Tarih: 24.06.2013 18:50

MEZHEP ÇATIŞMASI RİSKİ VE YAKLAŞAN ANMA TÖRENLERİ

Facebook Twitter Linked-in

Madımak ve Başbağlar katliamlarını anma etkinliklerine az bir süre kaldı ve Türkiye?nin içinde bulunduğu gergin durumu göz önüne alınca milletimizi bu konuda uyarmanın sorumluluğunu üzerimde hissettim. Bilindiği üzere geçtiğimiz haftalarda ülkemiz gergin bir atmosfere girmiş Gezi Parkı olayları yurt geneline yayılmış çeşitli amaçlara hizmet eden figüranların kullandığı bir argüman haline gelmiştir. Olayları bir mezhep çatışmasına dönüştürmek isteyen grupların bu yönde girişimleri dikkatimi çekti ve bu makalemde mezhep çatışması riskini ele almaya karar verdim. 2012 yılının Haziran ayında kaleme aldığım ?Gündem Suriye?  isimli makalemde Türkiye?de bir mezhep çatışması çıkarılmak isteneceği ve geçmişte bu tür oyunların sahnelendiği ilimizde daha dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıda bulunmuştum.

Suriye olayı patladığından bu yana ülkemizde dikkatimi çeken bazı girişimler oldu, bunları kısaca sıralayacak olursak:

Yukarda kısaca anlattığım olaylar sadece kendi gözlemlediğim kadarıdır istihbaratın elinde de daha ayrıntılı şekilde toplanmış veriler olduğu kesindir, hükümette Türkiye?de bir mezhep çatışması çıkarılmak istendiğinin farkına varmış ve provakasyonlara karşı milleti uyarmışlardır.

Türkiye?de karakollar basılırken şehitlerimiz gelirken sesini çıkarmayan hatta teröristleri besleyen batılı devletler Gezi Parkı meselesine olağanüstü ilgi göstermişlerdir. Gezi Parkı olayları ilk başladığında Türkiye?de her zaman yaşanan olaylı bir eylemin anında batı basınında yer bulması, canlı yayınlarla verilmesi dikkatimi çekmişti. Bu olaylar önceden planlanmış olmasa batı basınının bu kadar hızlı tepki vermesi ve AB ülkelerinin çok hızlı bir şekilde Türkiye?yi kınamalarının mümkün olmayacağı kanaatindeyim. Bu olaylar önceden planlanmıştır birilerinin bu olaylardan daha önceden bilgisi vardır bunlar açıkça ortada ancak Başbakanın söylediği gibi bir Faiz Lobisinin değil farklı çevrelerin oyunudur. Türkiye Irak?a girmemiştir, Suriye?ye girmemiştir ve İran?a karşı bir müdahaleye de sıcak bakmamaktadır bu durum batılı devletlerin oldukça canlarını sıkmaktadır. Bölgede güçlenen İran ve Türkiye gibi iki büyük devlet hiçbir batılı devletin ayrıca Çin ve Rusya?nın da işine gelmemektedir. Olası bir Türkiye-İran savaşı bu iki devletin birbirini bitirmesini sağlayacak ve emperyalist güçler tekrar bölgede daha etkili olabileceklerdir. Daha önce Irak-İran savaşında gördüğümüz oyun bugün İran-Türkiye olarak oynanmak istenmektedir. İran ile Türkiye?yi savaştırmanın tek yolu da bölgede hızla yayılan bir mezhep savaşı olacaktır. Bölgemizde böylesine büyük oyunlar oynanırken ve İran-Türkiye savaşı batılı devletler tarafından büyük bir coşkuyla arzulanırken, İran ile Türkiye?yi savaştırmanın tek yolu da mezhep savaşı olunca milletimizin durup bir daha düşünmesi gerekiyor.

Asıl mesele ne faiz lobisidir ne gezi parkıdır bunlar sadece kılıftan ibarettir, Türkiye?nin çekilmek istendiği çukur mezhep savaşıdır. Ve milletimizin geçmişteki olaylardan ders alıp sukunet içerisinde olayları takip etmesi gerekir. Sokaklara dökülen amaçsız kalabalıklar art niyetli insanlarca yönlendirmelere açıktır bunun en bariz örneği madımak olayıdır, bugünkü sokağa dökülen kalabalıklarında o kalabalıktan pek bir farkı yoktur. Ülkemizdeki herhangi bir gösteri Almanya?yı, İran?ı, Rusya?yı bu kadar ilgilendirmez umurlarında da olmaz eğer düşman devletler bu olaylara bu kadar kilitlenmişlerse, eylemciler arasında yabancı uyruklular cirit atıyorlarsa durup bir düşünmek lazım. Geçmişimizde halkı galeyana getirip Madımak otelini yakanlar üç gün sonra gidip Başbağlar köyünü yakanlar, bu katliamları yapanların amaçları aynı idi aynı kaynaktan emir alıyorlardı. Amaç Alevi-Sünni çatışması çıkarmak idi, bugün oynanan oyunda tamamen aynı oyundur ve bu konuda tecrübeli olan Sivas halkı da son derece sağduyulu ve dikkatli olmalıdır.

Geçmişte yaşadığımız acı olaylardan ders çıkaralım ve aynı oyuna tekrar düşmeyelim, bu iki katliamda ölenlere Allah?tan rahmet diliyor ve tekrarlarının yaşanmamasını ümit ediyorum.

Yazım yine aceleye geldiğinden bazı konularda fazla açıklama yapamadım ama okuyan herkesin ana düşünceyi anlayacağı kanaatindeyim, benim üç sayfada anlatamadığımı Aşık Veysel bir kıta da anlatıyor.

Yezit nedir, ne kızılbaş Değil miyiz hep bir gardaş Bizi yakar bizim ateş Söndürmektir tek çaresi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —