Tarih: 16.01.2024 23:04

MUHAKKAK VARDIR BU ŞEHRİNDE AMİRİ MEMURU!

Facebook Twitter Linked-in

Değerli Okuyucularımız, Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde Haftanın Usulsüzlüğü köşemizde bu hafta yine sizlerleyiz.

Bu hafta sizlere, Samet, Gökhan, Serkan, Müslüm, Emrullah, Kemal, Murat, Ahmet, Hakan, ve Muhammed’in ardı sıra sesleniyoruz. Dağların zirvesinde metrelerce karın altında, kar fırtınaları eşliğinde vatan toprağını beklerken 12 Ocak günü şehit olan askerlerimizin ardı sıra ve hüzünle…

Okuyucularımızın hatırlamasını ümit ederek yazalım; “Nefes” adlı filmde, baskına uğrayan bir karakolun Karakol Komutanı olan Mete Yüzbaşı, sivil hayatında bankacı olan Hakan Asteğmen ile bir diyalog kurar. 

Aldığı yanıt sonrası; timiyle birlikte kayalık bir arazide bulunan Barış Üsteğmenle yaptığı telsiz görüşmesinde, Barış Üsteğmene şöyle seslenir.

- Kaya 1, sen kredi için bankaya başvurdun mu hiç?
Hayır Kaya,
-İyi başvurma, tapu istiyorlarmış.
-     Emredersiniz Kaya.

Bu diyalog her ne kadar bir film de geçmiş olsa da, Mete Yüzbaşı’nın ifadesine biraz derin baktığımızda;  sarp dağların yamaçlarındaki hudut boylarında, belki yüzlerce yıldır bir adım dahi basılmamış bir toprak parçasının, Mehmetçik tarafından canı pahasına nasıl sahiplenildiğini göreceğiz. Bu topraklar benim diyor Mete Yüzbaşı, tapusu şahsıma ait olmasa da, üzerine kredi çıkmasa da bu topraklar benim…

Peki ya hudut boylarında olmayan vatan toprakları, onlara kim sahip çıkıyor?

Hiç merak ettik mi acaba?

Mesela Sivas Cumhuriyet Üniversitesi içerisinde bulunan ve 5-10 yıllığına usulsüz ihalelerle işletmelere kiralanarak, üzerinden hava parası alınan taşınmazlar…

Doğru usul ile kiralansa kamu yararına ve milletin hesabına kazanılacak milyonlarca lira…

Sayıştay raporlarında da usulsüz olduğu belirtilen yöntemlerle kılıfına uydurularak, komik rakamlarla imzalanan sözleşmeler…

Kağıt üzerindeki küçük rakamların aksine, farklı şirket ve kişilerin banka hesaplarına aktarılan milyonlarca lira hava parası…

Daha önceki haberlerimizden de bildiğiniz üzere, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi içerisinde bulunan kafe ve kantinlerin usulsüz kiralamalarından elde edilen ve …Mobilya, ….Fidancılık gibi işletmelerin hesaplarına aktarılan hava paralarının izi, mülki ve idari makamlarca henüz daha araştırılmış değil.

Vatan toprağı kavramı, yalnızca hudut sınırları için mi geçerlidir?

Kamuya ait tüm taşınmazlar, ormanlar, nehirler, velhasıl milletin malı olan her şey, vatan toprağı değil midir?

Vatan toprağına dışarıdan birisi göz diktiğinde karşısında durmak gerekir de, içeriden birisi göz diktiğinde saygı mı duymak gerekir!

Kamuya ait tek bir taşın bile, millet menfaatine kullanılması gerekirken; milletçe sahip çıkılmaması halinde o tek taşa dahi el uzatmak isteyecek zümreler ve oluşumlar mutlaka olacaktır.

Bu hususta dikkat edilmesi gereken konu, Sivas Cumhuriyet Üniversitesindeki milyonlarca lira hava parasının şahsi hesaplardan başka, devletin istihbarat teşkilatlarının da faaliyet alanını ilgilendiren oluşumlara da aktarılmış olma ihtimalidir. Bu sebeple, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığının da bu paranın izini sürmesi gerekmektedir. 

Bizce sorulması gereken sorular şunlardır?

Usulsüz Kafe-Kantin kiralamalarından elde edilen hava paraları bir cemaat ya da tarikata mı aktarılmaktadır?

Hava paraları, eğer cemaat ve tarikatlara aktarılıyorsa bu cemaat ve tarikatlar hangileridir? Ve bu paralar nerelerde kullanılmaktadır?

Üniversite yöneticilerinin cemaat ve tarikat bağlantıları var mıdır? Varsa hangileridir?

MİT Sivas Bölge Başkanlığı ve Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü, bu hususta çalışma yürütmüş müdür?

Bahsi geçen hava paralarının toplam miktarı nedir?

Hava paraları eğer cemaat ve tarikatlara aktarılmıyorsa kimlere ve hangi hesaplara dağıtılmaktadır?

Eminiz ki istihbarat teşkilatları, görevleri gereği her türlü açık ve gizli kaynak araştırmalarını yapmaktadır. Bu kurumlar, lüzumu halinde gerekli mercilere sunmak üzere çeşitli raporlar hazırlamaktadır. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi kafe ve kantinlerinden alınan hava paralarının cemaat-tarikat bağlantılarının olup olmadığının incelenmesi ve raporlanması da önem arz etmektedir. Biz kapıyı aralayalım, gerisini yetkililere bırakalım.
 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —