Okulların tatil olmasıyla öğretmen, öğrenci ve ebeveynler modern zamanların gereksinimi de olan uzun-sıcak tatil günlerine ulaştılar.
Suçun tatile çıkmadığı (!) dünya da, adaletin tatile çıkması gibi garipsenen "adli tatil"de bu aralar olacak diye biliyorum.
Bütünlüğün sağlanması adına aynı anda tatil ve acil işlerinde nöbetçi sistemiyle sağlanması fiziken doğru olabilir de, ama bizim gibi cühela hadisenin künhüne vakıf olamayabilir!
Aslında; iklim ve tepkisel benzeştiğimiz Akdeniz ülkesi İTALYA gibi tüm ülkeyi aynı anda tatile sokmak da akıllıca olabilir.
Hatta; kurumsal da olarak öğle uykusu için (siesta) izin de fena olmaz, özellikle bizim gibi çok çalışan şehirlere!!!
Bunlar işin latife kısmı, asıl konumuz; kışın zaten uykuya yattığımız gün gibi aşikâr iken (bazı canlılar gibi), yazın da (hadi bunu açık yazayım, diğeri gibi kaba değil ya) ağustos böceği kıvamında olmamız...
Şimdi sırasıyla kurumlarımızı elimize dolayalım!!!
VİLAYET: Eski konağın bahçesinde ki meyve ağaçlarından ( tabi ki izinsiz) çok elma-armut yemişliğimizden mütevelli, kursağımızda ki besinin hatırına nankörlük etmek istemem. Yani çocukken dahi devlet çeşmesinden su içmişliğimiz var...
BELEDİYE: Hususen, tek başına, hatta ciltler dolusu bu konuyu ele almak gerekecek, hem de seçim öncesi enine boyuna, genişçe yani kurumsal(!) olarak...
CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ: Hiç de haz etmediğim bir şekilde, gazetenin adeta yayın politikası gibi algılanır hale gelmiş " muhalefette sev, iktidar da söv" mantığı çerçevesinde, patronaj katının etkili kalemleri bu işi ziyadesiyle yaptıkları için, benim kusur arama zahmetine girmeme gerek kalmadı.
Dört yıllık görevin henüz birinci yılı yeni dolmuşken, ikinci yılın ortasında eksiğini de fazlasını da söylemekten yüksünmem, bu da biline...
TİCARET VE SANAYİ ODASI: Eveeet... Uzmanlık alanımız oldular, epeydir ellerim de kaşınıyordu...
Kışın sıcak gündemli ticaret odamız seçimlerden sonra oluşan aynı başkan, yeni yönetimle sanki bir yerlere sinenmiş gibiler.
Öyle ya mübarekler "pirus" zaferinden çıktılar toparlanamadılar, zahir...
Elin oğlu (komşu?) 4. üniversitesini açarken, bizimkiler tek fakülteli, butik gibi, TOBB-ETÜ?yü rafa kaldırdılar, diğer seçime kadar.
NİGHT CLUB`ı kapatıyoruz dediler henüz ses-soluk yok, yoksa yenisini mi ikame etmek derdindeler?
Hani şehre 15-20 km uzaklıktaki, hangi gayeyle 250 MİLYAR hava parası vererek, bir de kiracı olarak, dağ başında ki yerin neye yarayacağını mı düşünüyorlar hala...
Çok amaçlı? Meşreplerine göre, UMEM?in ihtiyacına da binaen neler yapılmaz ki?
Sahiden orayı ne amaçla ve ne akılla kiraladılar ki? ( sanki kurtarma operasyonuydu, ama kim?)
SANAYİ, TİCARET mi dediniz?
O ney diki?
ESNAF DERNEKLERİ ve KOOPERATİFLERİ: Bunlar hiç bir sorgulanma, irdelenme problemi yaşamadıkları için, yani iyi kamufle olduklarını da kabul edersek, sadece bu yönleriyle bile başarılı kurum addedilebilir.
Zaten adamcağızlar taa! İtalya?nın ROMA`sında esnafın dertlerine çözüm aradılar.
Yoksa ŞİFAMIZ; ROMA meydanındaki o meşhur AŞK (trevi) çeşmesinden olmasın?
KARA YOLLARI: Tam da ismi gibi, kara bahtımız...
MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ: Okullar da tatil oldu ya ,"MAARİF"i idare etmekte ne var.
KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ: Yıllardır yan gelip yatarak, bunu da geleneksel-kültürel yapımıza uydurduğumuzdan bu kurumun uyum sağladığını söyleyebiliriz.
SİYASİ PARTİLERİMİZ: İktidarın dışında ki partiler, yerel seçimler de kutsal ittifakı nasıl sağlarız hesabındalar. Tabi ki oyun kurucu da mevcut belediye başkanı.
Yani bu önümüzdeki kış çok iş, pardon çok mali hülyalı RÜYALAR var...