?Efsaneye göre, Koressa?nın oğlu, Yunanistan?ın Megara kentinden genç Byzas, yandaşlarıyla birlikte, bölgedeki baskılardan kurtulmak, yeni bir kent kurmak için yola çıktı. Her şey iyiydi de, kent nerede kurulacaktı? O çağda, bilinmeyenleri bilinir kılan birisine, Delfoi kentindeki kâhine danıştı genç adam.
Delfoi kâhini gideceği yeri tarif etti; ?Kentini kuracağın yer, körler ülkesinin tam karşısında olacak.? Byzas yola çıktı, aradı taradı, körler ülkesi diye bir yer yoktu.
Sonunda, mola verdikleri bir deniz kıyısında, karşı sahile baktı ve bağırdı: ?Bu insanlar kör mü, burası varken orada oturulur mu??. Delfoi kâhinini hatırladı genç adam; ?Körler ülkesinin karşısında kuracaksın kentini.? Körler ülkesi, günümüzün Kadıköy?üdür! İstanbul?dan çok yıllar önce kurulmuştur ?Khalkedonia?, yani Kadıköy. Byzas; ordusuyla gelip soluklanmak için durduğu şimdiki Sarayburnu?nda, manzaranın muhteşem görüntüsünden adeta büyülenmişti. Khalkedonia?nın neden ?Körler Ülkesi? tanımlamasını hak ettiğini anlamıştı artık. Çünkü böyle cennet benzeri bir yer dururken, tam karşıda ve korumasız bir yerde kent kuranlar, ancak kör olabilirlerdi!?
**
Yukarda anlatılan efsaneyi her okuduğumda aklıma Kızılırmak gelir.
Kızılırmak?ta gerçekten körler şehrinde keşfi bekliyor. Koskoca ırmak boşu boşuna akıp giderken, şehrin eski Sivas üzerine yeniden yıkılıp inşa edilmesi, bir akıl tutulması değil de nedir sahi?
Sivas?ı abad edecek bir ırmak akıyor ve şehir bunu göremiyor.
Şehri modern ve gelişmiş bir şehir yapacak altın hazine yanı başımızda Sivas, ufak şeylerle ilgileniyor.
Hayret, hayret ki ne hayret!
Sivas eski bir şehir?
Medeniyet varlığı tahminimizin de ötesinde.
Lakin bu şehrin kadim geçmişinde var olan bütün medeniyetler, Kızılırmak?ı görebildiler mi acaba?
Sadece kenarında yaşam kurma haricinde Kızılırmak değerlendirilebildiler mi?
Kızılırmak havzasında epey bir medeniyet varlığı keşfedildi lakin, sadece ırmağı esas olan bir yerleşim zinciri ne kadar geçekleştirildi?
Modern zamanlarda şehirlerin böğründen geçen ırmakların, başta Avrupa olmak üzere dünyanın her yerinde işlerlikli değerlendirildiğini biliyoruz.
Nice yerin ?içinden nehir geçen şehre? dönüştüğü ortada iken, Kızılırmak?ı görmemek ancak ve ancak bir şehrin kör olduğuna delalet eder.
Gelişmiş teknolojik araç gereçlerle, Kızılırmak?ın dizginlenip, modern bir yaşam alanının en baş mimarı haline getirilebilmesi pekâlâ mümkün.
Sivas?ı, bu hazinenin bir tarafına kaydırmak en akıllıca olmaz mı?
Diğer tarafında da devasa üniversite yerleşkelerinin imar edilmesi de önemli bir adım değil midir?
Kızılırmak etrafında gezi parkurları, cafeler, okuma alanları, iki katlı butik otel türü konaklama yerleri Sivas?ı güçlendirip güzelleştirecektir.
Sandalla gezileri de dâhil ettiğimiz takdirde bu şehrin önüne kimse geçebilir mi?
**
Hızlı Tren Sivas?tan geçecek. Yıldız Dağı?ında kıpırdanmalar var. Bir de şu muhteşem Kızılırmak görülürse, Sivas turizm ve ticarette patlama yapacaktır.
Kızılırmak Körler şehrinde kalmayı hak etmiyor. Kızılırmak mutlaka keşfedilmeli, elden geçirilmeli. Eğer hakkıyla projelendirilirse, inanın ?Kanal İstanbul? çalışmasından aşağı kalmaz.
Kızılırmak?ın görülüp değerlendirilmesi demek, Sivas?ın İç Anadolu Bölgesinde yeni bir İstanbul olması demektir.