“Nesini söyleyim canım efendim
Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim
Arzuhal etsem de deftere sığmaz
Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim”
(Serdari)
Serdari’nin, Canım Efendim türküsünü duymayanınız yoktur eminim, usta ozan ne demiş “Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim”… Ben biraz değiştirdim, “Gayri diyecek sözüm yok benim”…
Kim ne derse derin bu şehirde dibine kadar yeme – içme üzerine kurulu bir düzen var, oysa eline mikrofonu alan Kültür – Sanattan, Selçukludan – Osmanlıdan – Cumhuriyetten dem vurmadan bırakmaz mikrofonu, aslında kendi de kendi söylediğine inanmıyor ancak gün kurtarıldı ya o yeter ona.
Koskoca memlekette Fuar Alanı olmadığından, her organizasyonu kent meydanında yapmak adet oldu. Aslında bunun altında yatan kasabalı olmaktan kurtulamamış olmamız. Kitap Fuarı, pardon Kitap Günleri yok ama yeme içme fuarı var, emeği geçenleri kutluyorum!
Hadi Sivas’ta ki esnafı yok sayarak böyle bir yeme içme fuarı yapma kararı aldınız, arkadaş bunu Sivas’ın tam orta yerinde, Tarihi eserlerin içinde yapmayı kim akıl ettiyse alnından öpüyorum.
Eski Stadyum alanında ve Hamidiye Millet Bahçesi olmak üzere hali hazırda iki tane Millet Bahçemiz var, adına fuar dediğiniz şeyi bunlardan birinde yapsaydınız olmaz mı? Ya da Paşa Bahçede, Kurt Deresinde, Osman Seçilmiş Mesire Alanında, Azerbaycan Parkında yapılmaz mı acaba?
Esnafa sahip çıkması gereken esnaf odaları, alacakları üç kuruşluk stand alanı kirasının peşine düşmüş, gayrı ne desem boş. Hiç fuar görmesek, fuara gitmesek, fuar diye yutturacaksınız bize..
Geçen yazımda, şehirli ve kasabalı olmak üzerine bir iki kelam etmiştim, son fuar olayını gördükten sonra bırakın şehirli ve kasabalı olmayı, paçalarımızdan dibine kadar köylülük akıyor.
Köylü olmayı veya kasabalı olmayı küçümsediğimden değil, ancak bu, şehirde yaşadığını unutmuş bir toplum olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor.
Fuarmış, peh, orta çağ panayırlarından tek farkı organizasyonun 2024 yılında düzenleniyor olması. Meydandaki Havuzun olduğu yere birde Sirk kursaydınız da tam olsaydı.
Ha gittim mi, elbette bende gittim, gezdim, gördüm, fuarınızı!…
Selçuklu’nun Dar’ül-Ala’sını, Osmanlı’nın Eyalet Merkezini, Cumhuriyetin Emin Şehrini bu hale koyanlara, gayri diyecek bir sözüm yok… varın hayrını görün…
o_karahan@hotmail.com