LOZAN GÖRÜŞMELERİNDEKİ SİYONİST HAHAM: HAYİM NAHUM EFENDİ
Yakın tarihimizin en çok merak edilen ?meşhur ama meçhul? kişiliklerinden birisi de hiç şüphesiz Hayim Nahum Efendi?dir. Adı yazılı ve görsel medyada bilhassa ?Lozan Görüşmelerine ilişkin? programlarda ve yazılarda çok geçen Hayim Nahum Efendi kimdi? Lozan Görüşmeleri esnasında Türk Heyeti içindeki görevi neydi? Neden görevlendirildi? Türk Heyeti içerisinde yer alıp İngiltere?ye ?ajanlık? mı yapıyordu? Nasıl bir dünya görüşüne sahipti? Siyonist miydi?
1492 Yılında İspanya?daki engizisyon baskısından kaçarak Osmanlı?ya sığınan ?Seferad? veya ?Sefardim? Yahudisi bir aileye mensup Hayim Nahum, 1873 yılında Manisa?da doğar. Henüz çocuk yaşındayken büyükbabasıyla birlikte Filistin?e giderek İbranice ve Arapça öğrenir. Gençliğinde İzmir İdadisinde(İzmir Lisesi) okuyan Hayim Nahum, 1893-1897 yılları arasında Paris?e giderek ?Paris Haham Okulu?nda? hahamlık için dini eğitim alır. Hayim Nahum, 1860 yılında Burjuva kökenli Fransız Yahudilerince ?uluslar arası Yahudi birliğini? gerçekleştirmek amacıyla Paris?te kurulmuş olan Alyans ? Alliance İsraélite Universelle?(Evrensel Yahudi Birliği)?in finansal desteğiyle buradaki eğitimini tamamlamak imkanı bulur.
Paris?teki eğitimini tamamlayarak 1897 yılında İstanbul?a dönen Hayum Nahum Efendi, ?Alyans? adına çalışmalar yürütmeye ve kamuoyu oluşturmaya başlar. Ayrıca, İstanbul Haham Okulu?nda ileride kayınpederi olacak olan Abraham Danon?un yardımcılığı görevine getirilir. Burada, Alyans ile düzenli olarak mektuplaşmaya başlar. Alyans?a yazdığı mektuplar, aynı zamanda ülkenin gündemindeki önemli olayların değerlendirildiği birer politik rapor niteliğindedir.
Nahum Efendi, 1900-1904 yılları arasında Yüksek İstihkam ve Topçu Okulu?nda Fransızca öğretmenliği görevini ifa eder. Burada, İsmet İnönü?nün de aralarında bulunduğu pek çok kurmay subaya Fransızca dersleri verir.
Hahambaşı vekili olan Moşe Halevi?nin bu görevden alınmasının ardından, önce Ağustos 1908?de Hahambaşı vekilliğine, ardından 12 Temmuz 1909?da ?Osmanlı Devleti sınırları içerisinde yaşayan tüm Yahudilerin temsilciliği? konumu olan ?Hahambaşılığı? görevine atanır.1906/1907 Nüfus sayımlarına göre o sıralarda Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde 253.435 Yahudi yaşamaktaydı. O sıralarda Osmanlı?da yaşayan Yahudi topluluğu içerisinde iki Siyonist hizip derin bir çatışma içerisindeydi: Alyans?ın desteklediği Fransızcı grup(ki Hayim Nahum Efendi bu grubun lideri konumundaydı) ve Alman Yardım Cemiyeti?nin etki alanındaki Alman Siyonistleri yanlısı grup.
Fransa yanlısı Alyans lobisiyle birlikte hareket eden Nahum Efendi, göreve başlamasıyla birlikte Almanya?da örgütlenmiş Siyonist akımın etkisindeki grubun şiddetli muhalefeti ile karşılaşır.
Hayim Nahum, Osmanlı Devleti?nin 1882?deki Yahudi göçüne, 1892?de Filistin?de toprak alımına getirdiği kısıtlamaların kaldırılması konusunda, Osmanlı üst düzey yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştirir. Yine O, Birinci Emperyalist Devletler Arası Bölüşüm Savaşı?nın hemen öncesinde ?Filistin?e yerleşen Yahudi göçmenlerin Osmanlı vatandaşlığına alınması? konusunda görüşmeler yürütür.
<> (Mim Kemal Öke, Prof. Dr. Ümit Doğanay?ın Anısına Armağan Kitabı, s.125?den aktaran Süleyman Kocabaş, Tarihimizde Komplolar, İstanbul, Vatan Yayınları, 2010, s.114)
Alman kökenli zengin Amerikan Yahudileri tarafından kurulan ?Amerikan Jewish Joint Distribution Committee(Amerikan Yahudileri Dağıtım Komitesi)? adlı Siyonist organizasyonu aracığıyla Amerikan Yahudilerinden de parasal yardımlar sağlar.
