Kapitalizmi üreten faktörün ataerkil düzen olduğunu mu sanmıştınız?!
?
Bilakis kadınlar üretirler yoksunluğu, kendilerini kapitalizmle yoğura yoğura bir hal ederler?
*_*
Aile son yüzyıllarda tüm dünyada kapitalizmin yarattığı, kadınların zararına iş gücünün yeniden üretilmesi için türevlenmiş bir Frankeştayn benzeri melek yüzlü şeytan halini almıştır.
Çalışan- çalışmayan kadınlara ilişkin konuşmalar yapılacaksa şunların altını çizmekte fayda var:
-kadınlar birinci dereceden sermaye tarafından ezilmektedir.
-erkeklerin ki alsa alsa top on listesinde ikinci sırayı alacaktır.
*_*
Kendi ayakları üzerinde duramayan, hiçbir ekonomik güvencesi olmayan kadın hangi yaşta olursa olsun sırtını yaslayabileceği bir sömürge aracı arar.
İşte tam da buhranlar anaforunda bir kadın prototipi?
İstilacı olan bu kadın, sömürge haline getirdiği erkeğinin cüzdanından adeta dil çıkartırcasına baskı gören, zavallı oyunlarını oynar.
Fakat ne sömürülen işçiler ne gerçekten baskı ve zulüm gören kadınlar ne de hayat kadınları kadar acı çekmezler.
Esasen, oyunlarının, şeytanlıklarının (bazıları melek yüzlüdür) içinde yüzerken hiç de kimse inanmaz.
Kapitalist sistemde, işsiz kalan kadınların olduğu gibi bu sisteme dahil olmamak için çalışma hayatından öcü misali kaçan kadınlar vardır.
*_*
Hayatlarını idame ettirebilmek için bir erkeğe kendilerini bağlamak ihtiyacında hissederler.
Bu bakımdan bir hayat kadını ile böyle bir eş arasında belki de bir derece kadar farkları bulunmaktadır.
Her ikisi de ekonomik olarak geçimlerini sağlamak için kendilerini satarlar.
Yani cinsel olarak hizmet verirler?
?Kocalarının? tanıdığı sosyo-ekonomik ?ferahlık? karşılığında ev işlerini yapar, çocuklarına bakarlar.
En çok olmayı istedikleri / sevdikleri şey :
??Benim kocam Doktor, Benim kocam genel müdür, Benim kocam bu ay arabamı yeniledi?? gibi hava atma mekanizmalarıdır.
Bir diğer sevdikleri şey, bu ay (misal) hürrem mücevherini aldırırım beklentisiyle kendini kocasına pazarlamaktır.
Bu sunulan hizmet paketinde! Sadece cinsellik değil, çocuk bakımı, duygusal destek, ev bakımı gibi programlarda! yer almaktadır.
Kocaları için de oldukça karlı olan bu ??Alış-Veriş,, elbette ucuza mal olmaktadır.
*_*
Cinselliği ön plana çıkaran evliliklerde (ev içi) emekçiliğin kötüye kullanılmasının spesifik bir durumudur bu.
Ve bu korelasyon beden işçilerini değil kapitalizmi kötüye kullananları içine alan durumdur.
Efendim şimdi bir örnekle erkekleri kızdıracak olursam;
Evlenmek isteyen erkeklerin çoğu yakışıklı olsun ya da olmasın; kendi enlem ve boylamlarına bakmadan, 4X4? lük güzellikte bir ?genç kız? arayışında olduğu bilinmektedir.
Keza bu durum, kadınlar içinde ?yakışıklı & cüzdanı dolgun? nitelikte hayırlı talipler aradıkları görülmektedir.
Buram buram ?sızma? cinsellik niyeti taşıyan bu arayışlar, kan kokulu kapitalizmin kölesi olurlar.
Son zamanlarda okuduğum bazı evlilik makalelerinde enteresan tespitlerle karşılaşıyorum. Evlenirken öncelikle dış görünüşe bakmalıymışız. Nefislerimiz pişman olurmuş sonra!
Sevgili internet siteleri ve basın mensupları, tek kullanımlık ve uzun ömürlü cinsel metanın vitrin teşhirini yapmaktasınız duyrula!
Bu vak?a nın en dramatik hali ise kadınların böyle bir tabloya hizmet ediyor olmasıdır?
