Sevinçlerin peşine düştük, kaygıları çoğalttık,
Oysaki huzurun peşinde olsaydık sadece zahmetimiz artacaktı.
Kaygılar, uykularımızı kaçırırken, zahmet bir uykuyla gidecekti...
Sadece "OL"mayı değil, sahip olmayı seçtik.
`Firavun`un hükmettiği beyni dinleyerek,
Keşke; kalpte misafir olan "Musa"yı dinleyebilseydik.
Nefsimizde ki şeytanın ruhumuzda ki MELEK e galebe çalması gibi.
YAŞATMAK yerine yaşamayı seçtik.
Kaybettiklerimizde dahi bir kazanç var iken,
Kazandıklarımızda ne kaybettiğimizi bilmeden.
"Var" olanın eksikliği ise üzüntü,
"YOK" olanın eksikliğiydi HÜZÜN
AKIL gördüklerini arzular iken
KALP görmeden bildiklerini...
`Akıl`dı üzüntünün kaynağı
Hüznün kaynağı ise KALP
Boşuna mı demiştir, Allah`ın Resulü;
"Allah hüzünlü kalbi sever" diye?
***
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni,
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar?
N.Fazıl