık?tan başka gidecek kapı, destekleyecek aday kalmadı? diye geri çekilmesi iyi okunmalıdır.
İkinci adam olma arzusunu, kısa zamanda gerçekleştirip hatta ve hatta sonra da, tek adamlığını kavileştirmesi, ancak ve ancak 2016 seçimleri hayalinden başkaca bir şey değildir.
Geçen rektörlük seçimlerindeki gibi, kulisleri başarısız olursa, ikbal ışığı gördüğü yeni rektörün yanında, ikinci adamlığını da ayarlamada zinhar imtina etmeyecektir.
***
Maalesef Üniversitenin, kalıpları kırıp, ülkede ilk sıralara yerleşme gayreti gerekirken, dar bir statükoya hapsolması üzüntü verici. Şimdiden, seçimlerinin konuşulması, üniversitenin bir döneminin daha, seçim tartışmaları ile geçmesini sağlayacak.
Zira Sivas halkı üniversiteden dertlerinin çözümünü beklemektedir. Bilimsel çalışmalar, şehirle ünsiyet, hastane boyutunda iyileşmeler beklemektedir.