Hayim Nahum Efendi, Osmanlı Devleti adına İtilaf Devletleriyle bazı görüşmelerin yürütülmesine vesile olur.I. Dünya Harbi esnasında Osmanlı adına gerçekleştirdiği ilk görüşmesi; 1915 yılında Çanakkale kuşatması esnasında, ateşkes şartları için Britanya ve Fransa adına Dedeağaç?a gelen bir İngiliz diplomatıyla gerçekleştirdiği müzakeredir.1918 Yılında Osmanlı resmi görevlisi olarak Almanya, Lahey ve Stockholm?de çeşitli temaslarda bulunur.Ziyaretlerinin asıl amacı ise; Avrupa?ya gelecek olan ABD Başkanı Wilson?la görüşüp, Onun desteğini Osmanlı?ya çevirmekti.Fakat, ziyaret iptal olunduğu için bu görüşme gerçekleştirilemez.Üçüncü diplomatik görevi ise, İttihat ve Terakki Hükümetinin düşmesi sonrasında, İtilaf Devletleriyle bağlantı kurmasıydı.
İstanbul?un İngiliz kuvvetlerince işgalinin ardından, 1920 yılı Mart ayında ?Hahambaşılık? görevinden istifa eder. Hayim Nahum Efendi, Kurtuluş Savaşını ?görünürde? destekleyici bir tutum sergiler.22 Kasım 1922- 4 Şubat 1923 tarihleri arasında gerçekleşen Lozan görüşmelerini yürüten Türk Delegasyonu içerisinde ?danışman? sıfatıyla yer alır. Bazı araştırmacıların Hayim Nahum Efendi?nin bu konferansta ?resmi? bir görevinin bulunmadığını öne sürmelerine rağmen, 16 Ocak 1923 tarihinde Başbakan Hüseyin Rauf Orbay imzasıyla İsmet Paşa?ya gönderilen şifreli bir telgrafta; ?Hayim Nahum Efendi?ye buradan memuren suret-i hususiyede İngiltere?ye izamında Kanun-i sani nihayetine kadar dört aylık masarif ve tahsilat karşılığı olarak beş bin lira verildiğinden Şubat bidayetinden verilmesi? talimatının verilmiş olması, görevinin resmi olduğunu göstertmektedir. Ayrıca, resmi kayıtlarda, 8 Kasım 1922?de Doğu Ekspresi ile İstanbul?dan hareket eden trende, delegeler arasında bulunduğu ve delege listesinde, danışmanlar bölümünde ?Hayim Nahum Efendi, Türkiye Yahudileri eski Hahambaşısı, yüksek Mühendis Mektebi Fransızca Öğretmeni? olarak kayıtlı olduğu görülmektedir.
Bazı Tarih araştırmacıları( örneğin; Kadir Mısıroğlu, Lozan Zafer mi? Hezimet mi ?, İstanbul, Sebil Yayınevi, 1971, s.267-277) ?İsmet Paşa (İnönü) başkanlığında Lozan?a gönderilen Türk görüşmeci heyetinin devre dışı bırakılarak, Hayim Nahum Efendi tarafından İngiliz Heyeti?nin başı Lord Gürzon?la ?Hilafetin ilgası(Halifeliğin kaldırılması)? konusunda gizli görüşmelerin yapıldığı ve İngilizlerle bu konuda varılan fikir birliği doğrultusunda ?gizli bir protokolün? bile düzenlendiği ve nihayet buna dayanarak 3 Mart 1924 tarihinde Hilafetin kaldırıldığını? iddia ederler.Fakat, bu savlarını kanıtlayacak ve ?görüş bildirme? dışında bilimsel sayılabilecek hiçbir belge ortaya koyamamışlardır.
Acizane kanımızca; Hayim Nahum Efendi?nin ?danışman? sıfatıyla Türk müzakere heyetine katılmasının sebebi Avrupa Devletlerinin ileri gelenlerini ve diplomatik çevrelerini yakından tanıyor olmasıdır. Nitekim; Osmanlı İmparatorluğu?nun son zamanlarında Nahum Efendi, bütün karanlık sayılabilecek yönlerine rağmen, düşman devletlerle yapılan görüşmelerde kullanılmıştır. Devlet geleneği içerisinde bu tür ?karanlık ilişkiler içerisinde olan insanlar? tarih boyunca kritik müzakerelerde sık sık kullanılmışlardır.
1923 Yılında, Kahire Yahudi Cemaat Başkanı Moise Cattaoui Paşa?dan ?Mısır Hahambaşısı? olması doğrultusunda bir davet alır. Daveti kabul eden Nahum Efendi, bir daha dönmemek üzere Türkiye?den ayrılır. Bu ülkeye gelmesinin ardından, ?Mısır Hahambaşılığı? ve Mısır Parlementosuna senatörlük görevlerini yerine getirir.
Hayim Nahum Efendi, Siyonist faaliyetlerini Mısır?da da olanca hızıyla devam ettirir. 1948 Yılında İsrail devletinin ilan edilmesinin ardından, Mısır?da zirveye çıkan ?Yahudi karşıtı? havadan dolayı, bütün resmi görevlerinden uzaklaştırılır. 1960 Yılında bu ülkede yaşamı sona erer. Kahire?de adına bir ?anıt-mezar? inşa ettirilir. Fakat, sonraki yıllarda mezarı Siyonizm karşıtı kişiler tarafından tahrip edilir.