Sivas spor pazargünü oynadığı maçta rakibi ordu spora yenilerek kötü gidişe dur diyemedi ordu spor gerçekten hem futbol olarak hem de kadro olarak çok iyi bir takım bütün takım çok kaliteli takımlarındaki oyuncuları tanımıyoruz ama hocaları gerçekten çok iyi bir takım kurmuş tebrikler.
Gelelim bizim takıma sivasspor geçen maçlara oranla bu maçta dahaiyi bir mücadele örneği gösterdi takımda bir kıpırdama vardı ama gününde olan ordu spora karşı bir varlık gösteremedi sivas sporda bazı oyuncular vasatın üstüne çıkamadılar özellikle grosicki hiç formda değildi ama nedense ilk 11 de kendisine devamlı şans buluyor ben sivas sporda pedrielin kesinlikle ilk 11 de oynyacak yetenekte olduğuna inanıyorum ve oynamadığı zaman herkes gibi şaşırıyorum neden pedriel il 11 de değil çok kötüoynayan grosicki takımda as olarak oynuyor ama pedriel yedek burada bir problem var. Devamlı yazılarımda söylediğmgibi sivassporun devre arasında bir atak yapı çok iyi bir kaleci çok iyibir orta saha ve çok iyibir forvet alması lazım eğer bu transferler yapılmazsa sivas sporu gerçekten çok zor günler bekliyor özellikle kaleci problemini kökten çözüp en fazla parayı kaliteli bir kaleci transferine ayırması lazım.
Bu maçta yine defansımız rakibe yine pozisyonlar verdi ama önemli olan orta saha bu bölgemiz kesinlikle aldığı pasları olumlu kullanamıyor final paslarını arkadaşlarına aktaramıyorlar buradaki bu olumsuzluk dolayısıyla takıma yansıyor ve takımın rahatlamasına engel oluyor .
Takımımızda kadir erman grosicki herşeye rağmen eneramonun ve sezon başından beri kaleye kim geçerse geçsin hazır olmadığını düşünüyorum bu isimler sivas spor için çok önemli eğer bunlar istenilen formda olmazlar ise bu takım için çok kötü sonuçlar anlamına gelir biran önce bu futbolcuların kendilerine çeki düzen verip hem kendilerinin hemde sivas sporun başarılarından söz ettirmeleri gerek .
Hakem fırat aydunus bu maçata iyi bir yönetim göstermedi bana göre golümüzü vermedi ama herşeye rağmen ordu spor galibiyeti hak etti inşallah bundan sonraki maçalarda sivas spor özlediği başarıları alıp düzlüğe çıkar.
Erol yüzbaşıoğlu
f? u???mi yokmuş gibi davranacaksınız?
Yeni bir yılda, 2012?de görüşmek üzere mutlu ve sağlıklı günler diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun.
Sevgili Nihat Yıldız?ın yazısını virgülüne dokunmadan aynen aldım. Nihat Yıldız, İzmir?de Ege sanat diye bir dergi çıkartmaktadır. Kentteki bir boşluğu doldurmak için elinden geleni yapıyor sevgili dostumuz. Destek diye bir şey yok. Tam aksine köstek olayı ararsanız onlarcası bir çırpıda dikiliverir karşınıza. Nihat?ın para kazanmak gibi bir derdi de yok. Ondan bundan destek gelsin, reklam alayım, kurumlara topluca satayım sevdasında değil. Elindekini avcundakini dergiye yatırıyor. Kendisine sorarsanız, mutlu, kendi başıma bir şeyler yapıyorum, o bana yetiyor, diyor. İşte bu niteliğinden dolayı arada sırada dergiye yazıyorum. Kendimce destek oluyorum. Öbür türlü olsaydı, yazmak şöyle dursun, yanına yanaşmazdım. Napolyon?un Kraliçeye söylediği gibi, onurumuzdan başka her şeyimizi yitirdik, ben kendi adıma böyleyim. Onurumuz yetiyor bizlere.
Hiçbir kuruma kitabımı alın dağıtın, dediğim görülmemiştir. Böyle bir teklif gelse bile, kibarca hayır demeyi bilmişimdir. Ben elimde olunca size bağışlarım, demişimdir. Belediyelere, kurumlara bağışladığım kitapların-hem de toplu halde-sayısını unuttum.
Bir yerde dergi çıkartılınca çok kişi dergide yer almak için havada takla atar. Benim eserim dergide yayımlansın, diye neler yapılır neler? İş abone bulmaya gelince kimsenin umurunda olmaz. Benim eserim yayımlanıyor ya o yeter bana mantığı ağır basar. Senin eserin o derginin çıkması için yeterli olmaz ki, gözler şiirini, öyküsünü yayımlatma sevdasıyla kör olunca bu derginin nasıl çıkartıldığını düşünemez bile. Birçok gazete, dergi işine kıyısından ucundan bulaştım. Sürekli çıkartan kişiler ceplerinden büyük paralar harcadılar. Yeri geldi dayanamayıp bizler de katkı sağladık. Yaptığımız işin adı, dergi çıkartıyoruz, oldu.
Sevgili Nihat da böyle yapıyor. Dergiyi alalım, ilan verelim, diyen yok. Şiiri, öyküsü çıkanlar bile dergiyi nasıl parasız alırız, diye ağız yapıyorlar. Kağıt zamları, ilgisizlik, dergi de neymiş, tutumları sanırım yetmişinci sayıya yaklaşan derginin de sonu olacak. Bankadan kredi çekerek çıkartılan dergi nereye kadar gider ki?
Yine de Nİhat Yıldız?a dergi yolunda başarılar diliyorum?